Güncelleme Tarihi:
Piyasaların geçmişte koalisyonlara da olumlu tepki verdiğini hatırlatan analistler, bu olasılığın günümüzde de gerçekleşmesi halinde BiST'in benzer bir tepki vereceğini düşünüyor. Bu olasılığı yüksek görenlere de orta-uzun vadeli olmak koşuluyla alıma uygun 10 hisse öneriliyor.
7 Haziran’da gerçekleşen genel seçimlerin ardından ortaya çıkan siyasi tablo piyasaları etkilemeye devam ediyor. Çıkan sonuçla oluşan koalisyon ve/veya erken seçim ihtimali, BIST100 endeksinin 75 bin 268'e düşmesine, dolar/ TL'nin 2.8096'ya, gösterge faizin de yüzde 10.43'e yükselmesine neden oldu. Ancak son dönemde çeşitli koalisyon ihti¬mallerinin fiyatlandırılmaya çalışılmasıyla BIST-100'de düşüşün yaklaşık yarısı yerine ko¬nulurken dolar/ TL 2.6981, gösterge tahvil faizi ise 9.96 seviyelerine geldi.
Geçmiş benzer seçim dönemlerinde de piyasaların yine benzer bir reaksiyon verdiği görülüyor. Nitekim, 1991 seçimlerinden önce 37.25 seviyesinde olan borsa endeksi seçim sonucunda koalisyon çıkınca ilk gün 25.90'a kadar gerilemiş. Bir ay sonra ise 37.46 seviyesine ulaşarak kayıplarını bir ay içinde karşıladı. 1995 genel seçimlerine 41.970 seviyesinden giren endeks, seçim sonuçlarının koalisyonu işaret etmesi ile 39.400'e kadar gerilemiş, seçimlerden iki hafta sonra 11 Ocak 1996'da ise 42.800 seviyesine ulaşmıştı.
1999 genel seçimlerine ise 4.582 puandan giren borsa endeksi seçimden koalisyon çıkınca 4.562'ye kadar düştü. Ancak seçimden iki gün sonra Nisan 1999'da 5.018 seviyesine çıktı.
Meclis'te yer alan partiler uzlaşır ve bir koalisyon hükümeti kurulursa ilk etapta bunun fiyatlamasının olumlu olacağını söyleyen Işık FX Araştırma Uzmanı Gizmen Nalbantlı, "Böyle bir durumda yatırımcılar borsada kısa vadeli alımlar deneyebilir" diyor. Ancak FED'in faiz artışına yaklaştığımız yılın ikinci yarısında borsa için pek iç açıcı bir tablo olmayacağını kaydeden Nalbandı, elinde hisse senedi olan yatırımcıların bu durumda seçim ihtimalinin gerçekleşmesi durumunda ise hisse senetlerinin zarar kes noktasında satılmasını öneren Nalbantlı, yatırımcılara orta ve uzun vade için alınacak hisse senetleri hakkında şu uyarılarda bulunuyor:
"Böyle dönemlerde beklentisi olan hisselere yatırım yapmak daha uygun olur. Bedelsiz potansiyeli olan veya yatırım yapıp ye¬ni ihalelere girecek şirketler de ön plana çıkabilir. Yatırımcılar bu hisseleri takip edebilir."
Bu yıl BİST'in yeni bir ralli yapmasını beklemediğini ifade eden Nalbantlı, koalisyon kurulması durumunda endeksin maksimum 85 bin- 87 bin bandını test edeceğini düşünüyor. Yurtiçindeki belirsizliklerin üzerine FED faiz artışı da eklenirse Nalbantlı'ya göre, dolarda 2.90-3.00 TL bandının görülme ihtimali yüksek. Bu da yılın ikinci yarısında borsanın oldukça zorlanmasını beraberinde getirebilir.
Koalisyon kurulursa bu hükümetin içinde bulunduğu koşullardaki siyasi ve ekonomik şartların önemli olacağını ifade eden Destek Menkul Değerler Finansal Analisti Adnan Çekçen, yıllar öncesinin koalisyon şartları ile bugünün koalisyon şartlarının çok değişik olabileceğine dikkat çekiyor. Çekçen'e göre, eğer yeni kurulacak hükümetin açıklayacağı ekonomik program şu ana kadar süregiden sistemi çok rahatsız ederse piyasaları rahatsız edebilir. Çekçen, ekonomi programında kamu borcunu aşırı şişirecek ve gidişi tehlikeye sokacak bir değişim olmayacaksa (ki muhtemelen olmayacak) yatırımcılara ekonomiyi kendi alanlarında temsil edecek güçte olan şirketlerin hisselerinde uzun vadeli kademeli alımlar yapmalarını öneriyor.
Borsa İstanbul'un tarihi içerisinde koalisyon dönemlerinin piyasaya yansımalarına baktığımızda endeksin beklenildiği kadar kötü performans göstermediğini hatırlatan Çekçen, şöyle devam ediyor: "Uyum konusunda bir rahatsızlık olmadığı ve ekonomik veriler açısından herhangi bir bozulma yaşanmadığı sürece hisse senetlerindeki pozisyonlar korunabilir. Hatta uzun vadeli portföylerde ileriye dönük alımlar artırılabilir. Öte yandan, şu an piyasadaki olumsuz fiyatlama, koalisyon yönetimini değil erken seçim ihtimalini alıyor. Nitekim geçmiş örneklere baktığımızda koalisyon dönemlerinin geçmişte endeks tarafına genel olarak olumlu yansıdığı görülüyor."
Tat Gıda: Seçim sonrası Tat Gıda hisselerinde de sert geri çekilmeler oldu. Ancak günlük kaybını kısa sürede telafi eden Tat hisseleri 7.5 TL'ye kadar yükseldi. Ramazan ayında daha çok gıda sektörü hisselerinin ön plana çıkacağını düşünerek hissede yukarı eğilimin devamı beklenebilir. Ayrıca şirket hisseleri 5.87 fiyat/kazanç oranı ile sektör ortalamasının altında seyrediyor. Dolayısıyla Tat hisselerinin iskontolu işlem gördüğünü hatırlatalım. Ramazan ayının da etkisi ile hissede pozitif görünüm devam edebilir. Orta vade de 5.40 TL Tat Gıda hisseleri açısından kritik destek seviyesi iken bunun üzerindeki her fiyatlamada alıcılı seyrin devamı etmesi söz konusu olabilir. Tat Gıda hisseleri için 8.20 TL hedef fiyatla yüzde 15 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Alarko Carrier: Şirketin net döviz varlıklarındaki pozitif görünüm göz önüne alındığında, kur tarafındaki yukarı eğilime bağlı olarak karlılığının önümüzdeki dönemde artabileceğini düşünüyoruz. Alarko hisselerinin piyasa değeri/defter değeri ve fiyat/kazanç oranının emsallerinin altında kalması, iskontolu işlem gördüğünü gösteriyor. Ayrıca yaz dönemlerinde şirketin ürün satışlarının artabileceği ve buna bağlı olarak karlılığının da olumlu yönde etkileneceğini düşünüyoruz. 30-28 TL teknik destek bölgesi üzerinde kalıcılık sağlanırsa Alarko Carrier hisselerinde toparlanma görülebilir. Öte yandan yukarıda 32.50 TL direnci oldukça kritik bir seviye olabilir. Bu seviyenin aşılması durumunda alımlar hızlanabilir. Alarko hisseleri için 35 TL hedef fiyatla yüzde 10 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz
Ülker Bisküvi: Şirketin 2015 yılı ilk çeyreğinde karı, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 15 artışla 92 milyon TL'ye yükseldi. Ülker'in 2014 yılı ilk çeyreğinde ise karı 80 milyon TL idi. Şirketin önümüzdeki döneme dair birçok projesi masada. Bu konuda, olası gelişmeler hisse yatırımcıları tarafından takip edilmeli. Yaz aylarında gıda sektöründe artan hareketliliği de göz önünde bulundurursak şirketin net satışlarında olumlu bir değişim beklemek yanlış olmaz. Teknik fiyatlamalar da yukarı trendin devam edebilme ihtimalini doğrular nitelikte. 2012 yılından bu yana yukarı trendini koruyan şirket hissesinde 16.30 TL üzerinde kalındığı sürece görünüm pozitif. Ülker Bisküvi hisseleri için 21.30 TL hedef fiyatla yüzde 13 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Göltaş Çimento: 2014'in ilk çeyreğinde 14 milyon 346 bin TL olan net karı, 2015'in eş döneminde 16 milyon 649 bin TL'ye yükseldi. Şirket hisseleri 1.64 piyasa değeri/defter değeri ile sektör ortalamasının altında işlem görüyor. 2015 genelinde konut talebinin ivmesini koruyacağını, büyük altyapı projelerinin talebi destekleyeceğini düşünüyoruz. Öte yandan sektörde rekabet artıyor. Irak, Suriye, Libya ve Mısır pazarlarındaki daralma, ihracatın azalmasında etkili. Teknik fiyatlamalara baktığımızda ise şirket hisselerinde 2014 Martından bu yana yukarı yönlü trend korunuyor. 69.50 TL üzerinde kalındığı sürece alıcılı seyrin devamı beklenebilir. Göltaş Çimento hisseleri için 77.50 TL hedef fiyatla yüzde 6 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Gizmen Nalbantlı / Işık FX Araştırma Uzmanı
Yurtiçindeki satış hacminin büyümesi ve fiyat artışı şirketin cirosunu destekliyor. İhracat tarafında sınırlı kalan büyüme ise euro/TL kurundan kaynaklanıyor. Şirketin brüt kar marjı ise maliyetlerdeki yükselişle yıllık bazda yüzde 4, çeyreklik cazda yüzde 0.2 azalarak yüzde 16.9 olarak açıklardı. Öte yandan Türk Traktör olası hurda teşvikinde de düşük gelirli ve küçük arazili çiftçilerin en çok tercih edeceği traktör sınıfında lider konumunda bulunuyor. Halen yüzde 49.4 pazar payına sahip olan şirketin hisse potansiyeli de yüksek. Yapılan grev ile oldukça ucuz kaldığını düşündüğümüz Türk Traktör hisseleri için 75 TL hedef fiyatla yüzde 10 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Sabancı Holding: Sabancı Holding'in net satışları, yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 8 artarak 11 milyar 800 milyon TL oldu. Söz konusu karda ve satışlarda, bankacılık segmentindeki yüzde 1 ve enerji segmentindeki yüzde 15 büyüme etkili oldu. Enerjisa ilk çeyrekte, bol yağışlar nedeni ile hidroelektrik üretiminin artması ve TL'nin euroya karşı değer kazanmasına bağlı olarak iyi bir performans sergiledi. Ayrıca holdingin çimento grubu da 2015 yılının ilk çeyreğinde Sabancı Holding'in karına pozitif yönde katkı yaptı. Sabancı hisseleri 8.65 fiyat/kazanç oranı İle 14.64 olan sektör ortalamasına göre iskontolu işlem görüyor. 2015'in ilk çeyreğindeki performansını devam ettirmesini beklediğimiz Sabancı Holding hisseleri İçin 10.80 TL hedef fiyatla yüzde 7 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Tekfen Holding: 2014 yılının son çeyreğinde Libya'daki projesinde tahsilat yapamadığı ve alacaklarını gider olarak kaydetmesinin etkisiyle zayıf kar açıkladı. Ayrıca Tüpraş'ın fuel oil dönüşüm projesinin mekanik işlerinin gecikmesiyle de yüksek bir dönem zararı kaydetti. 2014'ün sadece 55 milyon 9 bin TL karla kapamak zorunda kalan Tekfen, yılın ilk çeyreğinde açıklanan net karı İle normale dönüş sinyali veriyor. Holdingin bu yıl özellikle tarımsal sanayi grubunun katkısının güçlenmesi ve taahhüt grubundaki projelerinde bir sorun çıkmaması halinde karlılığında normal seviyelere dönmesini bekliyoruz. Öte yandan Tekfen hisseleri 0.81 piyasa değeri/defter değeri ile sektör ortalamasının altın işlem görüyor. Tekfen hisseleri için 5.30 TL hedef fiyatla yüzde 19 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Erhan Topaç/Gedik Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı
Uzun süredir tek parti dönemine alışmış olan piyasaların hükümet kurulmasına yönelik haberlere reaksiyon vermesi, teknik ve norma bir gelişme. Öte yandan geçmiş deneyimler hükümet oluşumu ve belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla piyasaların olumlu tepki verdiğini gösteriyor. Dolayısıyla endeksin trendi açısından dış faktördeki gelişmeler bir yana en azından belli bir dönem kalıcı bir koalisyon üzerinde anlaşma ihtimali oluşursa, bu durum piyasaya olumlu yansır. Bu da Borsa İstanbul'da seçim öncesi düzeylerin yeniden denenmesine neden olabilir.
Her türlü belirsizliğe karşın birçok dünya borsasının yeni zirveler yaptığı bu dönemde BIST dolar bazında neredeyse yarı fiyatta. Mevcut seviyeler ve düşüşlerde borsada pozisyon artırmakta yarar görüyoruz. Ancak bu dönemde hisse alımı uzun vadeli düşünülmeli. Nitekim tüm belirsizliklere karşın genel olarak piyasalar hükümet oluşumlarına olumlu tepki veriyor. Eğer bu şekilde hükümet kurulacağına inanılıyorsa mevcut seviyeler alım için uygun değer yaratacak fiyat düzeyleri olabilir.
BİST-100 halen gelişen ülke piyasalarına göre yüzde 20 iskontolu. Bu durum borsada uzun vadeli değer yaratma ihtimalini güçlendiriyor. Burada önemli olan yatırımcının siyasi beklentisi. Koalisyon görüşmelerinin yürütüleceği önümüzdeki dönemde borsada zaman zaman gelecek haberlerle dalgalanmalar yaşanabilir.
Eğer yatırımcılar erken ya da yeniden seçim olasılığını olası görüyorlarsa, yeni pozisyon açmak için 75 bin seviyelerini bekleyebilirler. Yeniden seçim olması bekleniyorsa likiditesi ve temettü verimi yüksek olan defansif şirketler (telekom, gıda, perakende vs.) portföylerde çekirdeği oluşturabilir. Öte yandan hükümetin kurulacağı bekleniyorsa hisse oranını kademeli artırmak daha doğru olur. Bu kapsamda da son düşüşte fazla gerileyerek cazip hale gelen bankalar başta olmak üzere portföylerde "yüksek betalı" hisseler bulunmalı.
Bu arada mevcut hisse senedi pozisyonları korunarak gerekirse üçer aylık bilançolar değerlendirilerek hisse değişimi yapılabilir. Hatta aşırı dalgalanmadan çok rahatsız olanlar VIOP piyasasında endeks-30 kontratlarında ters pozisyon alarak portföylerini "nötr" hale getirebilir. Yükselişlerde ise bu pozisyonlar azaltılabilir. Tabii şu dönemde hisse seçiminde [kısa vade için) değer yaklaşımından çok, yüksek likidite, temettü verimi yüksek, kur ve faiz dalgalanmalarına az duyarlı bir portföy oluşturmak önemli. Bu tür portföyler dalgalanmalara karşı daha İstikrarlı bir getiri sağlayabilir.
İdil Taraklı / Para Dergisi















