Güncelleme Tarihi:
Elektrik faturalarında yeni düzenleme çerçevesinde devlet sübvansiyonu 30 milyar TL'lik bir azaltıma gidecek. Düzenleme çerçevesinde, aylık 5 bin kilovat saatlik tüketimi aşan grup artık elektriğin gerçek maliyeti neyse onu ödeyecek. İşte, Bakan Bayraktar'ın açıklamaları ve detaylı bilgiler
“1 Şubat’tan itibaren başlayan fatura döneminde 1 Mart’ta faturalara yansıyacak bir uygulamamız var. 42 milyonun yüzde 3’ünü, 1.2 milyon aboneyi etkileyecek bir düzenlemeyi şu anda hayata geçiriyoruz. 5 bin kilovat saatlik tüketimi aşan grup artık elektriğin gerçek maliyeti neyse onu ödeyecek. Orada da görünen tablo şu, 1050 lira, 1047 liraya tekabül ediyor bu tüketim sınırı. Ne kadar olacak fatura dersen 2000 civarında. Yüzde 96 civarında artacak. 42 milyon abonenin 40 milyonuna dokunmuyoruz. Onlara herhangi bir fiyat artışı, faturalarında herhangi bir değişiklik yok. Devlet sübvansiyonu 30 milyar civarında azalmış olacak.
Bu kış hiçbir şey değişmeyecek, zam olmayacak diyebiliriz. Ama doğal gazda da benzer bir şey düşünüyoruz. Fakat orada Erzurum ile Antalya’nın durumu farklı. Elektrikte bunu bütün Türkiye için ortalamada bir şey yapabiliyoruz ama doğal gazda biraz daha hassasiyetle çalışılması gereken bir süreç. Onun üzerinde de çalışıyoruz. 2025 yılı içinde bir düzenleme olabilir, kademelendirmeyle alakalı bir çalışmamız var. Vatandaşların etkilenmesi yıl sonuna doğru olur.
Doğal gaz merkezi olma konusunda belli şartlar var. Fiziki şartlar, altyapı şartları, yatırım şartları var. Bunları tesis etmek için de hemen her şeyi yaptık bugüne kadar. Türkiye piyasası çok büyük. 53-54 milyar metreküplük devasa bir pazarımız var. Şimdi bize diyorlar ki biz Türkiye’de dışa bağımlıyız doğal gazda, siz nasıl Macaristan’a doğal gaz satıyorsunuz. Türkiye’de 53 milyar metreküp gazın yüzde üçünü tasarruf etseniz, bu 1.5 milyar metreküp Moldova’nın bütün ihtiyacını karşılar. Moldova’da yüzde yüz gazı siz satmış olursunuz. Romanya’nın ihtiyacı olan iki milyar metreküpün yüzde yetmiş beşini siz karşılamış olursunuz. Dolayısıyla öncelikle böyle büyük bir pazar olmanın önemli olduğunu söylüyorum. Bir de altyapınızın güçlü olması lazım. Türkiye’ye birçok farklı kaynaktan doğal gaz geliyor. Boru hatlarıyla geliyor. 10’un üzerinde ülkeden LNG sıvılaştırılmış gemilerle geliyor ama sizin gazlaştırma tesisiniz yoksa, FSRU’larınız yoksa gene bir anlam ifade etmez. Bir de bu gazı doğudan batıya, güneyden kuzeye hareket ettirmeniz lazım. Yani boru hatları, güçlü bir boru hattı altyapısına ihtiyaç var. Depoların güçlü olmasına ihtiyaç var. Biz bu altyapıyı hemen hemen oluşturmuş durumdayız. Depolarımızı daha güçlü hale getirmemiz lazım. Kapasitelerini arttırmamız lazım. Böyle olunca da şimdi Avrupa bizden bu anlamda gaz istiyor. Slovakya’ya söyleyeceğiz, Macaristan’la, Romanya’yla, Bulgaristan’la ticaretimiz var. Değişik ticari formatlarda bunlarla çalışıyoruz. Diğer ülkelere de bu anlamda katkı yapabiliriz.