Ziraat, Avrupa`da Borsaya Açılacak

Güncelleme Tarihi:

Ziraat, Avrupa`da Borsaya Açılacak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2000 00:00

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Osman Tunaboylu, yurtdışı şubelerini bankaya dönüştürerek iki yıl içinde Avrupa`da borsaya kote olacaklarını söyledi. Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Osman Tunaboylu, Ziraat Bankası`nın öncelikle Batı Almanya`da bulunan sekiz şubesini bir tek banka haline getirerek borsaya kote olacaklarını söyledi. Yurtdışında 17 şubeleri bulunduğunu bildiren Tunaboylu, Almanya`daki sekiz şubenin altı ay içinde Ziraat International adı altında anonim bir banka haline getirileceğini belirtti. "Böylece Batı Avrupa`daki en büyük Türk bankası doğacak" diyen Tunaboylu, bankanın bütün Avrupa Birliği ülkelerinde serbestçe teşkilatlanabileceğini bildirdi. Tunaboylu, daha sonra Almanya`da halka açacakları bankaya Amsterdam ve Brüksel`deki telsilciliklerinin de şube haline getirildikten sonra dahil edileceğini kaydetti. Tunaboylu, bütün bu sürecin iki yıl içinde tamamlanacağını belirtti. Özerkleştirme çalışmaları kapsamında Ziraat Bankası`nın bütün mali iştiraklerini bir yıl içinde halka açacağını belirten Tunaboylu, Başak Sigorta`nın çok kısa bir süre içinde borsaya kote olacağını söyledi. Borsaya kayıtlı olan kurumların daha iyi yönetildiğine dikkat çeken Tunaboylu, "Ziraat Bankası`nın sanayii iştirakleri hemen hemen hiç yok. Mali şirketlerimizin tümünü halka açacağız. Bununla Ziraat Bankası`nda bir özelleştirme sinerjisi yaratmış olacağız" dedi. Tunaboylu, Milliyet`in bankacılık ve kamu bankalarının özelleştirmesine ilişkin sorularını yanıtladı.- Bankacılık sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?Dünyaz hızla globalleşiyor. Piyasalar ülke sınırlarını tanımaksızın her geçen gün bütünleşiyor. Dünya ekonomisinde kabul edilebilir olmak, globalizasyonun gerektirdiği gözetim ve denetim sistemini uygulamanıza bağlı. Çünkü kurallar uluslararası kurallar. Geçen yıl çıkan Bankalar Yasası da Avrupa Birliği standartlarında bir kanun. Türkiye, bankacılık alanında çıkarılan kanun ve oluşturulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu`yla iki önemli kademeyi gerçekleştirdi. Şimdi sıra sistemin rehabilite edilmesinde.- Rehabilitasyon nasıl olmalı? Uluslararası rekabette güçlü olmak isteyen Türk bankaları, Batı`daki bankalar gibi denetlenmek istiyorlar. Zaten, bankalarımızın uluslararası kredibilite kazanabilmesi ancak Batı standartlarında denetimle mümkün olur. Fakat, burada bir geçiş dönemine ihtiyacımız var. Kuralları ve denetim ve gözetim oteritesini uluslarararası standartlara getirdik. Şimdi biraz sistemdeki oyuncuların rehabilitizasyonunu gerçekleştirmemiz lazım. Örneğin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındaki bankaların bir an önce satılması veya rehabilite edilmesi gerikiyor. Daha sonra kamu bankalarının özerkleştirilmesi ve özelleştirilmesi gerçekleştirilmeli.Kamu bankaları sistemin yüzde 40`nı oluşturuyor. Geçen dönemlerde görev zararları nedeniyle büyük yara almışlar. Bu yararları tamir etmemiz lazım. Bütün bunlar olursa gözetim ve denetim saydam bir ortamda gerçekleşir.- Kamu bankalarının özelleştirilmesinde nasıl bir strateji uygulanmalıdır?Kamu, özel ayırımı yapmaksızın bütün bankalar aynı kurallara göre çalışmalı. Bu kurallar piyasa kurallarıdır. Kamu bankalarına baktığımızda, tabir cahiz ise statüleri gereği bu bankaların elleri, ayakları bağlı. Üretim faktörlerini piyasadan alıyorsunuz, fiyatları piyasa belirliyor. Bu özel bankalar için gayet kolay. Personel alacaklar, fiyatı ne ise verip alırlar. Gayri menkul alacaklar, alabilirler. Kamu bankalarında bunu yapamazsınız. Personel idare hukukuna dairdir. Kamu bankalarında kaliteli personel tutmanız zordur. Diğer bankalar yatırım yaparken hiç bir merciden izin almaz, kamu bankaları kamu oteritesinin iznine bağlı çalışırlar. Reklam yapamazlar. Bütün bu nedenler yüzünden çıkarılacak kanunun kamu bankalarını ticarileştirecek şekilde olması lazım. Denetimin siyasal denetim değil, Türk Ticaret Kanunlarına göre yapılan bir denetim olmalı. - Ziraat Bankası`nın özelleştirilmesi konusunda düşünceniz nedir?Bu bir tercihtir. Ziraat Bankası`nın Türkiye`de bulunan 81 bankadan bazı farkları var. Önemli farklardan biri, Türkiye`nin en eski bankası olan Ziraat Bankası`nın Türkiye Cumhuriyeti`nin bankacılıktaki misyoneri olmasıdır. Şu anda Ziraat Bankası`nın yurtiçinde 1438 tane işyerimiz var. Yurtdışında Ziraat Bankası`nın 11 şubesi, yedi tane bankası var.Ayrıca Ziraat Bankası`nın bir diğer özelliği tarıma kredi açan tek banka olmasıdır. Belirttiğim bu iki temel nedenden dolayı Türkiye henüz Ziraat Bankası`na ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bunun için Ziraat Bankası`nın önünün açılması lazım. Özerk ve tamamen piyasa koşullarına göre çalışan bir banka olması halinde Ziraat Bankası, daha iyi imkanlara sahip olacaktır. Banka piyasa koşullarına göre çalıştığında zaten karlı ve verimli bir hale gelecektir. Daha sonra hisselerini yavaş yavaş halka açmak suretiyle özelleştirmek mümkün olur."Repo haksız rekabete yol açıyor"Tasarruf aracı olarak repo ve mevduatın tanımının yeniden yapılması gerektiğini belinten Tunaboylu, şöyle konuştu:" Repo Batı`da kurumlar arasında işleyen bir para enstrümanıdır. Bizde repo tasarruf aracı haline getirildi. Repo, enflasyonun ve faizlerin tek haneye indiği dönemde kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ancak repoyu haksız rekabeti ortadan kaldırmak için bir an önce tasarruf aracı olmaktan çıkarmak lazım. Mevduat tasarruf aracıdır, repo parasal enstrümandır. Bu nedenle mevduat ve repoyu yeniden tanımlamak gerekiyor. Repo sadece mali kurumlar veya kurumlar arasında uygulanmalı. Mevduat, munzam karşılığı ve disponibileteye tabi, repo değil. Repoya uygulanan gelir vergisi de reponun lehinedir." Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Osman Tunaboylu, edebiyata gönül vermiş amatör bir şair. Öğrencilik döneminde önce Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi`ne kayıt yaptıran Tunaboylu, ağabeyinin arkadaşının teşviği ve 30 lira harcı ödemesiyle Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve Ekonomi bölümüne geçiyor.Hala içinde edebiyat okusaydım acaba ünlü bir edebiyatçı olur muydum sorusunu taşıyan Tunaboylu, iş hayatının 14,5 yılını Hazine`de geçermiş. 1979`da Hazine`ye genel müdür yardımcısı olarak geçen Tunaboylu, Türkiye`de bankacılık alanında yapılan tüm düzenleme çalışmalarının içinde yer almış. Son bir yıldır masanın diğer tarafına geçerek düzenleyici değil, uygulayıcı olan Tunaboylu, "Hiç zorluk çekmedim. Çünkü kurallarını çok iyi biliyorum " diyor."Sistem büyüyecek"Son on yıldan beri banka sistemi paralize oldu. kamu finansmanında meydana gelen sıkıntılar banka sisteminin tamamen kamu finansmanına yönelik çalışması sonucu yarattı. Bankalar büyük ölçüde reel sektörden koptu. Yüksek enflasyon ve istikrarsızlık içinde bankacılık fon yönetme üzerinde yoğunlaştı. Kredi pazarlama departmanları önemini kaybetti. Enflasyonun düşmesi ele bankacılık riskli ortamdan çıkacak ve reel sektör ile çalışma misyonuna geri dönecektir. Bugün 130 milyar dolar olan bankacılık sistemi büyüyecekir.Sistemin rehabilitasyonunda munzam karşılığı ve disponibilite oranlarının Avrupa ülkeleri normlarına getirilmesi gerekiyor. (MİLLİYET)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!