Güncelleme Tarihi:
Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Erkan, "BES, çok önemli bir yapı. Hem güvenilir hem de şeffaf bir yapı. Burada operasyonu yapan şirket, fonu yöneten şirket, fonu saklayan şirket ayrı, kaydını tutan şirket ayrı, gözetleyen ve denetleyen ayrı, yasal otorite ayrı. Dolayısıyla tam bir güçler ayrılığı prensibinin çalıştığı bir sistem bu." dedi.
EGM, "Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES'leniyor" projesi kapsamında İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası'nda bireysel emeklilik uygulamalarına ilişkin bir panel düzenlendi.
Panelde, Bireysel Emeklilik ve Otomatik Katılım uygulamalarının faydaları ve bu konuda merak edilen konular sektör paydaşlarıyla görüşüldü.
EGM Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Erkan, panel sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2017 yılında başlayan Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) otomatik katılıma Türkiye'de 5 ve üzerinde işçi çalıştıran şirketlerin dahil edildiğini dile getirdi.
Bu şirketlerin sisteme faz faz dahil edildiğini aktaran Erkan, "Çalışan sayısına göre en büyükten en küçüğe doğru bir sırlamayla yapıldı. Kurumsal şirketlerde özellikle ayrı birimleri olduğu için, farkındalık seviyeleri daha yüksek bu firmalar sisteme büyük ölçüde zamanında dahil edildi. Ama çalışan sayısı küçüldükçe firmaların kurumsallaşma seviyeleri daha düşük olduğu için bunlar ya bu sisteme girmede tam bir hakkın gereğini yapmadan gecikmeler yaşandı ve ya bu firmaların hiç girmediklerini de görüyoruz." diye konuştu.
"SERBEST MUHASEBECİLERİN VE MALİ MÜŞAVİRLERİN ÇOK ÖNEMLİ BİR FONKSİYONU VAR"
Erkan, bu firmaların, bu tür işlemlerini serbest muhasebeci ve mali müşavirleri aracılığıyla yapmalarının önemine değindi.
Otomatik katılımda serbest muhasebecilerin ve mali müşavirlerin çok önemli bir fonksiyonu bulunduğuna dikkati çeken Erkan, şunları söyledi: "Onlar bütün bordro işlemlerini, beyannamelerini, vergi dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gibi bütün işlemlerini serbest muhasebeci ve mali müşavirler aracılığıyla yapıyorlar. Dolayısıyla buradaki otomatik katılım işlemlerinde de bu serbest muhasebeciler ve mali müşavirlerin çok önemli bir fonksiyonu var. Bu toplantının bir amacı da aslında özellikle sisteme katılmayan 5 ila 9 işçi çalıştıran çok sayıda firma bulunduğu için bu serbest muhasebecilerle buluşmak, onlarla bir bilgi alışverişinde bulunmak, onların farkındalık seviyesini yükseltmekti."
Uğur Erkan, çok sayıda firmanın hala sisteme dahil olmadığını belirterek, "SGK'dan bizim edinebildiğimiz bir firma sayısı bilgisi var. 5 ile 9 işçi çalıştıran firmalar arasında yaklaşık 275 bin firmanın ancak yüzde 30'u sisteme girmiş. Çok ciddi bir sayıda firmanın sisteme girmemiş olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla burada serbest muhasebeci ve mali müşavirler tüm bu işleri onlar yaptıkları için kritik öneme sahipler. Sürekli temas halinde olmamızın bir anlamı var." dedi.
"ŞU ANDA SİSTEMDE 5 MİLYON 300 BİN KİŞİ VAR"
Otomatik katılımda 2017 yılından itibaren BES'e 15 milyonu aşkın kişinin dahil olduğunu ancak bunların yaklaşık 10 milyonunun ayrıldığını ve şu anda sistemde 5 milyon 300 bin kişinin bulunduğunu bildirdi.
BES'in şeffaf ve güvenilir bir yapı olduğunun altını çizen Erkan, "BES, çok önemli bir yapı. Hem güvenilir hem de şeffaf bir yapı. Burada operasyonu yapan şirket, fonu yöneten şirket, fonu saklayan şirket ayrı, kaydını tutan şirket ayrı, gözetleyen ve denetleyen ayrı, yasal otorite ayrı. Dolayısıyla tam bir güçler ayrılığı prensibinin çalıştığı bir sistem bu." şeklinde sözlerini tamamladı.
"MALİ MÜŞAVİRLER BES'TE SAC AYAĞININ ORTASINDAKİ BİRLEŞTİRİCİ MERKEZ"
İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Akdemir ise BES ile muhasebeciler ve mali müşavirler olarak ortak paydalarına değindi.
BES'te 3 temel aktör bulunduğunu dile getiren Akdemir, "Biri işveren, ikincisi çalışan ve diğeri de BES şirketleri. Ortada bir birleştirici lazım. 3 kesimle de ilişkisi olan tek meslek gurubu mali müşavirler. Ortada çok ciddi cezalar var. Biz müşterimizi, iş vereni korumak zorundayız. Açıkçası birinci bizim muhatap olduğumuz kesim işveren. Dolayısıyla biz bu yasanın getirdiği yükümlülükleri zorunlu olarak işverene anlatıyoruz. Biz bu 3'lü sacayağının ortasındaki birleştirici merkez görevindeyiz." dedi.
İşverenin cezayla muhatap olmaması adına işçilerini BES'e kaydetmesi gerektiğini belirten Akdemir, "Ortada eleştirsek de eksik de olsa fazla da olsa yasal yükümlülükler var. BES'e müracaat etmeninin çalışanlarınızı kaydetmemenin bir cezası var. İşveren önce kendini kollayacak. Bu cezalarda öyle küçük cezalar değil. Bir de bu gönüllü bir uygulama. Burada işverenin bir kaybı yok, yükü zaten biz çekiyoruz mali müşavirler olarak. İşveren işçilerini kaydedecek, 2 ay sonra isteyen işçi sistemden ayrılabiliyor. İstiyorsa tamamı ayrılıyor sistemden." diye konuştu.
Yücel Akdemir, tasarruf konusunun Türkiye'nin en büyük sorunlarından olduğunu belirterek, "Tasarruf bu ülkenin en büyük sorunlarından biri. Yeteri kadar tasarruf edememiz ve tasarrufu da yatırıma yönlendirememiz. Dünya bunu yapıyor. Türkiye'de bizim şirketlerimizi satın alan fonların büyük bölümü tasarruflardan oluşuyor. Gelip fonlarını burada bizim yatırımlarımızla değerlendiriyorlar. Halbuki bizim yerel kaynaklarımız olması lazım. Bu ülkeyi seven herkesin de bunu eksikliklerin giderilmesi kaydıyla çalışanlarına anlatması lazım." diye konuştu.