Güncelleme Tarihi:
Bu konuda uluslararası otel markalarının tedbirlerini merçek altına aldık. Gördük ki önlemler daha inşaat aşamasından başlayıp otelin perdesine halısına kadar uzanıyor. Uluslararası zincir otellerde kullanılan perdeden yataklara, mobilyalara kadar alev almazlık, kendi kendini söndürme gibi özelliklerin sıralandığı standartlar var. Üstelik bu zincirlerin alev almayan tekstil ürünlerini Türkiye’deki şirketler üretiyor.
Tekstil ülkesi Türkiye’de bu nitelikte üretim oldukça güçlü ancak kapasitenin neredeyse tamamı yurtdışına gidiyor. Bunun nedeni yerli oteller arasında bu yönde talebin çok kısıtlı olması.
İNGİLTERE MUTLAKA İSTİYOR
MOSFED (Mobilya Dernekleri Federasyonu) Başkanı Ahmet Güleç konuyla ilgili sorularımızı yanıtlarken özellikle iki ülkenin standartlarına dikkat çekti. Bunlardan birinin İngiltere’nin BS 5852 adındaki standardı olduğunu söyledi. Güleç, “Bu sistemin maddeleri arasında kullanılan kumaşların alev almazlığı var. Dumanın çıkmaması, dolayısıyla boğulmanın gerçekleşmemesi, alevlerin gecikmesi gibi etkileri olan kumaşlar otellerde aranıyor” dedi. Güleç’in altını çizdiği bir diğer konu ise Kaliforniya standartları oldu. MOSFED Başkanı Güleç, “Onlar da benzer özellikler istiyor. Ama Avrupa Birliği’nde bu kumaşlar son dönemde tartışılıyor. Çünkü bir kimyasal işlemden geçtiği için bu özellikte oluyorlar. Yani mobilyada bu konu tartışmalı bir alan” diye konuştu.
BURSA’DAN DEVLERE GİDİYOR
Bursa’nın köklü tekstil üreticilerinden Berteks, üretiminin yüzde 40’ını yangına dayanıklı kumaşlara ayıran bir şirket. Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Yönetim Kurulu Başkanı Berk Noyan, üretimde Ar-Ge’ye odaklandıklarını belirtirken yurtdışındaki sert standartların kendilerini yönlendirdiğinin altını çizdi. Özellikle otellerde kullanılacak kumaş siparişlerini hazırlarken oldukça uzun testlere tabi tutulduklarını vurgulayan Noyan, “Üretimin yüzde 95’ini ihraç ediyoruz. Türkiye’deki bir otel ile yurtdışındaki otel arasında çok uzun bir standart farkı var. Yatak tipinden perdesine, döşemesine kadar her üründe yangın detayı en çok dikkat edilen konu. Kartalkaya’daki yangında insanlar büyük oranda dumandan zehirlenerek öldüler. Tam da bu noktada bizden geç alev alan, tutuşsa bile kısa sürede kendi kendine sönen kumaşlar isteniyor. Çok yakın süre önce Japonya’ya verdik. İhracatımızın yüzde 40’ı Amerika’ya. Orada bütün büyük otel markalarıyla çalışıyoruz” diye konuştu.
İÇ PİYASADAN TALEP DÜŞÜK
Noyan, ürettikleri kumaşların yüzde 40’ının geç tutuşan ve duman çıkarmayan nitelikte olduğunun altını çizerken her müşteride uzun testlerden geçtiklerini vurguladı. Noyan, “Bu testlerde kumaşa alev tutulur. Ne kadar sürede kendi kendini söndürdüğüne, söndükten sonra açılan aralığa, kalan gramaja bakılır öyle geçilir. Ne yazık ki, bu standartlarda kumaş talebini iç piyasadan çok nadir alıyoruz. Bunun bir nedeni de yüzde 30 ila 50 arasında maliyet farkı olması. Elbette daha uygun fiyatlı ürünler isteniyor. Ancak yangınlarda ölümlerin yüzde 70’i duman kaynaklı oluyor” dedi.
Türkiye’nin alev almaz kumaş üretiminin güçlü olduğunun altını çizen Noyan, “Türkiye’de üreten güçlü şirketler var. Ancak müşteriler yurtdışında” diye konuştu.