‘Çocuk doğurmadım Zeki’yi doğurdum’

Güncelleme Tarihi:

‘Çocuk doğurmadım Zeki’yi doğurdum’
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2025 04:00

Zeki Global’de isim hakkı kavgası sürerken şirketin Sanayi Mahallesi’ndeki yeni fabrikasında makine başında bikini diken 70 yaşındaki Hakime Ernur’un hikâyesi, bambaşka bir pencere açtı. Ernur, “Zeki Bey beni Beyoğlu’nda Madam Marika’nın yanından aldı. Bütün kalıpları, modelleri ben yaptım. Ömrümü bu markaya verdim. Çocuk doğurmadım, Zeki markasını doğurdum ben” dedi.

Haberin Devamı

Bir zamanlar Türkiye’nin ilk global markası olmaya aday şirketlerden Zeki Triko’da isim hakkı kavgası büyüyor. Hürriyet’in geçen hafta “İsim hakkını Zeki Başeskioğlu’nun isteğiyle 2020’de Türk Patent Enstitüsü’nden aldım. Bana dava açtılar ancak mahkeme beni haklı bularak reddetti” sözlerini sayfalarına taşıdığı iş insanı Gökhan Göksel, markayı sadece online kanallarda Zeki Mayo ismiyle satışa çıkaracağını açıklamıştı. Ancak Zeki markalı isimlerin tamamını 2021’de icradan satın aldıklarını ifade eden BRG Turizmin yöneticileri, Hürriyet’e yaptıkları açıklamada davanın reddinin söz konusu olmadığını ve mahkeme sürecinin devam ettiğini belirttiler.
Tarafsız habercilik ilkesiyle Zeki Global adıyla sektörde markayı yeniden satışa sunan BRG Turizm yöneticilerinin daveti üzerine İstanbul Kağıthane’de bulunan Sanayi Mahallesi’ndeki yeni fabrika binasına gittik. Amacımız süreci bir de onlardan dinlemekti. Zeki Global’in Ortağı Harun Onaran, özetle “Eski Zeki ile bir bağlantımız yok. Zeki ismi ile bağlantılı birçok ihale oldu. Hepsini aldık. Markanın çalışanları dahil çok sayıda alacaklısı var. Ortaya atılan isim hakkı meselesi aslında hacizle satılan bir malın alacaklılarından kaçırılması teşebbüsüdür. Gökhan Göksel’in açıklamaları bunun ıspatıdır” dedi.

Haberin Devamı

ESKİ KADRODAN 30 KİŞİ İLE DEVAM

Peki kim bu alacaklılar? Soruyu Harun Onaran’a yönelttiğimde ‘Hemen tanıştıralım’ diyerek Zeki markasının doğumundan bugüne işin içinde olan emektar Hakime Abla’yı çağırdı. Başında pembe tülbentiyle elimi sıktı Hakime Ernur. 41 yıldır Zeki Triko’da mayo diktiğini söyledi. Giresun’un Keşap ilçesinden 15 yaşındayken İstanbul Bahçelievler’e gelişini, Beyoğlu’nda Madam Marika’nın yanında terzilik ve kalıp sanatını öğrendiğini anlattı. Kendi deyimiyle “Bir Amazon kadını” olarak Zeki markasını doğurduğunu belirtti ve şöyle devam etti:

‘Çocuk doğurmadım Zeki’yi doğurdum’


“Zeki Bey (Başeskioğlu) benden önce deneme üretimi yapmış. 1985’in 2 Şubat’ında beni Madam Marika’nın yanından aldı. 41 yıldır bu şirketteyim. İlk Avrupa mayo kumaşlarıyla dikim yapan, kalıplar çıkaran benim. Madam Marika’dan öğrendiklerimi geliştirerek Zeki’ye sattım. Maaşla parayla ilgilenmedim, ‘Benim istediğim gibi dikilsin yeter’ dedim. Başka şirketler almak istedi gitmedim. Çocuk doğurmadım, Zeki markasını doğurdum ben.”

Haberin Devamı

Peki ne oldu da bu başarılı iş sıkıntıya girdi? Hakime Ernur’un gözleri uzakları aradı, “Çünkü Yüksel annemiz öldü” dedi. Zeki Başeskioğlu’nun eşi Yüksel Başeskioğlu’nun kaybını anlatırken bütün şirket için gerçek bir anne gibi davrandığını anlattı. Ailenin üç oğlunun da, şirketin de bu kayıptan sonra dağıldığını söyledi Ernur. Hakime Ernur’un verdiği bilgilere göre bugünkü Zeki Global’de eski şirketten 30 kişi işine devam ediyor. Hepsinin de alacakları var ve henüz ödeme alamamış durumdalar.

1.1 KG ALTINIMI ZEKİ’YE VERDİM

41 yıllık Zeki Triko metarı, 2019’daki dağılmanın ardından 15 ay maaş almadan çalıştıklarını söyledi. Ancak buna değil gün gelip de faturalar ödenmediği için elektrik ve suyun kesilmesine içerlediğinin de altını çizdi. Ernur, “Benim derdim mayoydu. Hacizler geliyordu. Ne elektrik ve ne su ne maaş. Başeskioğlu ailesinden kimse binaya uğramıyordu. Üretim yapılamıyordu. Gittim 1.1 kg altınım vardı, bozdurup nakit olarak mali müşavire verdim. Bir de 22 bin dolar verdim. Her şey açılsın yine üretelim diye. O parayı da aldılar markayı da hacze koydular” ifadelerini kullandı.

Hakime Ernur’a bu sırada herhangi birinin kendilerine gelip “Ben markanın isim hakkını aldım, bundan sonra benimlesiniz” diye açıklama yapıp yapmadığını sordum. “Hayır kimse gelmedi. Yetkili bendim. Kimse uğramıyordu ki. Sonra biri almaya çalıştı ama artık alacaklılar olarak dava açmıştık. Pandemide üç aylık kapanma dışında her gün işe gittik. Biz orayı patronlarımıza karşı bekledik. Gelip hacizli şirketi kaçırmasınlar diye. Zeki Bey’in oğlu Mümtaz Bey paramı istediğimde ‘Git depodaki kumaşları al’ dedi. Ama bina sahibi kirasını alamadığı için bizi kovdu. Bir gün Yılmaz Başeskioğlu geldi. Diktiğimiz 12 bin adet mayo vardı. Onları götürdü. Paramızı isteyince de ellerini eşofmanının cebine sokup ters çevirdi ve bakın üstümde para yok dedi. En büyük oğlu Feyyaz Bey ise ‘paran varmış da vermişsin’ diye çıkıştı. Şimdi isim hakkını başkasına verdiklerini söylüyorlar. Bizim hakkımızı versinler” diye yanıtladı.

Haberin Devamı

MARKA YAŞASIN YETER

Zeki Global’in ortağı Harun Onaran, sorularımız üzerine satın almadan bu yana şirkete 15 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını anlattı. Ancak eski patronlardan alacağı olan çalışanlara henüz ödeme yapılmamış. Nedenini, “Biz ihalede parayı verdik. Bu para ile alacakların paraları da ödenecekti. Bir sıraya koyulmuş, ödeneceğini söylediler” diye açıkladı. Hakime Ernur, alacaklı sırasında 60’ıncı durumdaymış. Ne düşündüğünü sorduğumda, “Bu gençler ikinci ihalede bütün markaları alırken ben o salondaydım. Altınlarım ve diğer paralarım gitti. Çalışmışlığımız var. Almazsam almayayım, canım sağ olsun. Benim için önemli olan bu makinenin başında hâlâ mayo dikiyor olmak. Ustalar yetiştiriyorum. Onları benim gibi yetiştirip Zeki kalitesinde üretim yapılmasını garantiye aldıktan sonra bu işi bırakacağım” dedi ellerini beline koyarak.

Haberin Devamı

‘TURİZMCİ DEĞİL MAYOCUYUM’

2021 yılında Zeki Triko’yu icra ihalesiyle satın alan BRG Turizm şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Kaya, hazır giyim sektörüne uzak biri olarak tanınıyor. Ortağı Harun Onaran şirketin neden Zeki Triko’ya talip olduğunu şöyle anlattı: “2021’de Zeki Triko’nun icra yoluyla satışa çıkarılacağını duyduk. Ben Antalya bölgesinde 10 yılı aşkın süredir birçok yerli yabancı plaj giyim markasının distribütörlüğünü yapıyordum zaten. Şefik Bey ile tanışırız. Bu marka yok olmasın diye konuştuk. ‘Alırsak sen bakar mısın’ dedi. Kabul ettim.” Neden isim hakkı başkasına verilmiş bir markaya talip olunur? Onaran, “Biz bu durumu araştırırken birinci ihale oldu. Kimse almadı. Kısa süre sonra ikinci ihale oldu. Baktık ki bütün Zeki altındaki markalar satılıyor. Biz Çağlayan 13. İcra’da devlet eliyle satılan bir malı bütün haklarıyla birlikte aldık” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Mahkeme devam ediyor. Belli ki buradaki kavga da sürecek. Harun Onaran ise kendinden emin: “Kaybedilmesi mümkün olmayan bir dava bu. Çünkü söz konusu kişi hacizli malın muvafakatnamesini almış. İlk başvurusu kabul edilmemiş. Logoyu değiştirip yeni bir markaymış gibi başvurmuş. Bu dava Türkiye’de ilk örnek olacak.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!