TCMB beklendiği gibi faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi...
TCMB beklendiği gibi faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Dolayısıyla kurlar üzerinde de etkisi olmadı. Bu arada Sn Başbakan “şu an itibariyle yaklaşık 4 milyar USD geri geldi” diye açıklama yaptı. Bu USD geri geldiğine göre faizleri indir mesajı olabilirmi bilemiyoruz ama döviz girişi faizlerin düşürülmesi için baskı yaratabilir. Ancak global konjonktürdeki gelişmeler maalesef bunu pek teyit etmiyor. TCMB duruşunu değiştirdiği an kurlarda yeni dalgalanmalara hazır olmak gerekebilir.
Rusya Merkez Bankası interbank likiditesini desteklemek amacıyla Mayısın ikinci yarısına kadar günde 3,5 milyar Ruble karşılığı olmak üzere 2.012,2 milyar Ruble karşılığında döviz alacağını açıkladı. Döviz alımı 20 Şubatta başlayacak. Bu sayede büyük dalgalanmanın olduğu gün geldiği 35.50 seviyelerine USD/RUBLE paritesi tekrar geri gelmiş durumda. Çok açık bir şekilde Ruble’nin değersizleştirilmeye çalışıldığı izlenimi edindik. Kur savaşları devam ediyor. Japonya’nın parasal genişlemeyi artırma kararı da kur savaşlarının diğer bir yönü...
Almanya’da kurumsal yatırımcı ve analistlerin ekonomiye duyduğu güveni ölçen Zew endeksi beklentilerin çok altında geldi. Bu durum piyasalarda olan karamsarlığı yansıtırken €/$ paritesinin yükselmesi yani Avro’nun dolara karşı değer kazanması ise çok ilginç bir örnektir.
Bu arada Bofa Merrill Lynch Fon Yöneticisi araştırmasına göre Çin ekonomisinde sert iniş bekleyenlerin oranı hızla yükseliyor. Küresel ekonomide büyüme bekleyenlerin oranında hızla azalma oluyor. Aynı rapora göre Avrupa ve ABD’ye ilişkin olumlu beklentiler ise artış gösteriyor. En önemli tesbit yatırımcıların küresel yükselen piyasalardan çıkarak nakde dönmeye başlamış olduklarıdır.
ABD hazine Bakanlığı verilerine göre ABD’den sermaye çıkışları Aralık 2013 ayında Şubat 2009’dan bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmış. Aralık 2013 çıkış rakamı119,6 milyar USD. Swap hariç net çıkış ise 45.9 milyar USD.
Bu arada Çin’in elindeki ABD hazine kağıdı miktarı Aralık ayında %3.6 azalarak 1.27 trilyon USD olarak gerçekleşmiş. Yani Çin de likit olmaya çalışıyor. Rusya Merkez Bankası, FED’in tahvil alımlarının Rus şirketlerin küresel sermayeye ulaşımını zorlaştıracağını ve uzun vadeli faizlerin yükseleceğini söyledi. Aynı durum Türkiye için de geçerlidir.
Kısacası global ekonomide stres artıyor. Herkes ona göre pozisyonunu almalıdır.
Gelelim teknik verilere;
USD/TL paritesi dün 2.1746-2.1851 dar marjında hareket ederek adeta bu seviyelere çakılmış durumda. Hemen desteğinin üzerinde yatay seyirde hareket eden parite bu sabah 2.1800 seviyeleri civarında hareket ederek bu tavrını sürdürmektedir. Orta vade sağlıksız aşağı sinyalleri yanında güçlü destek seviyesinin üzerinde tutunması dönüş ihtimallerini her geçen gün daha da artırmaktadır. 2.2100 direncinin üzerinde tutunduğu an yukarı yönlü hareket ivme kazanabilir. Hala 2.25-2.28 bandına kadar tepki çıkışı yapma potansiyeli yüksektir. 2.1600-2.1750 bandında güçlü desteği ise varlığını devam ettirmektedir.
Avro/TL paritesi dün 2.9809-2.9978 dar marjında sıkışık bir yatay seyir hareketi gerçekleştirmiştir Orta vade sağlıksız aşağı sinyalleri gelmeye devam eden paritede bu sabah 3.0000 seviyesinden işlem geçmektedir. Bu günlerde tekrar 3.0300 seviyesinin üzerine çıkmayı deneyebilecek durumda olan paritede yön belirsiz olmakla beraber destekten yukarıya dönüyormuş gibi bir görünüm vermektedir.
Önerimiz; Borsanın %2.25 düşerek 64,125 seviyesine gevşediği bir ortamda döviz/TL paritelerinde yeni yukarı yönlü hareketlere hazır olmakta fayda var.
Not: Yarın global paritelere ağırlık vereceğiz. İncelenmesini istediğiniz pariteyi okur bölümüne yazarsanız yarın o pariteleri öncelikli inceleyeceğiz. Her şey gönlünüzce olsun.