50 bin dolara tenezzül etmem
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2003 09:022dk okuma
Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu`nda kendisine sorulmasını beklemeden Şubat 2001 krizi sırasında TL`den dolara dönüşünü anlattı. Erçel, ‘‘Bir Merkez Bankası Başkanı 50 bin dolara tenezzül etmez. Dolara dönmem tamamen tesadüftür’’ dedi.
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, yolsuzluk araştırmasını bankacılık sektörüne yoğunlaştırdı. Geçtiğimiz iki gün peşpeşe Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile BDDK Başkanı Engin Akçakoca`yı dinleyen Komisyon dün de Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel`i dinledi. Şubat 2001 krizinde devalüasyon öncesinde elindeki kamusal bilgileri kullanarak kendi özel parasını dolara çevirip çıkar elde etmekle suçlanan Erçel, parasını dolara çevirmesinin ‘‘tamamen tesadüf’’ olduğunu savundu.
Erçel, Komisyon`da kendisine bu konuda soru sorulmasını bile beklemeden, ‘‘Merak edildiği için belki sorarsınız, siz sormadan ben söyleyeyim. Şubat 2001 tarihindeki devalüasyon öncesi şahsi paramı dövize çevirmem tesadüf oldu. Dolar üzerinden bir ödemem vardı ve bir hafta önce paramı dolara çevirmeye karar vermiştim. Ancak vadesinin dolmasına bir hafta vardı, vadesinin dolmasını bekleyince devalüasyona rastladı. Tamamen tesadüf’’ dedi.
Bir Merkez Bankası Başkanının ‘‘50 bin dolar gibi küçük bir paraya’’ tenezzül etmeyeceğini söyleyen Erçel, ‘‘Kişisel olarak yanlış yaptığımı düşünmüyorum. Bu konuda vicdanen çok rahatım’’ dedi.
Erçel, Şubat 2001 krizinin patlamasının nedenini de şöyle açıkladı: ‘‘MGK`da yaşanan krizin kamuoyuna yansımasının ardından biz Merkez Bankası olarak üzerimize düşeni yaptık. Aslında krizi atlatacak gibi görünüyorduk. Ancak, krizi tetikleyen en önemli unsur, piyasa yapıcısı bankaların Hazine ihalesine ilgi göstermeyip Merkez Bankası`ndan döviz almalarıdır. O gün Merkez Bankası`nın sattığı toplam döviz miktarı 694 trilyon liradır. Yani o günün kuruna göre 1 milyar dolardır.’’
HÜKÜMETİ SUÇLADI
Dalgalı kur kararının ilan edilmesinden önceki üç günde neden yüksek miktarda dolar sattıkları sorusuna da Erçel, ‘‘Merkez Bankası olarak parası olan herkese döviz vermek zorundayız. Talep edenlere döviz vermeme hakkımız yoktu, mecburen vereceğiz’’ dedi. Erçel, dalgalı kur kararını açıklamak için neden üç gün bekleyerek devleti zarara uğrattıkları sorusuna yanıt verirken de bu görevin o dönemin hükümetinde olduğunu hatırlattı. Erçel, ‘‘Merkez Bankası`nın dalgalı kur sistemine geçmekte geç kaldığı yolundaki eleştiriler doğru değil. Merkez Bankası`nın böyle bir yetkisi yoktu. Bu Hükümet`in vereceği bir karardı’’ dedi. Emekli olduktan sonra neler yaptığını da anlatan Erçel, ‘‘Bıçak Sırtında’’ adlı bir kitap yazdığını belirterek Komsiyon üyelerine de birer kitabını hediye etti.
TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, yolsuzluk araştırmasını bankacılık sektörüne yoğunlaştırdı. Geçtiğimiz iki gün peşpeşe Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile BDDK Başkanı Engin Akçakoca`yı dinleyen Komisyon dün de Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel`i dinledi. Şubat 2001 krizinde devalüasyon öncesinde elindeki kamusal bilgileri kullanarak kendi özel parasını dolara çevirip çıkar elde etmekle suçlanan Erçel, parasını dolara çevirmesinin ‘‘tamamen tesadüf’’ olduğunu savundu.
Erçel, Komisyon`da kendisine bu konuda soru sorulmasını bile beklemeden, ‘‘Merak edildiği için belki sorarsınız, siz sormadan ben söyleyeyim. Şubat 2001 tarihindeki devalüasyon öncesi şahsi paramı dövize çevirmem tesadüf oldu. Dolar üzerinden bir ödemem vardı ve bir hafta önce paramı dolara çevirmeye karar vermiştim. Ancak vadesinin dolmasına bir hafta vardı, vadesinin dolmasını bekleyince devalüasyona rastladı. Tamamen tesadüf’’ dedi.
Bir Merkez Bankası Başkanının ‘‘50 bin dolar gibi küçük bir paraya’’ tenezzül etmeyeceğini söyleyen Erçel, ‘‘Kişisel olarak yanlış yaptığımı düşünmüyorum. Bu konuda vicdanen çok rahatım’’ dedi.
Erçel, Şubat 2001 krizinin patlamasının nedenini de şöyle açıkladı: ‘‘MGK`da yaşanan krizin kamuoyuna yansımasının ardından biz Merkez Bankası olarak üzerimize düşeni yaptık. Aslında krizi atlatacak gibi görünüyorduk. Ancak, krizi tetikleyen en önemli unsur, piyasa yapıcısı bankaların Hazine ihalesine ilgi göstermeyip Merkez Bankası`ndan döviz almalarıdır. O gün Merkez Bankası`nın sattığı toplam döviz miktarı 694 trilyon liradır. Yani o günün kuruna göre 1 milyar dolardır.’’
HÜKÜMETİ SUÇLADI
Dalgalı kur kararının ilan edilmesinden önceki üç günde neden yüksek miktarda dolar sattıkları sorusuna da Erçel, ‘‘Merkez Bankası olarak parası olan herkese döviz vermek zorundayız. Talep edenlere döviz vermeme hakkımız yoktu, mecburen vereceğiz’’ dedi. Erçel, dalgalı kur kararını açıklamak için neden üç gün bekleyerek devleti zarara uğrattıkları sorusuna yanıt verirken de bu görevin o dönemin hükümetinde olduğunu hatırlattı. Erçel, ‘‘Merkez Bankası`nın dalgalı kur sistemine geçmekte geç kaldığı yolundaki eleştiriler doğru değil. Merkez Bankası`nın böyle bir yetkisi yoktu. Bu Hükümet`in vereceği bir karardı’’ dedi. Emekli olduktan sonra neler yaptığını da anlatan Erçel, ‘‘Bıçak Sırtında’’ adlı bir kitap yazdığını belirterek Komsiyon üyelerine de birer kitabını hediye etti.