Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2001 00:00
Deprem konutları nedeniyle stoklarını eriterek 2001`e giren çimento sektöründeki asıl hareket 2001`de olacak...
İnşaat sektörünün en önemli göstergesi; çimento tüketimi... Konut başta olmak üzere, kamu altyapı yatırımları, baraj ve karayolu inşaatları, belediyelerin imar faaliyetleri ve gecekondu yapımı çimento tüketimini artırıcı faliyetler arasında geliyor.
1998 yılında toplam 33 milyon ton olarak gerçekleşen çimento üretimi, 1999 yılında 31.5 milyon tona kadar geriledi. 1999`da büyük hasarlı deprem sonrasında 2000 yılı beklentileri, deprem bölgelerinin yeniden yapımı ile başlayacak olan imar faaliyetleriyle çimento üretiminin artacağı yönündeydi. Ancak yılın ilk yarısında bu beklentilerle ters düştü. Çünkü deprem bölgesindeki kalıcı konut ihaleleri bir türlü başlayamadı, bunun dışında belediyelerin ruhsat izinleri ellerinden alındı ve de en önemlisi istikrar programı çerçevesinde kamu yatırımları duraklama devrine girdi.
Ancak Bayındırlık Bakanlığı`nın deprem bölgesindeki kalıcı konut ihalelerine başladığı ikinci yarıyıldan itibaren çimento üreticilerinde de bir hareketlenme gözlendi. Ve deprem bölgesine yakın olan Marmara Bölgesi`ndeki tüm çimento üreticileri uzun yıllardan sonra ilk kez stoklarını eritti... Stoklarını eriten ve talep patlamasıyla karşı karşıya kalan Marmara Bölgesi üreticileri, klinker ihtiyacını diğer bölgelerdeki üreticilerden karşılayınca da, bu rahatlama tüm sektörü içine aldı.
İlk kez stoksuz olarak gelecek yıla ilişkin planlama içine giren sektörde kapasite artırmaya yönelik tevsii yatırımların yanı sıra, bir yıl içinde Marmara Bölgesi`nde sayıları 10`a bulan hazır beton santralleri de, sektördeki hareketliliğin önemli bir göstergesi oldu... Sektör temsilcilerine göre, tüm bu gelişmeler asıl etkisini 2001`de gösterecekti ve 2001 çimento sektörü için parlak bir yıl olacakti. Ancak, 2000 yılının son ayında yaşanan ekonomik kriz tüm sektörlerde olduğu gibi, çimentoda da hedeflerin tekrar gözden geçirilmesine neden oldu. Marmara Bölgesi üreticilerikalıcı konut ihalelerinin hareketliliğini 2001`de de yaşayacak belki ama, yeni yatırımlar için hükümetin istikrar tedbirleri ve faizlerin durumu önemli bir gösterge oluşturacak.
Nuh Çimento Genel Koordinatörü Atalay Şahinoğlu, bu yıl çimento sektöründe olumsuz beklentilerin olumluya döndüğünü belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
Deprem nedeniyle inşaat sektöründeki sıkıntılı duruma bir de Bayındırlık Bakanlığı`nın bina ruhsatlarıyla ilgili tutumu eklendiğinde çimento sektöründe geçen yıldan farklı bir beklenti hakim değildi. Ancak deprem bölgesindeki kalıcı konut ihaleleri sektörü hareketlendirdi. Marmara Bölgesi, Bolu`da dahil tüm çimento üreticileri stokları eridi. Ve talep yoğun bir şekilde sürüyor.
Sektördeki bu gelişmelere paralel olarak bölgedeki tüm fabrikaların yeni yatırımlara giriştiğini hatırlatan Şahinoğlu, Bölgenin doğan ihtiyacını karşılamak için bu yıl 8-10 beton santrali kuruldu. Bunlardan üçü Nuh Çimento`ya ait. Ayrıca çimento fabrikaları kapasite artırmaya yönelik yatırımlara da başladı diyor.
Marmara Bölgesi`ndeki talep artışının diğer bölgeleri de etkisi altına aldığını kaydeden Şahinoğlu sözlerini şöyle noktalıyor:
Gelen talepler bölgemizdeki fabrikalarca karşılanamayınca, diğer bölgelerin üreticilerinden klinker alımları gündeme geldi. Bu dolayısıyla Türkiye genelinde birkaç fabrika dışında tüm fabrikaların satışlarını artırdı. Deprem bölgesindeki kalıcı konut yapımı 2-3 yıl daha sürecek, ayrıca bu bölgelerin yeniden şehirleşmeleri sektördeki hareketlenmenin birkaç yıl da artarak süreceğini gösteriyor. Bu değerlendirmeden yola çıkarak, 2001 yılında sektörde yüzde 8-10 büyüme bekliyorduk. Ancak kriz dolayısıyla yeni yatırımlar için faizlerin önemli bir gösterge oluşturacağını söyleyebiliriz. Nuh Çimento olarak yatırım kararı almıştık, ama bu dış krediyle yapılacaktı. Eğer faizler yükselir ve istikrar tedbirleriyle ilgili beklenmedik şeyler çıkarsa, o zaman sadece biz değil tüm yatırımlar askıya alınır.
HASRET BİTTİ
Bolu Çimento Genel Müdürü İsmail Erkovan`ın sektörle ilgili değerlendirmeleri ve beklentileri de, Şahinoğlu`ndan farklı değil...
Erkovan, 2000 yılının ilk altı ayında bina ruhsatlarının durdurulmasının bir sonucu olarak inşaatlara başlanamadığını ve çimento sektörünün de durgun bir dönem geçirdiğini hatırlatıyor. İkinci altı aylık sürede ise deprem bölgesindeki kalıcı konut ihalelerinin açılmasıyla işlerin de açıldığını kaydeden Erkovan sözlerini şöyle sürdürüyor:
Haziran ayından itibaren Marmara Bölgesi`ndeki üreticiler gelen talepler karşısında çimento yetiştiremez oldu. Diğer bölgedeki üreticileri de klinker olarak doyurmaya başladık. Ve yıl sonu itibariyle bu yılki satışlar 99`u yakalayacak hatta aşacak. 1999 yılında çimento satışları 31.5 milyon ton civarındaydı.
İsmail Erkovan, çimento satışlarının artmasının yanı sıra, klinker üretiminde de stokların tükendiğini hatırlatarak,Yeni yıla stoksuz olarak gireceğiz, senelerdir buna hasrettik diyor.
YATIRIM İÇİN CAZİP PAZAR:
Bu arada Türkiye cimento sektöründe son yıllarda özelleştirme girişimlerinin artmasıyla önemli değişiklikler oldu. Özelleştirme ile birlikte yabancı sermayenin yanı sıra yeni yerli sermayedarlar Türk çimento sektöründe pay sahibi oldu. Halen Türkiye`de faaliyet gösteren 55 fabrikadan, 39`u entegre, 167`sı da öğütme paketleme tesisi şeklinde.
Hızlı kentleşme, nüfus artışı ve ekonomik büyüme beklentisi, hala doyuma ulaşmamış olan çimento sektörünü yatırımcılar açısından cazip kılıyor. Türkiye`nin yüzde 65 olan kentleşme nüfusu ve genç nüfusun fazla olmasından doğan yeni ev ihtiyacı sektörün geleceğini parlak hale getiriyor. Ancak 2000 yılında 31.5 milyon tonu bir miktar aşan üretimin, 2001`de36.5 milyon tona ulaşması bekleniyordu. Ayrıca 2001`de yüzde 4.5 olan büyüme hedefine paralel olarak da altyapı yatırımlarındaki artışla birlikte çimento tüketiminin de yükselmesi bekleniyordu. Ancak yaşanan ekonomik kriz tüm beklentileri tersine çevirdi ve hükümetin 2001`e ilişkin hedeflerindeki revizyon, çimentocuları da yeni planlar yapmaya sürükledi. Bunlar arasında en önemlisi yatırımların maliyetlerdeki artışa paralel olarak dondurulabileceği sektörde en çok konuşulan konuların başında geliyor. Ayrıca, inşaat sektörünün 2001`de iç pazarda duraklamaya girecek olması da, doğal olarak çimento sektörünün canlanma beklentisini tersine çevirdi.
SEKTÖRÜN BÜYÜKLERİ YENİ YATIRIMLARA HAZIRLANIYOR:
ADANA: 3.6 milyon ton çimento kapasitesi ve yüzde 5.3`lik yurtiçi pazar payı ile Türkiye`nin üçüncü en büyük ve Akdeniz bölgesinin en büyük çimento üreticisidir. Yüksek temettü ödemesi nedeniyle önemli bir nakit çıkışı yaşayan şirketin karlılığı hızla düşmüştür. Önümüzdeki sene, Akdeniz bölgesindeki gri çimento pazar payını artıracağını düşündüğümüz şirket, 2002 yılında tamamlanması planlanan 410 milyar TL’lik yeni hazır beton yatırımını, %20 özsermaye, %80 dış krediyle karşılayacaktır.
AKÇANSA: Akçansa, 3.75 milyon ton/yıl klinker ve 6 milyon ton/yıl çimento öğütme kapasitesi ve Marmara Bölgesi’nde %30 pazar payı ile Türkiye’nin en büyük çimento şirketidir. Marmara Bölgesi, inşaat sektöründeki durgunluktan en olumsuz etkilenen bölge olmuş ve çimento fiyatları 2000’de bütün bölgelerin gerisinde kalmıştır. Konumu itibariyle ihracat için avantajlı durumda olan şirket, 2001 yılının ikinci çeyreğinden itibaren deprem nedeniyle ortaya çıkan ek talepten de yararlanacaktır.
BATIÇİM: Batıçim 1.4 milyon ton klinker, 2.5 milyon ton çimento ve 1.75 milyon metreküp hazır beton kapasitesine sahiptir. Şirket ayrıca kendi üretiminde kullanmak üzere mıcır da üretmektedir. Batıçim’in sırasıyla %29 ve %4 oranlarında bölgesel ve yurtiçi pazar payı bulunmaktadır. 2001 yılında iç talebin canlanması ve çimento fiyatlarındaki canlanmayla satışlarında ve karında artış görülecektir. Batı Söke’nin halka arz geliriyle kısa vadeli kredilerini kapatmış olan şirket önümüzdeki yıllarda enerji maliyetlerini indirmeye yönelik bir yatırım planlamaktadır.
ÇİMSA: Dünyanın en büyük beyaz çimento üreticilerinden olan Çimsa, Akdeniz bölgesinde faaliyet göstermekte ve turistik tesis inşaatlarından da olumlu etkilenmektedir. Beyaz çimento tesisi yatırımlarının amortismanlarının maliyetler altında gösterilmesi sonucu 2000 yılında brüt kar marjı gerilemektedir. 2001 yılı için alınan siparişlerin şirketin satışlarının büyük bölümünü kapsadığı tahmin edilmektedir.
GÖLTAŞ: 2.9 milyon ton/yıl çimento ve 1 milyon 400 bin ton/yıl klinker üretim kapasitesine sahip Göltaş’ın bölgesel pazar payı yüzde 50, Türkiye genelindeki pazar payı ise yüzde 4`tür. Muğla-Fethiye`deki Eşen Irmağı üzerinde 2 hidroelektrik santrali kurmayı planlayan şirket enerji maliyetlerini kısmayı planlarken 2001 yılı ortalarında tamamlanması planlanan 2. klinker hattı yatırımı ile kapasitesini 2.1 milyon ton/yıla çıkarmayı hedeflemektedir.
MARDİN: Güneydoğu Anadolu bölgesinde faaliyet gösteren şirketin satışları sektörde yaşanan iç talep daralmasının etkisiyle düşüş göstermiştir. Mardin Çimento’nun, şehirleşme hızının halen yüksek olduğu bölgelere satış yapması, önümüzdeki yıllarda hızlı bir büyüme göstereceğine dair beklentileri güçlendirmektedir. Şirketin GAP bölgesine olan yakınlığı da bölgede gerçekleşecek olan yeni tesis inşaatlarından pay almasını sağlayacaktır.
ÇİMENTO ÜRETİMİ DÜŞTÜ:
Yıllar Üretim ( Bin ton)
1996 35.235
1997 36.035
1998 37.488
1999 34.817
İHRACAT YERİNDE SAYIYOR:
Yıllar İhracat ( Bin ton)
1996 3.095
1997 3.457
1998 3.311
1999 3.414. (PARA)