2018: 5 bin 500 2019: 16 bin 500

Enflasyonun son bir yılda yüzde 20, kurların yüzde 40 arttığı Türkiye’de otelcilerin yerli turiste verdiği fiyatlar pes dedirtti. Yabancı turist sayısındaki potansiyeli gören bazı oteller geçen yıla göre yerli turiste erken rezervasyonda bile 3 kat fazla fatura çıkarıyor.

İşte Hürriyet gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent'in bugünkü yazısı...

Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtacak bir ‘ucuz yaz tatili’ haberi vermeyi çok isterdim ama maalesef bu yıl işimiz hiç kolay değil. Yaz tatiline daha aylar var. Sırası mı, durup duruken bu konu nereden çıktı diyebilirsiniz? Konuyu şimdi gündeme getirmemin iki nedeni var. Birincisi erken rezervasyon süreci bitmek üzere, ikincisi erken rezervasyon fiyatları bize yaz için işimizin çok zor olduğunu şimdiden haber veriyor.

Hem de öyle böyle değil. Elimizdeki fiyatlar geçen yıla göre otelde deniz tatili faturasının 2-3 kat arttığını gösteriyor. El insaf!

Enflasyondan alsak yüzde 20, döviz kurlarından alsak maksimum yüzde 40 artmasını doğal karşılayabileceğimiz otel fiyatlarının bu kadar artması nasıl açıklanabilir?

Yabancı turistin arttığını gören otel sahipleri yerli turiste kapıyı nasıl kapattı gelin izlerini birlikte sürelim.

Türkiye turizmi 2018’i rekorla kapattı. 2018’de Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı 46.1 milyona yabancı turist sayısı ise 39.4 milyona yükseldi. 2019 için de yabancı turist sayısında hedef 50 milyon olarak belirlendi. Yurtdışında yapılan turizm fuarlarından da 2019 için olumlu haberler geliyor. Geçen yıla göre bu yıl Türkiye’de tatil yapmak için yabancı turistlerin talebinde büyük artış var. Bu açıdan bir değerlendirme yapacak olursak artan turist sayısı ile birlikte turizm gelirleri artacak, bu da Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olan cari açığın azalmasına büyük fayda sağlayacak.

Ancak bu yabancı turist sayısının artması beraberinde farklı bir sorunu da getirdi. O da yerli turistin geçen yıla göre çok daha pahalıya tatil yapacak olması. Gelin fiyatlar nasıl katlandı bana ulaşan iki okur mektubuyla anlatalım. İki örneğimiz de turizmin başkenti Antalya’dan.

ERKEN REZERVASYON KANDIRMACA MI?

TUR operatörlerinin bu konuda gazetemizde daha önce yer alan açıklamaları var. Tur operatörlerine göre erken rezervasyon kampanyalarında bir kandırmaca yok. Bunu şöyle açıklıyorlar:

“Erken rezervasyon döneminde yapılacak tatil alışverişlerinde yüzde 50’ye varan indirimler uygulanıyor. Tatil zamanı yaklaştıkça, otellere olan talep arttıkça indirim oranı azalıyor. Tüketicinin burada dikkat etmesi gereken nokta şu. Erken rezervasyon dönminde yapılan yüzde 50 indirim geçen yılın fiyatına göre yapılmıyor. Örneğin 2019’un Temmuz ayı için oteller bir fiyat belirliyor. Biz de acenteler olarak bu fiyatı baz alıyoruz. Otellerle yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde temmuz ayı için belirlenen fiyat üzerinden şubat ayında yapılan satışta yüzde 50’ye varan indirimler uyguluyoruz. Daha net bir ifadeyle söylemek gerekirse Antalya’daki bir otel temmuz ayındaki fiyatını 7 gece konaklamalı 2 yetişkin için 20 bin TL olarak belirliyor. Şubat ayında erken rezervasyon kampanyasıyla tüketiciye bunu 10 bin TL’ye satıyoruz. Eğer tüketici ağustos sonunda bu otelden tatil satın almak isterse 20 bin TL ödeyerek tatil yapıyor.”

‘Eğer ben erken rezervasyon kampanyalarından yararlanacağım’ diyorsanız da acele etmenizde yarar var. Çünkü zaman ilerledikçe fiyatlar artıyor, yer bulmak zorlaşıyor.

VATANDAŞ NE YAPSIN?

TURİZMCİLERLE konuştuk. Tüketici için bazı önerileri var.

‘Yıldız’ sayısını düşürerek yükselen fiyatların etkisini azaltabilirsiniz. Yani 4 yıldızlı bir otel yerine 3 yıldızlı bir otel tercih edilebilir.

Geçen yıl 7-8 gece konaklamalı bir tatil yaptıysanız, bu yıl bunu 4-5 geceye çekebilirsiniz. Az da olsa bütçeniz rahatlayacaktır.

Deniz, kum, güneş tatili ‘olmazsa olmazım’ değil diyenlerdenseniz kültür turlarına yönelebilirsiniz.

Yabancı turistin büyük çoğunluğu Akdenizi tercih ediyor. Bu yüzden Ege bölgesinde daha uygun fiyatlarla konaklama yapılabilir.

’Her şey dahil’ konsepti dışına çıkılarak daha ‘makul’ oteller için planlama yapmak tatil bütçesinin düşmesini sağlayabilir.

Geçtiğimiz yıllarda yakın coğrafyadaki yurtdışı tatil merkezleri önemli alternatifti. Bu yıl yükselen kurlar nedeniyle avantajını bir miktar kaybetse de yurtiçindeki fahiş artışlar düşünüldüğünde hala yurtdışı seçenekleri mevcut.

ÖRNEK 1

“Geçen yıl biri 8 diğeri 13 yaşında kızlarımla birlikte eşim ve ben Antalya Belek’te temmuz ortasında 7 gece 8 gün tatil yaptık. Erken rezervasyonla 2018 Şubat ayında tatilimiz 5 bin 500 TL’ye satın almıştık. Bu yıl da aynı otelde tatil yapmak istedik. Yine şubat ayında temmuz ortasında tatil yapmak için fiyat araştırması yatık. Geçen yıl ile aynı tarihlerde, aynı otelde, yine ailemle tatil yapmak için bizden istenen fiyat 16 bin 500 TL’ydi.”

ÖRNEK 2

Antalya’da geçen yıl temmuz başında eşimle birlikte 5 yıldızlı bir otelde tatil yaptık. 6 gece 7 gün için ödediğimiz rakam 6 bin TL’ydi. Bu yıl da aynı otelde aynı tarihlerde tatil fiyatına baktık. Erken rezervasyon kampanyalarından yararlanmak istedik. Ancak internet üzerinden geçen yıl tatil satın aldığımız acenteden araştırma yaptım. Bu sene eğer aynı otelde yapmak istersem 11 bin 500 TL ödemem gerektiğini gördüm.”