Devlet İstatistik Enstitüsü’nden dün yapılan açıklamaya göre, Türkiye ekonomisi 2001 yılında yüzde 9.4 gibi rekor bir küçülme yaşarken, kişi başına milli gelir de 2 bin 160 dolara geriledi. Tam üye olabilmek için anayasasında değişiklikler yapan Türkiye, bu rakamlarla, Avrupa Birliği’nden iyice uzaklaşmaya başladı.
2000 yılında 3 bin 95
dolar olan kişi başına milli gelir yüzde 27.2 oranında azalarak 2 bin 160 dolara gerilerken, Türkiye bu tutarla 22 bin 500 dolarlık ortalama kişi başına milli geliri olan Avrupa Birliği’nin 10 kat altında kaldı.
2000 yılı Kasım ayında yaşanan krizin ardından 2001 yılı şubat ayında dalgalı kura geçişle derinleşen ekonomik kriz sonucunda Gayri Safi Milli Hasıla’da (GSMH) ortaya çıkan yüzde 9.4’lük azalma, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Türkiye ekonomisinin yaşadığı en yüksek oranlı küçülme oldu. Türkiye ekonomisi İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1945 yılında yüzde 15.3 oranında küçülmüştü.
1994 krizini arattı
Türkiye ekonomisi bundan önceki en yüksek küçülme oranları GSMH’nin yüzde 6.1 oranında düştüğü 1994 ve 1999 yıllarında yaşamıştı. Resmi rakamlara göre 500 bin kişinin işini kaybettiği ve işsizlik oranının yüzde 8’in üzerine çıktığı Türkiye ekonomisindeki gerileme kişi başına gelirin de 2 bin 160 dolara düşmesine neden oldu.
1998 yılında 3 bin 255 dolara kadar çıkan kişi başına milli gelir 1999 yılında 2 bin 914 dolar, 2000 yılında ise 3 bin 95 dolar olarak gerçekleşmişti. Türkiye ekonomisi 2 bin 160 dolarlık kişi başına milli gelir ile 1990 öncesine geri dönüş yaptı. Çünkü 1989 yılında bin 959 dolar olan kişi başına milli gelir 1990 yılında 2 bin 682 dolara yükselmişti.
Devlet İstatistik Enstitüsü’nün açıkladığı büyüme rakamlarına göre 2001 yılı üçer aylık dönemler toplamı olarak elde edilen GSMH değeri, cari fiyatlarla 179 katrilyon 480 trilyon 78 milyar lira olarak hesaplandı. Gelişme hızları ise cari fiyatlarla yüzde 42.9 (sabit fiyatlarla eksi yüzde 9.4) oldu. GSMH dolar bazında ise geçen yıl cari fiyatlarla 148 milyar 166 milyon dolar olarak gerçekleşti.
AB`de kişi başına milli gelir (ABD Doları)
Belçika 25.443
Hollanda 24.215
Finlandiya 23.096
İngiltere 22.093
İsveç 22.636
Lüksemburg 42.769
Almanya 23.742
Fransa 22.897
İtalya 22.172
İspanya 18.079
Yunanistan 15.414
Portekiz 16.064
Danimarka 25.869
İrlanda 25.918
Avusturya 25.089
ADAYLAR
Bulgaristan 6.300
Kıbrıs Rum Kesimi 19.400
Çek Cum. 13.200
Estonya 8.600
Maracistan 11.500
Litvanya 6.700
Letonya 7.500
Malta 12.600
Polanya 8.900
Romanya 5.200
Slovak Cum.
Slovenya 15.600
AB ortalaması22.500
Aday ülkeler ortalaması 7.600
Kaynak: UNDP Human Development Report ve Statics in Focus Eurostat.
Tüm sektörlerde tarihi düşüş
DİE’ye göre, geçen yıl, bir önceki yıla göre, ithalat vergisi yüzde 25.1, mali kuruluşlar yüzde 9.9, ticaret yüzde 9.4 oranında küçüldü. Sanayi sektöründeki gerileme ise yüzde 7.5 oranında gerçekleşti.
DİE’nin 2001 yılına ilişkin açıkladığı Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) rakamlarına göre, sabit fiyatlarla sektörel bazda Devlet Hizmetleri, Kâr Amacı Olmayan Kuruluşlar ve Konut Sahipliği dışında, tüm sektörlerde küçülme yaşandı. Devlet Hizmetleri’nde büyüme yüzde 1.5 olurken, Kâr Amacı Olmayan Kuruluşlar’daki büyüme oranı da yüzde 0.2 düzeyinde sonuçlandı. Konut sahipliğinde büyüme hızı ise yüzde 2.1 olarak gerçekleşti.
2001 yılının tamamında, en fazla küçülme ithalat vergisinin ardından yüzde 9.9 ile mali kuruluşlarda yaşanırken, yüzde 9.4 ile ticarette, 7.5 ile de sanayide kaydedildi. Sektörler itibariyle büyüme hızlarına bakıldığında, Serbest Meslek ve Hizmetler sektöründeki küçülme yüzde 7.4, tarım sektöründe yüzde 6.1, İnşaat da yüzde 5.9 düzeyinde gerçekleşti.
Sanayi ve ticaret havlu attı
Sektörler (Sabit fiyatlarla) Yıllık değişim
Tarım -6.1
Sanayi -7.5
İnşaat -5.9
Ticaret -9.4
Ulaştırma ve Haberleşme -4.9
Mali Kuruluşlar -9.9
Konut Sahipliği 2.1
Serbest Meslek ve Hiz. -7.4
Devlet Hizmetleri 1.5
Kar Amacı Olmayan Kur. 0.2
İthalat Vergisi -25.1
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla -7.4
Gayri Safi Milli Hasıla -9.4
Halk karnını bakliyatla doyurdu
Ekonominin tümünde yaşanan çöküşten tarım da payını alırken, bu alanda geçen yıl yalnızca bakliyatçıların yüzü güldü.
Kriz ile birlikte iyice yoksullaşan, meyva, sebze, et ve süt gibi ürünleri tüketemeyen halk bakliyata ağırlık verince bu alanda yüzde 7.4 oranında büyüme gerçekleşti. Tarım kesiminde ortalama yüzde 6.1 olarak yaşanan küçülme, alt sektörler olan hububatta yüzde 8.1, meyvecilikte yüzde 8.6, sebzecilikte ise yüzde 1.7 oranında gerçekleşti. Ormancılık sektörü yüzde 8.1 oranında küçülürken, balıkçılık yüzde 5.8 oranında büyüme gösterdi.
Çiftçi kan ağlıyor
Alt sektörler 2001 yılı gelişme hızı (sabit)
ÇİFTÇİLİK VE HAYVANCILIK
Hububat -8.1
Bakliyat 7.4
Diğer tarla ürünler -7.8
Meyveler -8.6
Sebzeler -1.7
Ot ve saman -4.8
Çiçekçilik -6.3
Çiftçilik kesimi üretimi -6.5
Hayvancılık kesimi üretimi -2.5
Çiftçilik ve hayvancılık kesimi üretimi -5.4
Çiftçilik ve hayvancılık kesimi masrafı -2.7
Çiftçilik ve hayvancılık gayri safi katma değeri -6.4
Tarım sanatları gayri safi katma değeri -3.4
Çiftçilik, hay. ve tarım sanat.
gayri safi katma değeri -6.3
ORMANCILIK -8.1
BALIKÇILIK 5.8
Tarım Sektörü Gayri Safi Katma Değeri -6.1
YORUM
Hurşit Güneş
Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi
Son aylardaki büyüme ile ilgili kaygılarımızın doğru çıktığı anlaşılıyor. Son çeyrek açıkçası krizin katmerlendiğini gösteriyor. Kişisel tahminlerim son çeyrekte yüzde 10’a yakın bir daralmaydı. Ancak bunun hayli aşıldığı, yüzde 12,4 civarında bir küçülmenin gerçekleştiği anlaşılıyor.
Ancak yanılmayalım: bu daralmanın bir nedeni kötü hava koşullarından kaynaklanan tarımsal üretim. Son çeyrekte yüzde 13,6’lık bir daralma gözleniyor. Elbette burada yapılabilecek pek bir şey yok. Ancak daralmanın diğer önemli ekseni olan mali kesimde küçülme yüzde 14,2’ye varmış. Bu vahim bir durum. Bankaların ne denli zorda olduğunu gösteriyor. Istanbul yaklaşımı ve bankaların sermayelerinin hesaplanmasındaki esneme demek ki gerçekten kaçınılmaz adımlar olacak.
Son çeyrekteki rakamlar tüketimde toparlanmanın yaşanmadığını gösteriyor. Nisan ayından bu yana dayanıklı tüketim mallarına olan talep her üç ay yüzde 30 kadar daralmış. Bu da bir başka vahim tablo.
Cumhuriyet tarihinin en büyük fakirleşmesini yaşadığımız ortada. Artık neredeyse gelişmekte olan değil, fakir bir ülkeyiz. Ortaya çıkan büyük işsizliğin nedeni anlaşılıyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en yüksek düşüş
Yıl Kişi Başına Milli Gelir (dolar) GSMH değişimi (%)
1923 45 -
1924 56 14.8
1925 69 12.9
1926 73 18.2
1927 64 -12.8
1928 59 11.0
1929 73 21.6
1930 55 2.2
1931 47 8.7
1932 39 -10.7
1933 44 15.8
1934 46 6.0
1935 49 -3.0
1936 62 23.2
1937 65 1.5
1938 88 9.5
1939 90 6.9
1940 103 -4.9
1941 127 -10.3
1942 261 5.6
1943 386 -9.8
1944 276 -5.1
1945 223 -15.3
1946 191 31.9
1947 137 4.2
1948 170 15.9
1949 158 -5.0
1950 166 9.4
1951 194 12.8
1952 217 11.9
1953 247 11.2
1954 244 -3.0
1955 286 7.9
1956 322 3.2
1957 414 7.8
1958 481 4.5
1959 583 4.1
1960 358 3.4
1961 194 2.0
1962 220 6.2
1963 249 9.7
1964 258 4.1
1965 271 3.1
1966 315 12.0
1967 341 4.2
1968 537 6.7
1969 586 4.3
1970 538 4.4
1971 476 7.0
1972 591 9.2
1973 734 4.9
1974 979 3.3
1975 1 184 6.1
1976 1 312 9.0
1977 1 466 3.0
1978 1 567 1.2
1979 1 876 -0.5
1980 1 539 -2.8
1981 1 570 4.8
1982 1 375 3.1
1983 1 263 4.2
1984 1 204 7.1
1985 1 329 4.3
1986 1 461 6.8
1987 1 635 9.8
1988 1 684 1.5
1989 1 959 1.6
1990 2 682 9.4
1991 2 620 0.3
1992 2 707 6.4
1993 3 004 8.1
1994 2 184 -6.1
1995 2 759 8.0
1996 2 928 7.1
1997 3 079 8.3
1998 3 255 3.9
1999 2 914 -6.1
2000 3 095 6.3
2001 2 160 -9.4