Derin izler bırakan ‘yeniden kavuşma’... Bahariye Mensucat, 72 yıl sonra Altınyıldız çatısı altında

Güncelleme Tarihi:

Derin izler bırakan ‘yeniden kavuşma’... Bahariye Mensucat, 72 yıl sonra Altınyıldız çatısı altında
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2024 04:00

Türkiye’nin iki büyük yün kumaş üreticisi Altınyıldız ve Bahariye Mensucat 72 yıl sonra yeniden aynı çatı altında buluştu. Altınyıldız’ın duayen patronu Osman Boyner’in henüz 27 yaşındayken hisselerini devredip çıktığı Bahariye Mensucat, iki jenerasyon sonra satın alındı. 72 yıl önce bu devirden kazanılan parayla Altınyıldız fabrikasının temelleri atılmıştı. Satın almanın hikâyesini Hürriyet’e anlatan CEO Yavuz Sökün, “Bu, derin iz bırakan bir ‘yeniden kavuşma’. Bahariye, Altınyıldız’ın gelecek 10 yılı için güçlü bir hamle oldu” dedi.

Haberin Devamı

‘Dostane bir ayrılıktı, dostane bir kavuşma oldu’... Boyner ailesinin köklü yün kumaş üreticisi Bahariye Mensucat’ı satın aldığını öğrenince, bu ‘yuvaya dönüş’ün hikâyesini mutlaka dinlemem lazım diye düşündüm. Altınyıldız CEO’su Yavuz Sökün ile bir araya geldiğimde ise süreci böyle özetledi. İş hayatında dostluğa dayalı bir hikâye duymayalı uzun zaman olmuştu. Hepimize iyi geldi. 

Türk tekstil sektöründe önemli yeri olan Bahariye Mensucat’ın kuruluşunda Boyner ailesi de önemli ortaklardan biri olarak yer almıştı. Daha sonra ailenin bu şirketteki hisselerini devredip bütün odağını Altınyıldız’a verdiğini hepimiz biliyoruz.

Bu nedenle sektörü takip eden birçok insan haberi duyduğunda ‘yuvaya dönüş’ olarak algıladı.

Boyner Holding’in Maslak’taki merkezinde bu algının çok daha ötesini konuşmak için Yavuz Sökün ile bir araya geldik.

Haberin Devamı

Altınyıldız’ın tarihinde Bahariye Mensucat’ın nasıl bir yeri var?

Aile Bahariye Mensucat’ın kurucuları arasında. 1952’de Osman Boyner 27 daha yaşındayken ortaklarla hisse devri pazarlığına oturuyor. Bu şekilde kendi hisselerini devredip çıkıyorlar. O sermaye ile Altınyıldız fabrikasının temellerini atıyorlar. Osman Bey titiz bir insan, özel bir insan elbette bu işine de yansıyor. Altınyıldızla kalitede bayrağı yukarı taşıyorlar. Öyle ki ilk ihracatı 1956’da Amerika’ya yapıyorlar. O zaman için bu, büyük bir atılım.

Derin izler bırakan ‘yeniden kavuşma’... Bahariye Mensucat, 72 yıl sonra Altınyıldız çatısı altında

Cem Boyner (ayakta) ve babası Osman Boyner, 1990 yılında Altınyıldız’da bir arada çalışıyor.

‘KRİZLER GEÇER GİDER’

Bugün gelinen noktada nasıl bir Altınyıldız var?

Biz şu anda yıllık 5 milyon metrekarelik kumaş satıyoruz. Bunun yüzde 60’ı ihracat. Bu yıl Avrupa’daki daralmadan dolayı 4.5 milyon metreye indi satışımız. Makro olarak baktığımızda bütün dünyada enflasyon gerçeğinden dolayı talep soğutulmaya çalışılıyor. Bu da bizim maliyetlerimizi artırıyor. Rekabetçi fiyat vermemizi etkiliyor. İtalya’daki fabrikalar bile yüzde 60-70 kapasite ile çalışıyor. Ama buna rağmen yatırımlarımız hep devam ediyor. 2023’te 2 milyon dolarlık yatırım yaptık, bu yıl da 5 milyon dolarlık yatırımı daha devreye aldık. 2025 planımızda da bir 5 milyon dolarlık yatırım daha var. Bunların büyük bölümü yeşil üretim kaslarımızı güçlendirmek için yapılıyor. Dokuma ve iplik makinelerini iyileştiriyoruz. Yatırımları sürdürmek çok önemli. 1980’lerden beri bu sektördeyim. Çok krizler geçirdik. 2025 de zor olacak gibi görünüyor ama hepsi geçiyor. Önemli olan geçtiğinde güçlü kalabilmek.

Haberin Devamı

 Peki Bahariye Mensucat bu yatırım planlarının arasında mıydı?

Hayır, hiç değildi. Ben Adanalıyım. Bir yanımda çiftçilik de var. Üç ay önce Adana’ya uçuyordum, havalimanında Bahariye Mensucat’ın ihracat müdürünü gördüm. Sohbet ederken, “Bizimkiler kapatma kararı aldı” dedi. Hep duyuyorduk piyasadan ama dedikodu olarak değerlendiriyorduk. Yanımda CFO’muz Engin Geren vardı. ‘Dönünce bu işi bir bütçelendirelim’ dedik. Acele ettik, çünkü fabrika dağılırsa Bahariye’nin hazır müşterisini kaybedebiliriz diye düşündük.

Peki Bahariye’yi alırsak ne olur? Oradan kapasitemize 1-1.5 milyon metrelik ek kumaş gelir. Toplam ‘5.5-6 metreye ulaşırsak ne olur’ diye senaryolar çalıştık. Hazırlıklarımızı yaptık ve Cem Boyner’in karşısına çıktık.

Haberin Devamı

 Nasıl karşıladı?

Cem Bey ile karar almak kolaydır. Baktı çalışmamıza, ‘Yürüyün’ dedi. Ahmet Bey (Ahmet Topbaş) ile iki tur toplandık, hemen iş bitti. Onlar da köklü bir firma, bu işin içinden alınları açık çıkmak istiyorlar elbette. Çünkü zarar eden bir şirket değil, stratejik olarak kapatıyorlardı. Bu arada Altınyıldız olarak biz tüzel kişiliği  almadık; sadece markayı, know how’ı, müşteri portföyünü, arşivi almış olduk. Beş çalışanı bize katıldı. Fabrika ve diğer tüm varlıklar yerinde kaldı.

 Peki bu satın alma ne kazandıracak size?

Ölçek ekonomisinde bize maliyet avantajı sağlayacak. İki aydır Bahariye Mensucat’ın kumaşlarını satıyoruz. Onların reçetelerini Altınyıldız’da oturtuyoruz. Tuşeler, renkler oturuyor. Bize 10 yeni müşteri eklenmiş oldu. Avrupa, Japonya, Kore gibi ülkelerden önemli şirketler bunlar. Yani Bahariye bize 2025 için ilaç olacak. Bizim için 2025’te oyun değiştiren bir hamle oldu. 2025 birçok firma için küçülme yılı olabilir ama Altınyıldız açısından, Bahariye’yi almak gelecek 10 yılı etkileyecek büyük bir hamle olarak kabul edilebilir. Bu birinci hamle, ikinci hamlemiz de hedefleri tutturmak olacaktır ki buna hiç şüphem yok. Yünlü kumaşta 6 milyon metre önemli bir kapasite. Yünlü kumaş niş bir alandır. Global pazar 400 milyon metre. 6 milyar dolarlık bir pazardayız. Kilogramı 40 dolara ihraç edildiği için de katma değerli bir alan.

Haberin Devamı

İŞÇİNİN YEMEĞİNİ HER ŞEYDEN ÖNDE TUTAN FELSEFE

Altınyız’ın CEO’su Yavuz Sökün, Osman Boyner ile olan bir anısını da şöyle anlattı: “Ben 11 yıl önce Çerkezköy fabrikasında işe başladım. Bir gün fabrikada satın alma bölümünün önünden geçerken bir konuşma kulağıma geldi; 5 ton pirinç, 6 ton yağ vs alınıyordu. Ne alaka, biz bunları neden dışardan alıyoruz diye düşündüm. Yemek hizmetini veren kaliteli catering şirketleri var, onlardan alalım dedim. ‘Osman Bey asla kabul etmez’ dediler. Çünkü Osman Bey her gün fabrikaya mutlaka geliyor ve yemekte de fabrikada pişeni yiyor. Gittim, Osman Bey’e konuyu anlattım. “Olmaz, işçinin yemeği kaliteli olmalı’ dedi ve kabul etmedi. Ben kaliteden ödün verilmeyecek ama biz bu alımları yapmayalım, iyi bir şiketten bu hizmeti alalım diye ısrar ettim. Üç tur sonra ikna ettik. İşçilere karşı inanılmaz bir sevgi ve saygısı vardı. Biz de bu felsefeyi devam ettiriyoruz, işçimize her konuda sahip çıkmayı ön planda tutuyoruz.”

Haberin Devamı

‘DOSTÇA AYRILIK’

72 yıl önce hisseleri devredilen bir markanın yeniden alınması duygusal anlamda nasıl bir etki yarattı?

Cem Bey bunu ‘yeniden kavuşma’ olarak adlandırdı. 72 yıl sonra iki markanın yeniden birleşiyor olması derin bir iz bırakıyor. İki jenerasyon önce bir şekilde Bahariye Mensucat’tan çıkılmış ama bu dostça bir ayrılık olmuş. Şimdi de yine aynı dostlukla bir araya gelindi. Dostane bir ayrılık, dostane bir birleşme.

‘BİZ BURADA KALICIYIZ’

Sürdürülebilir yün kumaş konusunda neler yapıyorsunuz?

Dünyada bu konuda Responsible Wool Standard (RWS), yani ‘sorumlu yün üretimi ve tedarik zinciri’ için geliştirilmiş bir sertifikasyon var. Bu standart, özellikle yün üreticilerinin hayvan refahı, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk konusunda sorumlu bir şekilde hareket etmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuş. RWS, yün tedarik zincirindeki tüm aşamaları kapsıyor. Yün üretiminden işlenmesine, nihai ürünlere kadar kriterler içeriyor. Cos, Zara, Banana Republic gibi birçok ünlü marka bu standardı istiyor artık. Dünyada RWS sertifikalı çiftlikler var. Biz buralarla çalışıyoruz. Bir de en iyi yünlerin üreticisi Avustralya’da Yün Yetiştiricileri Birliği’nin de üyesiyiz. İhracatımızın yüzde 40-50’si RWS sertifikalı. Altınyıldız, dünyanın en iyi yün iplikçileri arasında ve biz burada kalıcıyız. Bakış açımız büyüklük değil; kalıcı, saygın ve kaliteli  olmak.

BAKMADAN GEÇME!