Paylaş
Dün 1,2812 seviyesinden güne başlayan €/$ paritesi gelen alımlarla 1,2875 seviyesine kadar yükselerek 1,2866 seviyesinden kapanmıştır.
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com
Orta vade aşağı sinyalleri henüz sona ermeyen ancak 19/06/2013 tarihinden beri devam eden ve 1,3000 seviyelerine gelindiği takdirde son bulacak olan aşağı trend şimdilik sürse de tepki çıkışlarının gelme potansiyeli son derece fazladır. Dün bir gün öncekine göre yüksek kapanış yapması, kapanışın günün en yüksek seviyelerine yakın olması tepki çıkışının devam edebileceğini göstermektedir.
USD/TL paritesine baktığımızda; Dün 1,9655 seviyesinden güne başlamış olduğunu ve 1,9736 seviyesine kadar yükseldikten sonra gelen satışlarla 1,9439 seviyesine kadar gevşediğini görüyoruz. Kapanışı 1,9507 seviyesinden yapan paritede hala yukarı sinyalleri son bulmuş değil.
Orta vade yukarı sinyallerinin son bulabilmesi için bugün için 1,9140 seviyesini görmesi gerekmektedir. 1,9490 seviyesinin altında bir kapanış 1,90 seviyesine kadar kar realizasyonu gelme ihtimalini çok artıracaktır. €/$ paritesinde yukarı tepki potansiyeli de bu hareketi destekleyebilir.
Orta vade aşağı sinyalleri gelmesine ve USD’na karşı değer kaybetmesine rağmen yatay seyirde hareket eden Avro/TL paritesi dün de bu geleneğini bozmamış ve 2,5225 seviyesinden başladığı günü 2,4986-2,5304 bandında dalgalanarak hareket etmiş ve 2,5103 seviyesinde günü tamamlamıştır. 2,5000 desteğinin altına inmesi durumunda sert satış gelme potansiyeli son derece fazladır. Ancak €/$ paritesindeki sert düşüşe rağmen bu harekete tepki vermemesi sağlıklı fiyat oluşumu olması konusunda bizi şüpheye düşürmektedir. Bizce TCMB Avro satışıyla da piyasa da yer almalıdır. Hele AB uyum süreci içerisindeyken müdahalelerin Avro bazlı olması daha da mantıklı olmaz mı diye sormadan da edemiyoruz.
TCMB 11 Hazirandan bugüne yaklaşık 5 milyar USD tutarında USD satışı gerçekleştirdi. Bu rakam TCMB rezervi içerisinde önemli bir yer tutmasa da müdahale etmek zorunda kalacak kadar önemli dalgalanmaların yaşanması hoş değil. Reel piyasaların da dengesini bozmaktadır. Birçok merkez bankasının son derece radikal açıklama yapmak, uygulama yapmak zorunda kaldığı günümüzde bu müdahaleler ciddi rakamlar olmayıp piyasa derinliğinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır diye düşünüyoruz.
Daha fazla oyuncunun piyasada olması ve işlem hacminin artması gerekiyor. Bunun için konvertibl (yani serbest piyasa koşullarında fiyatı oluştuğu için el değişimi kolay olan) bir para olabilmesi için de işlem yapılmasının çok kolay olması gerekiyor.
TL piyasasının derinliğinin artması için Dünya’da veriye ulaşımının kolay olması ve spot işleminin de rahat organize bir piyasada yapılması gerekiyor. Yani paritelerde işlem yapanlar USD/TL veya EUR/TL fiyatlarından da işlem yapabilmelidirler. O zaman derinlik artar ve böyle müdahalelere de gerek kalmaz. Örneğin www.bloomgerg.com sitesinde Avrupa, Afrika ve Ortadoğu kurlarının olduğu sayfada TL kotasyonlarının olması bu açıdan bir örnektir. Bu kotasyonlara göre işlem yapılmasının önü de açılmalı ve desteklenmelidir.
Yine Bloomberg’in bir haberinde Pimco’dan Timo Boehm adında bir uzmanın açıklamasında da Türkiye’de yeterli likidite olmadığı vurgulanmış. Bu durum büyük oyuncuların da piyasaya gelmesini engellemektedir. Sığ ve küçük piyasa olması nedeniyle de küçük giriş/çıkışlar da büyük oynaklıklara neden oluyor.
Yurt dışında Goldman Sachs’tan gelen açıklama çok önemli; ABD 10 yıllık Hazine kağıdında görülen %2.75 (Ağustos 2.11’den bu yana en yüksek seviye) daha yolun başlangıcı olduğu ve %4 seviyelere kadar sürecek trendin başı olduğu açıklanıyor. Hedef tarih de 2016.
Hatırlarsanız eski yazımızda Türkiye hazine’sine borçlanmada elini çabuk tutması gerekliliği konusunda mesaj vermiştik. Fransa ve bazı AB ülkeleri bunu yapmaya çalışıyor. Kısacası borç çevirim oranını %80 seviyelerinde tutma zamanı değil. Aksine %100 seviyelerinin üzerine çıkılarak yakın geleceğe rezerv oluşturmak gerekiyor.
Türkiye’de hem TCMB döviz müdahaleleri, hem parasal sıkılaştırma hem de sanayi üretiminin beklentilerden kötü gelmesi piyasada tansiyonu artıran gelişmelerdir. Global durgunluk varken emtealarda riskler aşağı yönlüyken kurun yukarı gitmesi sadece alınan kur riskleri açısından problem yaratmaktadır. Dünya2nın birçok ülkesi parasını değersizleştirmek için kur savaşlarına girerken bize piyasanın verdiği böyle bir fırsatı değerlendirmek lazım. Burada önemli olan reel sektörün 17 milyar USD olan kısa vadeli döviz ihtiyacının zamana yayılarak çözülmesiyle pahalı ve spekülatif fiyatlı dövizi alarak maliyetine katmasını zamana yaymak suretiyle yumuşak geçiş yapılabilir.
Önerimiz; Müdahalelerin cirit attığı bir ortamda analizlere güvenerek pozisyon almak önemli hatalara yol açabilir. Çünkü fiyatlar piyasa koşullarında belirlenmemektedir. Bunun yanında €/$ paritesinde tepki çıkışı için 1,2835 seviyelerinden alım denenebilir. Ancak 1,2790 seviyesine stop koymak kaydıyla..satışta ise hedef 1,2990 seviyeleridir.
Saygılarımızla,
Paylaş