Ciro primi ve tatil ödülünde vergileme

Güncelleme Tarihi:

Ciro primi ve tatil ödülünde vergileme
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2001 00:00

Durgunluk yaşayan ekonomilerde pazarlama büyük önem kazanıyor. Çünkü, ekonomide durgunluk başlayınca mal satmak adeta bir sanat haline geliyor. Çünkü insanlar yarınlar endişesi ile zorunlu olanlar dışında harcama yapmıyor. Hatta zaman zaman zorunlu harcamaların dahi ertelendiği görülüyor. Bu da malını satamayan üretici ve satıcı firmaları zor duruma düşürüyor.
Zor duruma düşmemek için, kuruluşlar gerek ürettikleri, gerekse ticaretini yaptıkları malları satmak için her yola başvuruyor. Pazarlama birimleri oluşturulması, bu birimlerde çalışan elemanların sürekli eğitilmesi, yeni pazarlama metotları geliştirilmesi başvurulan yollardan bazıları.

Üretici ve satıcı firmaların;
Nihai tüketiciye satılan malların yanında, bedelsiz başka bir mal verilmesi,
Mal alanlara çekilişle kıymetli hediyeler verilmesi,
Belli sayıda veya tutarda mal alana bedelsiz olarak fazladan mal verilmesi,
Belli tutardaki ciroyu aşan bayilere nakit prim ödenmesi,
Belli tutardaki ciroyu aşan bayilerin yurt içinde veya yurtdışında tatil ile ödüllendirilmeleri, satışları artırmak için başvurdukları yöntemlerden bazıları.
Kuruluşların satışlarını artırmak için bayi ve satıcılarına prim vs. adlar altında yaptıkları ödemelerin bir de vergi boyutu bulunuyor.
Belli bir satış cirosunu aşan bayilerin değişik şekillerde ödüllendirilmesinin vergi boyutunu aşağıdaki başlıklar altında inceleyebiliriz.

Değişik adlar altında verilen satış primleri
Kuruluşlar satışlarını artırmak amacıyla; bayii ve satıcılarını teşvik etmek ve motivasyonlarını artırmak için belli ciroyu aşanlara değişik adlar altında prim ödüyorlar. Satış primi, hasılat primi, ciro primi vb adlarla bayilere veya satıcılara yapılan bu ödemelerin primleri ödeyen ana firma ve primleri alan bayii ve satıcılar açısından farklı vergisel boyutu bulunmaktadır.

Prim alan kişi ve kurum açısından vergi
Bu tür primlerin satılan malla doğrudan bir ilgisi olmayıp, üretici veya ana firmaya verilen ek bir hizmet ve çaba karşılığı elde edilmektedir. (26 Seri No.lu KDV`si Genel Tebliği). Dolayısıyla ticari faaliyetin bir sonucu olarak elde edilen bu primlerin hasılata dahil edilerek ticari kazanç kapsamında vergilendirilmesi gerekiyor.

Belli satış ciroları aşıldığında veya belli dönem sonlarında üretici firmadan veya malını sattığı firmadan, değişik adlar altında prim alan kişi ve kuruluşun bu prim tutarı üzerinden fatura düzenlemesi ve prim tutarı üzerinden hesaplayacağı KDV`yi (KDV satılan malın tabi olduğu KDV oranı üzerinden hesaplanacaktır) faturada ayrıca göstermesi gerekmektedir.

Prim yerine tatille ödüllendirme
Son yıllarda satışları artırmak için prim yerine değişik ve ilginç ödüllendirme yollarına baş vurulduğu görülüyor. Belli tutarı aşanların yurt içi ve yurt dışına tatile gönderilmesi de ödüllendirmenin bir diğer yolu. Belli tutarda mal satışını gerçekleştirilen bayii ve satıcıların gerek yurt içi gerekse yurt dışında tatille ödüllendirilmesinde yurt içinde veya yurt dışında yapılan harcamalar prim niteliğinde olup harcamaların tutarları da prim tutarını oluşturmaktadır.

Tatile giden bayi veya satıcı açısından vergi
Bazı maliyeci ve yazarlara göre, belli tutarda mal satışı gerçekleştirdiğinden dolayı yurt içi veya yurt dışı tatille ödüllendirilen bayii veya satıcı, yurt içinde veya yurt dışında tatil süresince kendisi için yapılan harcamaların (yol, otel,yeme içme vb.) toplam tutarı, elde edilen prim olarak değerlendirilecek ve bu tutar üzerinden, ödül veren firma adına fatura düzenlenecek ve prim tutarı üzerinden hesaplanacak KDV`de fatura üzerinde ayrıca gösterilecektir.

Dolayısıyla tatil ödülü alan bayii veya satıcı düzenlediği faturada ki tutarı defterine hasılat olarak kaydedecektir.(Bkn. Yaklaşım Dergisi sayı:93 Temmuz 2001 Mehmet Altındağ `Belli Ciroları aşan Bayilerin Tatil ile Ödüllendirilmeleri ve Vergilendirme`).

Bizce bu çok hazineci ve katı bir yaklaşım. Çünkü, tatil ödül ve teşvik amacı ile veriyor. Tatil harcamalarının gelir olarak nitelendirilmesi ve vergilendirilmesi, teşvik amacına aykırı düşüyor. Ancak, bazı kuruluşlar tatile gitmeyen bayii ve satıcılarına belli bir ödeme yapmaktadır. Bu ödemeleri alanların bunu defterine hasılat kaydetmeleri gerekir.

Bayi toplantıları düzenlenmesi
Kuruluşlar gerek ürettikleri mallarını gerekse alım ve satımını yaptıkları malların satışını artırmak için, satıcıların veya bayilerin geçmiş dönemdeki satış performanslarını değerlendirme ve gelecek dönemdeki satış politikalarını ve hedeflerinin açıklanması vb. amaçlarla, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında toplantılar düzenleyerek bayilerini veya satış elemanlarını bir tatil yöresinde toplamakta ve belli süre kısmen iş, kısmen de tatil yapmalarını sağlamaktadır. Bu tür toplantılar genellikle iş amaçlı birkaç görüşme dışında daha çok tatil amaçlı olarak cereyan ediyor. Ancak; tatilde olsa aynı şirketin malını satan değişik kişilerin bir araya gelmesi tanışmaları birlikte tatil yapmaları takım ruhu doğuruyor ve satışlara önemli etki yaratıyor.

Bu tür toplantılarda tüm masraflar (yol, otel, yeme-içme vb.) düzenleyen kuruluşça karşılanmaktadır. Toplantıyı düzenleyen kuruluş bu masrafları, Gelir Vergisi Kanunu`nun 40/1 maddesince `pazarlama ve satış gideri` olarak genel gider kapsamında, gayrisafi ticari kazançlarından indirebilmektedir. Bu toplantılara katılanlar herhangi bir menfaat sağlamadığından defterlerine hasılat yazmaları gerekmiyor. Ancak bazı maliyeci ve yazarlar yurtdışında yapılan toplantıların, bayilerin mesleki bilgi ve görgüsünü artırmayla bir ilgisi bulunmadığı ve turistik amaçlı olduğundan, satış elemanlarına ve bayilere avantaj sağladığı, bu toplantılarda, malını sattıkları kuruluşların kendilerini yaptıkları masrafları defterlerine hasılat yazmaları gerektiği ileri sürülmektedir.

Bu görüş tamamen olmasa da kısmen doğru sayılabilir. Çünkü, bazı kuruluşlar belli ciroyu aşan bayii ve satıcıları için düzenledikleri toplantıya katılmayanlara belli bir ödeme yapmaktalar. Bu durumda toplantıya katılmayarak, karşılığında belli tutarda para alan bayilerin bir menfaat sağladığı ortada olup, aldıkları bedel üzerinden fatura düzenleyip, KDV`sinide faturada ayrıca gösterip, defterine hasılat yazması gerekiyor.

Yoksa belli ciroyu aşan bayii ve satıcıların yurtdışına tatile gönderilmesi, gitmeyenlere, herhangi bir ödemem yapılmaması halinde bayiinin veya satıcının menfaat temin ettiğinden söz etmek mümkün değildir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!