Güncelleme Tarihi:
130’dan fazla ülkeden 3 bini aşkın lider bu yıl Davos zirvesinde ‘Akıllı Çağ’ın şifrelerini arayacak; deyim yerindeyse yapay zekâ ile insanın en verimli nasıl çalışacağı sorusuna yanıt bulunmaya çalışılacak. Bu nedenle zirvenin bu yılki teması, ‘Akıllı Çağ İçin İşbirliği’ olarak belirlendi.
Etkinlik boyunca 350 hükümet temsilcisi, 60 devlet ve hükümet başkanı da dahil olmak üzere 130’dan fazla ülkeden 3 bin lider bir araya gelecek. Konu başlıkları arasında sadece ‘Akıllı Çağ’ değil küresel zorluklar ve ortaya çıkan yeni fırsatlar da var.
BAŞKANDAN ‘YAPICI İYİMSERLİK VURGUSU
DEF’in Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Klaus Schwab, zirveye ilişkin değerlendirmesinde “Farklı konumlara ve büyük belirsizliklere rağmen 2025 yıllık toplantısı, yaklaşan Akıllı Çağ’ı daha sürdürülebilir ve kapsayıcı bir şekilde şekillendirme amacıyla bir işbirliği ve yapıcı iyimserlik ruhunu besleyecek” yorumunu yaptı. Bu yıl zirvenin gündeminde ekonomik büyümeyi yeniden başlatma, yeni teknolojilerden yararlanma ve jeopolitik gerginlikler ve hızlanan iklim değişikliği ortasında sosyal ve ekonomik dayanıklılığı güçlendirme konuları yer alıyor. Beş gün boyunca 220’den fazla oturum canlı yayınlanacak.
‘TÜRKİYE REKâBET AVANTAJINI KORUYOR’
Davos zirvesinin ilk gününde Bloomberg HT’ye röportaj veren Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, küresel çapta ekonomi savaşlarına dikkat çekti. Alper, “Geçmişte daha çok jeopolitik konuşurduk bu sene yeni bir kavramla karşı karşıyayız; ‘jeoekonomik’. Artık ülkeler arası ekonomik savaşların olduğu gerçek savaşlar da var ama bunlar ulus rekabetçiliği üzerine olan ekonomik savaşlar. Sabancı topluluğu bugün 16 ülkede faaliyet gösteriyor, yatırımlarımızın yarısını Türkiye’de yapmaya devam ediyoruz ama daha büyük pazarlara erişebilmek için dünyanın her tarafına yatırım yapıyoruz. Bu tür duvarların yükselmesiyle oralarda yerel üretim, yerel satış yapıyor olmak avantaj sağlıyor” dedi.
Alper, Türkiye’nin bu ortamdaki yeri hakkında şunları söyledi:
“Türk iş dünyasının krizlere dayanaklılığı çok yüksek. Türkiye’nin jeopolitik konumu çok avantajlı, Amerika’yla Çin arasında bir ekonomik savaş yaşanırken bu savaşın en büyük kaybedeni olan Avrupa bir yandan güvenliğini, bir yandan enerjisini, bir yandan üretim teknolojilerini başkalarına emanet etmişti. Türkiye’nin Avrupa’ya rekabet avantajı sağlama fırsatı var. Türkiye Avrupa’nın en iyi üretim merkezi olabilir.”