Güncelleme Tarihi:
Merkez Bankası'nın (TCMB) 13 Eylül'deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artışı yapacağına yönelik beklentilerle gerileyen dolar kuru, yeni güne 6.46 TL'den başladı. Dolar kuru gün içerisinde en düşük 6.4346 TL'yi görürken, saat 17.03 itibarıyla 6.4724 TL'de hareket ediyor. 7.4828 TL'ye kadar gerilen Euro kuru ise şu dakikalarda 7.5002 TL'de bulunuyor. Piyasalarda küresel gelişmeler ve Hazine ihalesi izleniyor.
Bankacılar TL'deki değer kazancında TCMB'den bu hafta beklenen faiz artırımı beklentilerinin önemli rol oynadığını, bankanın 'hatırı sayılır bir faiz artışına' gitmesini beklediklerini ve enflasyon verisi ardından yapılan açıklamadaki 'yeniden şekillendirecek' ifadesinin ne anlama geldiğinin yakından izleneceğini belirtti.
10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 20.41 seviyelerindeyken, 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise yüzde 25.40 seviyelerinde bulunuyor.
Doların dünyada en çok işlem gören 6 adet yerel para biriminin karşısındaki değerini gösteren dolar endeksi, yüzde 0.15 yükselişle 95.27 seviyesinde bulunurken, Euro/dolar paritesi 1.1582 seviyelerinde...
GÖZLER MERKEZ BANKASI'NDA
Global Menkul Değerler Analisti Rıdvan Baştürk, "Perşembe günü açıklanacak olan kritik faiz kararı öncesinde TL paritelerde nispeten sakin bir hava söz konusu. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) ilişkin beklentilerde ciddi oynaklık mevcut. Genel piyasa görüşü TCMB’nin faiz artırımına gideceği yönünde ancak bu defa faiz artırım miktarı konusunda önemli farklılaşma mevcut. Ağustos ayı enflasyonunun yüzde 18’e dayanmasının ardından TCMB yaptığı açıklamada, eylül ayı toplantısında gerekli adımların atılacağını belirtmişti" dedi.
Baştürk açıklamalarına şöyle devam etti: "Mevcut durumda Swap piyasasında 1 aylık faiz yüzde 23; 3 aylık faiz ise yüzde 25 civarında fiyatlanıyor. Politika (1 hafta vadeli repo) faizi yüzde 17.75 seviyesinde; ancak TCMB fonlamayı yüzde 19.25’ten yapıyor. Bu açıdan baktığımızda swap piyasasının PPK’dan minimum 500 baz puan civarında bir artırım beklediğini söyleyebiliriz. Ne var ki burada önemli nokta, TCMB’nin bu beklentileri karşılayıp karşılamayacağıdır. 500 baz puan ve üzerinde yapılacak bir faiz artışının piyasalar açısından pozitif olacağını söylemek mümkün. 250-300 baz puanın altındaki faiz artışları ise hayal kırıklığı yaratabilir.
ABD’den güçlü veriler gelmeye devam ediyor. Son açıklanan ücretler verisi çok kuvvetli geldi ve FED’in faiz artırım konusunda elini güçlendirdi. FED, yılın geri kalanında 25’er baz puan olmak üzere iki faiz artırımı daha yapabilir. Bu da küresel faizleri yukarı çekmeye devam edecek ve özellikle dış finansmana ihtiyacı olan gelişen ülkeler özelinde risk iştahını azaltmaya devam edecektir.
Bu senaryodan TL varlıkların az etkilenmesi için TCMB’nin güçlü bir aksiyon alması ve özellikle OVP’te bütçe açığını azaltıcı önlemlerin açıklanması gerekiyor. Bu iki adım atılırsa, diğer gelişen ülke para birimlerine göre oldukça ucuz kalan TL’de net bir toparlanma görebiliriz. Ancak TCMB düşük bir faiz artırımı (100,150,200 baz puan gibi) yaparsa bu durum piyasalarda iyi algılanmayabilir ve TL’de sert kayıplar görebiliriz."
Global Menkul Değerler Analisti Baştürk teknik olarak ise şöyle değerlendirdi: "Teknik seviyelere baktığımızda 6.40 TL'de ara destek seviyesinin oluştuğunu görmekteyiz. 6.25 TL'de ise trend desteği mevcut. Bu nedenle 6.25 TL altına sarkılmadan TL lehine trend oluşumu zor görünmekte. Kurda 6.60 TL ise kritik direnç konumunda. TCMB, PPK toplantısı sonrası bu seviye aşılırsa, alımlar hızlanabilir."