Piyasalar maalesef doğal değil ve müdahale edilmiş fiyatları yansıtmaktadır...
ABD’de Ekim ayı toptan stokları %1.4 arttı. Piyasa beklentisi olan %0.3’ün üzerinde olması nedeniyle piyasa tarafından ekonominin yeterince canlanmadığı ve FED’in tahvil alımını azaltmayı kısa vadede yapamayacağı beklentisini oluşturduğundan €/$ paritesinin yükselmesine neden oldu.
Bu arada önemli bir gelişme bütçe konusunda oldu. ABD’de bütçe konusunda anlaşma sağlanarak hükümetin kapanma sorunu yaşanmasının önüne geçildi. Bu gelişme USD’nın lehine.
Türkiye’nin 3. Çeyrek büyüme verileri yıllık bazda %4.4 olarak gerçekleşirken, ikinci çeyrek verisi de %4.4’den %4.5’e revize edildi. Bu verilere dayanarak Goldman Sachs yıl sonu büyüme hedefini %4.4’dan %4’e indirdi. Kötünün iyisi olarak düşündüğümüz bu veriler gerek AB gerekse Dünya’nın birçok ülkesi için hayal.
Her zaman makro gelişmelere bakarak piyasaların yönünün tahmin edilmesine çalışılır. Ya da teknik verilerle bakarak.. Bunun yanında siyasi gelişmeler de üzerine oturtuldu mu alınacak pozisyon için gerekçe hazır olur. Bu kimi zaman karla bazen de zararla sonuçlanabilen bir sürecin ilk adımıdır.
Son zamanlarda ise Birçok ülkenin merkez bankaları piyasa oyunculuğuna soyunmuş durumda. Örneğin Japonya, İsviçre ve Avustralya gibi. Hal böyle olunca da her an sürprizlerle karşılaşabiliyoruz.
Bunun için bir sürü örneğimiz var; USD/JPY paritesi 77 seviyelerinden 130 seviyelerine yükseldi. EUR/AUD 1.25 seviyelerinden 1.50 seviyesine yükseldi. Hele GBP/USD paritesine baksanız TL’nin bu değer kaybına rağmen daha istikrarlı durduğunu görürsünüz.
GBP hareketi biraz ipin ucunu kaçırsa hemen dengeyi sağlamak için açıklamalar gelmektedir. Bu son zamanlarda bir çok ülkede rastlamaya başladığımız bir durum.
Özetlersek; Piyasalar maalesef doğal değil ve müdahale edilmiş fiyatları yansıtmaktadır. Bu durumda ne zaman ne miktarda müdahale olacağını kestirmek zor olduğundan hesabı yaparken evdeki hesap çarşıya uymazsa ne yaparız sorusunu sormamız şart. Yoksa sürpriz açıklamalar veya beklenmedik hareketlerin bizleri üzme ihtimali çok yüksek olur.
Gelelim teknik verilere;
Bugün biraz ipin ucunu kaçıran pariteleri analiz edelim.
EUR/JPY paritesi 08/11/2013 günü 131,50 seviyesinde iken dün 142 seviyesinin üzerine çıktı. Risk göstergesi kısa vadede aşırı yükseldi sinyali verdiğinden sert gevşemeler yaşayabilir. Orta vade göstergelerin yukarı sinyalini henüz bozmadığını da hatırlatalım. Bu nedenle bu paritede yapılacak işlemlerin kademeli olması gerekiyor.
08/11/2013 günü 107,50 seviyelerinde bulunan CHF/JPY paritesi dün 116,00 seviyesinin üzerini gördü. Risk göstergeleri adeta kısa vadede bu fiyatlara çıkması saçmalık diyor . Bu pariteye iyi odaklanmalı. Çünkü aşağı yönlü harekette iyi kar bırakma potansiyeli var. 113,85 seviyesi hedeflenebilir.
Gelelim USD/TL hareketine; Orta vade yukarı sinyallerinin son bulabilmesi için bugün 2.0110 seviyesine kadar gevşemesi gerekiyor. Yatay seyirde dalgalanan paritenin bir trendi yok. Yerel seçimlere kadar da ne olacağı belli değil görüntüsü veriyor.
EUR/TL paritesi ise kısa vadede aşırı yükseldi sinyalleri vermek üzere. Sepet bazında TL’nin değer kazanması için ilk fırsatı burası verecek gibi görünüyor. 2.8000 seviyesindeki direncini kıramayacak görüntüsü veren paritede yatay seyirde bir hareket söz konusu. Yani Ağustos ayından bu yana aşağı veya yukarı trendi yok.
Önerimiz; CHF/JPY paritesinin yakından takip edilerek 115.80 seviyesinin üzerine kademeli satışlar girmek suretiyle önemli kar realizasyonu potansiyelini değerlendirmek teknik açıdan mümkün görünüyor.