Güncelleme Tarihi:
Bankacılık sektöründeki son gelişmeleri değerlendiren Kılınç’a göre Türk bankalarının görünümünü iç piyasada yaşananların yanı sıra küresel çapta gümrük tarifeleri de etkiledi. Kılınç, mart ayı öncesinde faizin düşmeye devam etmesiyle bankaların faiz marjının destekleneceği yönünde bir beklenti olduğunu ancak iç piyasada yaşanan volatilite nedeniyle bu beklentinin bir miktar ertelendiğini aktardı.
AKTİFLERİ YAKINDAN İNCELİYORUZ
Kılınç, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 46’ya çıkardığını ve bankaları yüzde 49 ile üst banttan fonladığını anımsatarak, “Yıl sonunda yüzde 33 ile daha düşük bir politika faizi görüyoruz. Bu nedenle, bankaların net faiz marjının gelişeceğini düşünüyoruz ancak bu, yılın başındaki beklentimize göre daha az bir iyileşme” diye konuştu.
Faizin yüksek seyretmesinin risk maliyetlerinde artışa neden olduğunu belirten Kılınç, şöyle devam etti:
“Yılın ikinci yarısı için bankaların aktif kalitesini daha yakından izlemeye başladık. Şu anda aktif kalitesindeki risklerin bankalar için yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan, Türk bankalarının görünümüne ilişkin sene başındaki nötr beklentimizi koruyoruz. Bankacılık sektörü için faaliyet ortamı skoru pozitif ve bunu da aynı şekilde koruyoruz. Kârlılık bu yıl daha iyi olabilir. Ancak son dönemde piyasa oynaklığının pozitif gidişatı bir miktar sekteye uğrattığını düşünüyoruz. Bu oynaklık nedeniyle Türkiye’nin, beş yıllık kredi risk primi (CDS) yükselmişti ancak tekrardan geriledi ve 300 baz puan seviyelerinde.” Kılınç, marttan bu yana sendikasyon kredilerinin yüzde 100’ün üzerinde yenilendiğini hatırlatarak, “Bu da bankaların yurtdışı finansmana ulaştığını gösteriyor ama uzun vadeli tahvil ihraçlarında yavaşlama oldu. Maliyetler burada belirleyici. Bu açıdan bankalar burada uygun ortamı bekleyeceklerdir” diye konuştu.