Güncelleme Tarihi:
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Noyan Doğan'ın bugünkü yazısı...
Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılım uygulaması, 2003 yılından bu yana süren ve ‘gönüllü sistem’ diye adlandırılan BES’i olumsuz etkiledi. Daha açık bir anlatımla; BES, BES’i vurdu. Detaya girmeden önce, bireysel emeklilik hakkında kısa bir bilgi vereyim. Çünkü iki ayrı sistem olduğundan kafa karışıklığı yaşanıyor.
Hem ülkenin tasarruflarına katkı sağlamak hem de bireyleri tasarrufa teşvik etmek amacıyla 15 yıl önce, 2003 yılında, bireysel emeklilik uygulaması başlatıldı ve sisteme giren kişilere aylık yatırdıkları katkı paylarını vergiden düşebilme imkanı tanındı. Yani, vergi teşviki sağlandı. 2013’te ise sistemde köklü değişikliğe gidilerek, yüzde 25 devlet katkısı uygulamasına geçildi. Böylece çalışan çalışmayan, emekli, ev hanımı BES’e giren herkese devlet yüzde 25 katkı yapmaya başladı. İşte bu uygulama, bireysel emekliliğe talebi kelimenin tam anlamıyla patlattı. Öyle ki, 2013’te, sisteme girenlerin sayısı yüzde 35’e yakın artarak, 4 milyonu geçti. Devlet katkı sayesinde de 2013’ten itibaren de yıllık 1 milyon kişi sisteme giriş yaptı.
OTOMATİK BES ETKİSİ
2017 yılında ise bireysel emeklilikte yeni bir reforma daha gidildi ve 45 yaş altı tüm çalışanların, işverenleri tarafından BES’e alınmasını sağlayan otomatik katılım uygulaması başladı. Böylece birbirine benzese de iki farklı bireysel emeklilik sistemi oluşturuldu. 2003’ten beri devam edene ‘gönüllü BES’, 2017’de başlayana da ‘otomatik BES’ adı verildi.
Otomatik katılım tüm çalışanları, dolayısıyla da 14 milyondan fazla kişiyi ilgilendirdi-ğinden geçen yılın başından itibaren gündeme oturdu. Otomatik BES, çalışanların sistemden çıkışıyla da gündemden düşmedi. 2017’nin başından itibaren bugüne kadar 12 milyondan fazla çalışan işverenleri tarafından otomatik BES’e dahil edildi, ancak bunların 7 milyonu sistemden çıkmayı tercih etti. Bugün için 5 milyona yakın çalışan tasarruf ediyor.
10 AYDA 1 MİLYON ÇIKIŞ
Bu arada gözlerden kaçtı, beklenmeyen şekilde gönüllü BES’te girişler azaldı. Öyle ki, her yıl 1 milyon kişi sisteme katılırken, bugün katılım neredeyse durma noktasına geldi. Çıkışlar da olunca gönüllü BES, tıkandı. Rakamlar da bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Yüzde 25’lik devlet katkısının başladığı 2013 yılında, katılımcı sayısı 4.1 milyon iken bu sayı, 2014 yılında 945 bin artışla 5 milyonu, 2015 yılında 942 bin artışla 6 milyonu geçti. 2016 yılından itibaren de girişler azalmaya başladı. Önce, 2016’da yeni katılımcı sayısı 586 bine gerileyerek sistemdeki kişi sayısı 6.6 milyon oldu; ardından 2017’de 290 bin gerileyerek sistemdeki toplam katılımcı sayısı 6.9 milyon oldu. 2018 yılında ise durum daha da vahim hale geldi, girişler tamamen durdu ve sene başında sistemdeki toplam 6.9 milyon katılımcı sayısı kasım ayının başında 29.9 bin kişi azalarak 6.8 milyona kadar düştü.
Buraya kadar anlattıklarım, gönüllü BES’e girişlerdeki düşüş. İşin bir de gönüllü sistemden çıkış tarafı var. Otomatik BES’in başladığı 2017 yılında, gönüllü katılımdan 1 milyondan fazla kişi ayrıldı. Bu yılın 10 aylık döneminde ise gönüllü BES’ten çıkınların sayısı yine 1 milyonu geçti. Otomatik katılımın başladığı 2017’nin başından bu yana ise gönüllü BES’ten toplam 2 milyondan fazla kişi ayrıldı.
TEHLİKE SİNYALLERİ
Peki, tüm bunlar ne anlama geliyor? Konuya iki açıdan yaklaşabiliriz; tıpkı bardağın dolu ve boş tarafını görmek gibi. Otomatik katılımı ve gönüllü BES’i bir bütün olarak görüp, sistemin tamamını bireysel emeklilik olarak nitelendirirsek; son iki yılda BES, otomatik katılım ile büyüyor diyebiliriz. Bu açıdan bakıldığında da gönüllü BES’te 6.8 milyon kişi, otomatik BES’te de 5 milyon kişi olmak üzere toplamda 12 milyona yakın kişinin bireysel emeklilik sayesinde tasarruf ettiğini söyleyebiliriz. Başarı mıdır? Bence başarıdır.
Ama yok, iki sistemi farklı görürsek o zaman durum değişiyor ve otomatik katılımın, 2003’ten bu yana büyük uğraşlarla bir yere getirilen gönüllü bireysel emeklilik sistemini vurduğu ortaya çıkıyor. Hatta bir adım daha ileri gidip, otomatik BES’e girenlerin yüzde 60’dan fazlasının çıktığını ve gönüllü katılımda da çıkışların hızla arttığını hesaba katarsak, gelecek açısından BES’in sinyal vermeye başladığını söylersek yanlış olmaz.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR