Dericiler Çin`i keşfetti
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2001 00:00
Türk deri sektörü, Çin pazarına girmeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz hafta 7 kişilik bir heyetle İstanbul Tuzla ve İzmir Menemen Deri Serbest Bölgesi`ni gezen Çin heyeti, şubat ayında ticari bağlantılar için Türkiye`ye geliyor.
Yeni pazar arayışına hız veren Türk deri sektörü aradığı kanı buldu. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ve gelecekte ABD`nin en büyük rakibi olmasına kesin gözü ile bakılan Çin`e işlenmiş deri ürünleri ihracatımızı arttırabileceğimiz belirtildi. Ege Deri Deri Mamulleri İhracatçı Birlik Başkanı Jack Galiko, `Türkiye olarak 200 milyar dolar ithalatı olan Çin`e sadece 38 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyoruz. Çin`den ise 900 milyon dolar ithalat yapıyoruz. Bu dış ticaret dengesizliğinin giderilebilmesi için işlenmiş deri ürünleri ihracatı önemli bir fırsattır` dedi. Çin deri sektörünün 20 yıldır İtalya ve İspanya`nın elinde olduğunu, bu pazara girmenin güç ama imkansız olmadığını vurgulayan Galiko, `İtalya ve İspanya 1980`den itibaren bu pazarda yer almış. Çin, dünya işlenmiş deri imalatı olan 430 milyon hayvanı dikebilecek güçte.
Çin pazarı için çok uğraşmak gerekiyor ama buna değer` dedi. 7 Çin firmasının İstanbul Tuzla ve İzmir Menemen Deri Organize ve Serbest Bölgesi`ni gezdiğini, heyetin Türkiye`nin deri konusundaki potansiyelini gördüğünü anlatan Galiko, Çin pazarının değerlendirilmesi halinde Türk deri sektöründeki atıl kapasitelerin harekete geçeceğine dikkat çekti. Galiko şöyle dedi: `Türkiye dünya küçükbaş hayvan kesiminin yüzde 40`ını işleyebilecek teknoloji, tesis ve bilgi birikimine sahip. Çinliler bu potansiyelimizi gördü. XI Man Group, Aodeshen Industrial Corparation Limited ve Dongmıng Industry Group, Şubat ayında bağlantı kurdukları Türk firmalarıyla görüşmek üzere tekrar Türkiye`ye gelecek.`
İşlenmiş deri:
Türk deri sektörünün işçilik ve diğer girdi maliyetleri nedeniyle rekabet gücünü kaybettiğini sözlerine ekleyen Galiko, `Biz Çin`e işlenmiş deri satalım. Dikim ve Pazar bulma onların sorunu` diye konuştu. Çin firmalarının Türk firmalarını yatırama davet ettiğini ancak bu yöndeki işbirliği için erken olduğunu savunan Jack Galiko, deri sektörünün yeni pazarlarının ABD, Kanada ve Japonya olduğunu açıkladı. Çin`in konfeksiyon ürünlerinde işçiliğinin ucuz olmasına rağmen Türkiye`ye deri ürünü ihracatı olmadığını ve Çin`in ABD pazarına girdiğini aktaran Galiko, `Çin deri ürünlerinden Avrupa ve Türkiye`ye gelen yok. Çin`in tüm deri ürünleri ABD`ye gidiyor.
Türkiye`nin ABD`ye olan 800 milyon dolarlık ihracatının ise sadece 30 milyon doları deri ve deri ürünleri. Bu yüzde 5 bile değil. Oysaki ABD`ye olan ihracatımızda deri ve mamullerinin oranı en az yüzde 40 olmalı. Türkiye fiyat unsurunu tutturduğu takdirde girdiği pazarlarda daha başarılı olabilir` diyerek şunları söyledi: `Maliyet, verimsizlik, enflasyon ve kur riski arasındaki maliyet külfeti Türk deri sektörünü zorluyor. Bu maliyet artışlarını enflasyon artışının yüzde 1 olduğu ülkelere yansıtmaya kalktığınızda tüketici sizin malınızdan uzaklaşıyor. Özelikle ihracatçı sektörlerin maliyet artışı konusunda enflasyonu düşürme politikasına uygun hareket etmeleri gerekli.`
Sektör toparlanıyor:
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçı Birlik Başkanı Jack Galiko ayrıca 76 fabrikanın faaliyet gösterdiği Menemen Deri Serbest Bölgesi`nde 40 firmanın faal olduğunu söyledi. Faal firmalarında yüzde 80 kapasite ile çalıştıkları bilgisini veren Galiko, `Deri sektörü toparlanıyor. 76 firmadan 40` ı faaliyette. Ancak Tuzla, Menemen gibi organize bölgeler Uşak, Salihli, Kemalpaşa, Bursa`daki deri atölyelerine karşı haksız rekabetle karşı karşıya. Menemen deri serbest bölgesinde bir firmamız yılda 250 bin dolar su parası ödüyor. Herşeyiniz kayıt altında. Bunlar maliyete eki edici unsurlar. Sektörün belli standartlara kavuşturulması şart` dedi.
Yeni pazar arayışına hız veren Türk deri sektörü aradığı kanı buldu. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ve gelecekte ABD`nin en büyük rakibi olmasına kesin gözü ile bakılan Çin`e işlenmiş deri ürünleri ihracatımızı arttırabileceğimiz belirtildi. Ege Deri Deri Mamulleri İhracatçı Birlik Başkanı Jack Galiko, `Türkiye olarak 200 milyar dolar ithalatı olan Çin`e sadece 38 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyoruz. Çin`den ise 900 milyon dolar ithalat yapıyoruz. Bu dış ticaret dengesizliğinin giderilebilmesi için işlenmiş deri ürünleri ihracatı önemli bir fırsattır` dedi. Çin deri sektörünün 20 yıldır İtalya ve İspanya`nın elinde olduğunu, bu pazara girmenin güç ama imkansız olmadığını vurgulayan Galiko, `İtalya ve İspanya 1980`den itibaren bu pazarda yer almış. Çin, dünya işlenmiş deri imalatı olan 430 milyon hayvanı dikebilecek güçte.
Çin pazarı için çok uğraşmak gerekiyor ama buna değer` dedi. 7 Çin firmasının İstanbul Tuzla ve İzmir Menemen Deri Organize ve Serbest Bölgesi`ni gezdiğini, heyetin Türkiye`nin deri konusundaki potansiyelini gördüğünü anlatan Galiko, Çin pazarının değerlendirilmesi halinde Türk deri sektöründeki atıl kapasitelerin harekete geçeceğine dikkat çekti. Galiko şöyle dedi: `Türkiye dünya küçükbaş hayvan kesiminin yüzde 40`ını işleyebilecek teknoloji, tesis ve bilgi birikimine sahip. Çinliler bu potansiyelimizi gördü. XI Man Group, Aodeshen Industrial Corparation Limited ve Dongmıng Industry Group, Şubat ayında bağlantı kurdukları Türk firmalarıyla görüşmek üzere tekrar Türkiye`ye gelecek.`
İşlenmiş deri:
Türk deri sektörünün işçilik ve diğer girdi maliyetleri nedeniyle rekabet gücünü kaybettiğini sözlerine ekleyen Galiko, `Biz Çin`e işlenmiş deri satalım. Dikim ve Pazar bulma onların sorunu` diye konuştu. Çin firmalarının Türk firmalarını yatırama davet ettiğini ancak bu yöndeki işbirliği için erken olduğunu savunan Jack Galiko, deri sektörünün yeni pazarlarının ABD, Kanada ve Japonya olduğunu açıkladı. Çin`in konfeksiyon ürünlerinde işçiliğinin ucuz olmasına rağmen Türkiye`ye deri ürünü ihracatı olmadığını ve Çin`in ABD pazarına girdiğini aktaran Galiko, `Çin deri ürünlerinden Avrupa ve Türkiye`ye gelen yok. Çin`in tüm deri ürünleri ABD`ye gidiyor.
Türkiye`nin ABD`ye olan 800 milyon dolarlık ihracatının ise sadece 30 milyon doları deri ve deri ürünleri. Bu yüzde 5 bile değil. Oysaki ABD`ye olan ihracatımızda deri ve mamullerinin oranı en az yüzde 40 olmalı. Türkiye fiyat unsurunu tutturduğu takdirde girdiği pazarlarda daha başarılı olabilir` diyerek şunları söyledi: `Maliyet, verimsizlik, enflasyon ve kur riski arasındaki maliyet külfeti Türk deri sektörünü zorluyor. Bu maliyet artışlarını enflasyon artışının yüzde 1 olduğu ülkelere yansıtmaya kalktığınızda tüketici sizin malınızdan uzaklaşıyor. Özelikle ihracatçı sektörlerin maliyet artışı konusunda enflasyonu düşürme politikasına uygun hareket etmeleri gerekli.`
Sektör toparlanıyor:
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçı Birlik Başkanı Jack Galiko ayrıca 76 fabrikanın faaliyet gösterdiği Menemen Deri Serbest Bölgesi`nde 40 firmanın faal olduğunu söyledi. Faal firmalarında yüzde 80 kapasite ile çalıştıkları bilgisini veren Galiko, `Deri sektörü toparlanıyor. 76 firmadan 40` ı faaliyette. Ancak Tuzla, Menemen gibi organize bölgeler Uşak, Salihli, Kemalpaşa, Bursa`daki deri atölyelerine karşı haksız rekabetle karşı karşıya. Menemen deri serbest bölgesinde bir firmamız yılda 250 bin dolar su parası ödüyor. Herşeyiniz kayıt altında. Bunlar maliyete eki edici unsurlar. Sektörün belli standartlara kavuşturulması şart` dedi.