Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin uzun vadeli kredi notlarının görünümünü durağandan negatife indirdi
Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin uzun vadeli kredi notlarının görünümünü durağandan negatife indirdi. Bunun için 2 sebep sıralamış.(Yanlış bilmiyorsak Türkiye ile rating anlaşması bile yok!)
1- Maliye ve para politikalarının dış şartların sıkılaşmasına bağlı olarak potansiyel sert bir inişe açık olması, olumsuz kur ve faiz dinamiklerinin 3.4’den 2.2’ye indirilen GSYH büyüme projeksiyonunda daha fazla aşağı yönlü riskler oluşturabileceği
2- Kurumsal kontroller, dengeler ve yönetişim standartlarında öngörülmeyen bir erezyonun yaşanmakta olması
Notun düşürülme olasılığını da %30 olarak belirtmiş.
Burada 2. Maddeye ciddi takıldık... Rezilliğin tam örneği... Utanmadan bunu da yazmışlar.. Kısacası zafiyet bulduk oradan giriyoruz diyorlar. Çünkü bu maddenin ekonomiyle alakası yok!
Türkiye’yi ısrarla yatırım yapılabilir seviyeye almayan bu taraflı zihniyeti sizlerin vicdanına bırakıyorum. Bu ara uygulanan para ve maliye politikalarındaki disiplin şu an ABD’de bile yok. Sık sık temerrüde düşme sorunu yaşayan ve kapalı kapılar arkasında pazarlık yapılarak çözülen bütçe sıkıntısı Türkiye’de yok…Onlara bir şey yapmaya cüret edemeyenler meydanı boş bulmuş ipe sapa gelmeyen iddialarla Türkiye hakkında yatırımcıların kafasını karıştırmaya çalışıyorlar.
Bu tarz Türkiye’nin önüne set koymaya çalışma faaliyetlerini görünce sizlerle paylaşmak istedik.
Kur dalgalanmaları global bir hareketti ve hemen hemen her ülke etkilendi. Piyasalarının derinliğinin farklı olması nedeniyle herkes farklı oranlarda etkilendi. Bu süreç hala devam etmektedir. Türkiye içi gelişmeler sadece tuz biber olmuştur ancak ana sebep değildir. S&P’nin miyop analistler bunu bile görememişler. Olayı iç gelişmelerle ilişkilendirip yukarıdaki ikinci maddeyi açıklamışlardır.
ABD tarım dışı istihdam verisi beklenenin altında geldi. Bu açıklamayla €/$ paritesi 1.3644 seviyesine kadar yükseldi. Almanya Aralık 2013 sanayi üretimi ise %0.9 artacak diye beklenirken %0.6 düşüş gösterdi. Bu veri Almanya’da üretimde yavaşlama olduğunu gösteriyor. Fransa’nın Aralık 2013 ayında dış ticaret açığı 5.2 milyar Avro olarak gerçekleşmiş. İspanya sanayi üretimi de aynı ayda beklentilerden kötü gelerek %1.7 artmış.
Kısacası veriler pek zevk verecek cinsten değil...
Gelelim teknik verilere;
Cuma günü 2.2095 seviyesinden güne başlayan USD/TL paritesi, 2.1899 seviyesine kadar gevşedikten sonra gelen alımlarla 2.2251 seviyesine kadar yükselmiş ve 2.2210 seviyesinden günü tamamlamıştır. Orta vade aşağı sinyalleri gelmeye devam etmekle beraber S&P açıklamasından sonra fonların alacağı gardı görmemiz gerekiyor. Bu nedenle 2.2570 seviyesine kadar yükseliş gelme potansiyeli bulunuyor.
Avro/TL paritesi Cuma gününe 3.0034 seviyesinden güne başlamış, 2.9797 seviyesine kadar gevşedikten sonra 3.0292 seviyesine kadar yükselmiş ve haftayı 3.0271 seviyesinden tamamlamıştır. Bu sabah aynı seviyelerde bulunan parite S&P’nin görünüm düşürmesinin etkisiyle ne şekilde hareket edeceğini bir süre izlememiz gerekecek. Şimdilik aşağı sinyalleri devam etmekle beraber, tıpkı USD/TL paritesinde olduğu gibi 3,0500 seviyesine yükselme potansiyeli biraz daha artmıştır.
€/$ paritesi Cuma gününe 1.3591 seviyesinden başladıktan sonra gelen alımlarla 1.3643 seviyesine kadar yükselmiştir. ECB faiz kararının bu tepki çıkışında önemli etkisi olmuştur. Kapanışı 1.3636 seviyesinden yapan parite bu sabah aynı seviyelerde beklemektedir. Orta vade aşağı sinyallerinin son bulması için 1.3691 seviyesinin üzerinden işlem geçmesi gerekmektedir. Önerimiz; 2.1900 seviyesinden USD/TL alarak dalgalanmayı değerlendirmek teknik açıdan mantıklı görünmektedir.