AB 885 milyon euro hibe ediyor

Güncelleme Tarihi:

AB 885 milyon euro hibe ediyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2001 00:00

Avrupa Birliği nihayet Türkiye için kesenin ağzını açıyor. AB yardımlarının bir bölümü hibe şeklinde, bir bölümü ise düşük faizli ve uzun vadeli krediler şeklinde olacak. Yardımların bir kısmı, Avrupa Birliği’nin bütçesinden çıkıyor. Bir kısmı da, Avrupa Yatırım bankası kanalıyla veriliyor. AB Yardımlarında neyin nereden çıktığını, ne zaman nereye aktığını anlamak aslında başlı başına bir uzmanlık gerektiriyor. Türk özel sektörüne AB konusunda danışmanlık hizmeti veren Brüksel’deki CPS Genel Müdürü Tulu Gümüştekin, gümrük birliğinin başladığı tarihten itibaren çıkarılan fonları 2001 yılından itibaren yeni projeler için sunulan fonların ilginçliğine dikkat çekiyor. Gümüştekin, gümrük birliği kapsamındaki yardımların kendi içinde ikiye ayrıldığını söylüyor. Bunlar, doğrudan AB bütçesinden gelen hibe şeklinde yardımlar ve Avrupa Yatırım Bankası kredileri.

Doğrudan AB bütçesinden gelen hibe şeklinde yardımların 1996-99 yılları arasında MEDA I (Akdeniz Demokrasi Yardımı-Birinci Paket) programı çerçevesinde 376 milyon Euro tutarında oldu. Gümüştekin, bu paranın Türkiye’de kullanılacağı 55 projeyi AB’nin onaylandığını söylüyor. 1999 depreminin ardından verilen acil yardım tutarının 30 milyon Euro olduğunu belirten Gümüştekin, bu yardımın sivil toplum örgütleri kanalıyla verildiğini söylüyor. Gümrük birliğinin güçlendirilmesi için 2000-2002 yılları arası 15 milyon Euro verilmesi kararı alındığını belirten Gümüştekin, bu miktarın 2000 yılı içersinde 13 milyon Euro’luk kısmının ödendiğini söylüyor. Gümüştekin, Avrupa stratejisine destek için, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek amacıyla 2000 yılında 45 milyon Euro ödenmesinin kararlaştırıldığını söylüyor. MEDA II (Akdeniz Demokrasi Programı İkinci Paket) programı çerçevesinde Türkiye’ye 2000 yılında 127 milyon Euro hibe olarak verildi. Önümüzdeki yıllar için,yine bir oranda, yardımın devam etmesi bekleniyor. Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Programı ve MEDA I programı çerçevesinde 1992-99 yılları arasında özellikle altyapı projeleri için 54.4 milyon Euro’ydu. Avrupa yatırım bankası tarafından deprem sonrası yardım için toplam miktar ise 600 milyon Euro... Türkiye, MEDA II Programı çerçevesinde 2000-2006 yılları arasında 12 MED ülkesi (AB dışı Akdeniz Ülkeleri) için öngörülen toplam 6 milyar Euro’dan payını alacak. 2000 yılında Türkiye’nin payına düşen pay 150 milyon euro idi.

2001 sonrası yeni projeler
MEDA II çerçevesinde, 2006 yılına kadar 127 milyon Euro’luk yardım, hibe olarak Türkiye’ye geliyor.Avrupa stratejisine destek olarak gümrük birliğinin güçlendirilmesi için 2000-2002 yılları arasında 15 milyon Euro Türkiye’ye geliyor. Avrupa stratejisine (Avrupa Birliği’ne uyum yasaları vs.) destek olarak ekonomik ve sosyal kalkınmayı güçlendirmek için 2000-2003 yılları arasında her yıl 45 milyon Euro olmak üzere, toplam 136 milyon Euro gelecek. Gümüştekin, bu miktarlardan yararlanacak olan projelerin, AB tarafından 8 Kasım 2000’de Türkiye’ye sunulan “Ortaklığı katılım Belgesi”ndeki kısa vadeli önceliklere uygun olmasının gerektiğini söylüyor. Gümüştekin Avrupa Yatırım Bankası kredileri hakkında da şu bilgileri veriyor: MEDA II’den altyapı projeleri için her yıl yaklaşık 200 milyon Euro (gayri resmi rakam) verilecek. Gümrük Birliği’ni güçlendirmek için özel yardım kapsamında 2001-2004 yılları için toplam 450 milyon Euro gelecek. AB adayı 13 ülkeye paylaştırılmak üzere verilen üyelik öncesi kolaylık sağlayıcı ve 2000-2003 yıllarına yayılan toplam miktar ise 8.5 milyon Euro. Türkiye’nin bu programa 2001’den itibaren katılması için karar alınacak.

Şirketler ne yapmalı?
AB yardımları, hibe şeklinde ve AYB (Avrupa Yatırım Bankası) Kredileri şeklinde oluyor. CPS Danışmanlık Genel Müdürü Tulu Gümüştekin, Avrupa Yatırım Bankası’nın Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak projeler aradığını söylüyor. AYB’Ye Türkiye’den gelen teklifleri Hazine Müsteşarlığı gönderiyor. AYB yetkililerine göre, çevreyle ilgili projelerin, enerji altyapısını güçlendiren projelerin, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörü projelerinin şansının yüksek olduğunu söylüyor.

Gümüştekin, Avrupa Yatırım Bankası’nın Türkiye’de yaygın olan kanının aksine, her önüne gelenin kapısını çalabileceği bir yer olmadığını söylüyor. Gümüştekin, bir Türk şirketinin AB yardımlarından yararlanmak istediğinde, doğrudan ne AYB’ye, ne de Avrupa Komisyonu’na başvurabileceğini belirterek, varolan anlaşmaları bunu engellediğini söylüyor.

Gümüştekin, öncelikle Türk makamlarının AB’nin para vereceği projeleri duyurması gerektiğini söylüyor. Bu projeler için açılan ihalelere ise, hem Türk, hem de AB şirketleri teklif verebiliyor. Bu noktada şirketlerin şanslarını artırmak için AYB’nin kurallarını ve işleyişlerini çok iyi bilmeleri gerekiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!