Dolar nasıl bir yıl geçirdi?

Bir yıl daha geride kaldı. Artık 2014 yılında neler olabileceğine odaklanacağız...

Bir yıl daha geride kaldı. Artık 2014 yılında neler olabileceğine odaklanacağız. Bunun için önce nerden geldiğimize bir bakalım.

Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com

01/01/2013 günü USD/TL paritesi güne 1.7816 seviyesinden başlamış ve 1.7910 seviyesini gördükten sonra gelen satışlarla 1.7425 seviyesine kadar gevşemişti. Daha sonraki günlerde ise genelde alım ağırlıklı seanslar geçirerek, Mart 2013 ayı sonuna kadar 1.8000 seviyelerinde oyalanmıştır.

Mayıs2013-Ağustos 2013 ayları arasında yükseliş yönünde bir eğilim içerisine giren parite Ağustos ayına1.9351 seviyesinden işlem görerek başlamış ve 2.0733 seviyesine kadar yükseldikten sonra da 2.0383 seviyelerinden ayı tamamlamıştır.

Aralık ayına kadar bu seviyelerde hafif satıcılı bir görünüm veren USD/TL paritesi gerek global USD alım eğilimi gerekse iç gelişmelerle Aralık ayında 2.0208 seviyesinden 2.1769 seviyelerine kadar yükselmiş ve 2.1481 seviyesinden yılı kapamıştır.

Bu durumda şu gerçekle karşı karşıya kaldık...

1) TCMB’nin birden fazla gösterge faizi piyasayı stabilize edememiştir.

2) İhale ile döviz satımı piyasada TL yönüne bir hareket yaratmamış, aksine karşı yönde hareketi tetiklemiştir. (Bu konu ile ilgili görüşlerimiz eski yazılarımızda yayında duruyor.)

3) İthal ikame politikası ile ara malı ithalatının önüne geçilebilmesi için zaman ve konjonktür etkin kullanılamamıştır.

4) TL sepet bazında Dünya’da en fazla kaybeden ülke paraları arasına girmiştir. Böylece bir çok ilkenin yapmak isteyip de yapamadığı TL piyasa hareketiyle gerçekleştirdi.

Bu tespitlerin dışında minareye kılıf uydurmak için daha bir sürü sebep sayabiliriz. Yıl sonu pozisyon kapamalar nedeniyle alınan USD yılın ilk günlerinde de alınmaya devam edilince ne diyebiliriz ki?

Spekülasyon ne takvim yılı tanıyor ne de bahaneSpekülasyon ne takvim yılı tanıyor ne de bahane

Öyle ki Ocak 2013 TCMB yıl sonu kur beklentilerine baktığımızda tutturanın olmadığını görüyoruz. (Beklentiler genelde 1.80 civarındaydı). Ne olumlu ekonomik veriler ne de not artışı TL’nin değer kaybını açıklayamıyor. Temel ve teknik açıdan bu hareketi yorumlamak gerçekten zor. Olağanüstü dönemlerin analizi dönem bittikten sonra yapılabiliyor. Bizler sadece ihtimalleri değerlendiriyoruz.

Gündemin bir anda değiştiği, beklenmedik sürpriz gelişmelerin yaşandığı bir ortamda hangi dönem için neyi analiz edebiliriz ki? Ne yaparsak yapalım hata riskini yok edemiyoruz...

Burada sizlerle bilgileri analiz edip yorumluyoruz..Bazen sürpriz gelişmelerle analizin tam tersi de oluyor. Bu platformun en güzel yanı farklı düşüncelerin de açıklanmasına olanak sağlamasıdır. Bazen çok güzel okur yorumlarıyla karşılaşıp teşekkür etmeden duramıyoruz.

Bakalım 2014 nasıl geçecek..Tek dileğimiz, Hepimiz için hayırlısının olmasıdır...

Avro’ya bakalım;

01/01/2013 gününe 2.3502 seviyesinden başlayan Avro/TL paritesi Mart ayı sonuna kadar genel olarak satış ağırlıklı bir dönem geçirmiş ve Mart 2013 sonunda 2.3151 seviyesine kadar düşmüştür. Nisan 2013 ayından itibaren çıkışa başlayan parite Ağustos ayında 2.7690 seviyesine kadar yükselmiştir. Aralık 2013 ayına kadar yatay seyirde hareket eden parite son vuruşu Aralık 2013 ayında yaparak 3.0148 seviyesini görmüştür. Yıl kapanışı ise 2.9545 seviyelerindedir.

İşte Avro/TL paritesinin 2013 yılı serüveni...

Görünen o ki; Hiçbir tedbir, hiçbir olumlu veri TL’nin değer kaybını engelleyememiş durumda.

Önümüzde yerel seçimler var. Seçim sonrasına kadar da bu eğilimin pek bozulacak görünümü yok. Teknik veriler aşırı riskli sinyalleri verse de gelin de güvenin.

Bu durum makro verilerde de geçerlidir. Olumlu veriler gelirken TL değer kaybederse hangi veriye göre hareket edebiliriz ki? Önümüzdeki en riskli veri seçimler ve FED’in tahvil alımını azaltmasıyla yükselmekte olan faizler. Herkes hesabını bu risklere göre yapmalıdır...

Saygılarımızla,
Yazarın Tüm Yazıları