IMF TCMB’nin son faiz artırımı hareketi konusunda da olumlu yorum yaparken, bunun geç bir hareket olduğunun da altını çizmiş
IMF Türkiye’nin en önemli kırılganlıklarının, düşük tasarruf oranı ve bu nedenle diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha yüksek dış finansman gerekliliği olduğunu tekrarladı. IMF TCMB’nin son faiz artırımı hareketi konusunda da olumlu yorum yaparken, bunun geç bir hareket olduğunun da altını çizmiş.
Büyüyen her ekonomi dış finansmana ihtiyaç duyar. Kaldı ki ABD’nin de dış finansmana ihtiyacı bulunuyor. Dış finansman sadece istikrar arar hem kurlarda hem siyasi arenada hem de ekonomide. Hepsi bu.
Bunun yanında GBP/USD, USD/JPY gibi pariteler bakıldığında istisnai hareketi dışında TL hala daha istikrarlı görünüyor. Geç hareket fikrine katılmakla beraber gelişmekte olan ülkelerden ziyade gelişmiş ülkelerin bir çoğundan bile dış finansman bağımlılığı konusunda Türkiye daha iyi durumdadır. Dış finansman bulamazsa üretip büyüyemez ancak gelişmiş ülkeler dış finansman bulamazsa iflas eder. Bu nedenle bence sınıflandırmaların gözden geçirilmesi lazım. Türkiye piyasalarıyla bir çok gelişmiş kabul edilen ülkeden daha gelişmiş durumdadır. Ancak nedense bir türlü bu görülmez.. Hele Yunanistan’ın borçlarının artırılarak vadesinin uzatılacağı haberini dikkate alırsak... Artık ayıp oluyor...
Bu arada bazı yabancı bankalarda döviz işlemi yapan bazı yöneticilere yol verildiği haberleri geliyor. Demek ki yurt dışında da bayağı zararlar yazılmış...
TÜİK Ocak ayı verilerinde Alkollü içecekler sınıfında hata olması nedeniyle revizyona giderek enflasyonu daha yüksek açıkladı. Bu veri hem enflasyon hedeflerinin yukarı çekilmesine neden olurken hem de faizler üzerinde baskı yaratabilir. Reel faizi etkileyen bir gelişmedir. Faizler yükselirken de TL’nin değer kazanması zor. Son zamanlardaki sert faiz yükselişlerinin dengeye oturması dışında kalıcı düşmesi için enflasyonda aşağı yönlü eğilimin oluşması şart...
Değerli okurlarımız, USD/TL’nin 1.75 seviyelerinde yukarı yönelmeye başladığı zamanlarda burada sizlerle paylaştığımız yazılarımızda bu olayların teker teker olacağını sizlerle paylaşmıştık. Kurun yükselmesi bu yüzden tedirgin ediyordu. Umarız o yazımızı okuyarak tedbirinizi almışsınızdır. Yüksek kur, yüksek faiz ve yüksek enflasyon sarmalına tekrar girilmektedir.
Bir okurumuz CDS fiyat hareketlerinden bahsetmiş. Gerçekten çok güzel bir tespit. Bu tespiti 04/02/2014 tarihli yazımızın okur yorumları bölümünden okumanızı tavsiye ederiz. Okurumuza da teşekkür ederiz. Kendisine aynen katılıyoruz.
Gelelim teknik verilere,
€/$ paritesi yatay seyir hareketine devam ederek ECB faiz kararını beklemektedir. Marjlar iyice daraldığı için günlük işlem yapmaya müsait değildir Faiz indirimi sürprizi olursa sert aşağı yapma potansiyeli bulunuyor. Orta vade göstergeler de hala aşağı sinyalleri üretmektedir. 1.3450 seviyesine kadar kolayca düşebilecek durumda olan parite bugün dalgalanabilir.
Avro/TL paritesi de tıpkı €/$ paritesi gibi dün tüm gün boyunca dar marjda hareket etmiş ve 3,0186-3,0445 bandında dalgalanmıştır. Kapanışı 3.0297 seviyesinden yapan paritenin faiz revizyonuna ne tepki vereceğini merak ediyoruz. Bu arada ECB faiz kararı burada da dalgalanmaya yol açabilir. Orta vade aşağı göstergelerine şüpheyle bakmakla beraber 3,0000 seviyelerinde kritik desteğinin hemen üzerinde sürpriz hareketlere hazırlanıyor havası veriyor. Aman dikkat…
USD/TL paritesi de Avro/TL gibi iyice sıkışmış durumda. Dün 2.2325-2,2500 bandında hareket ederek günü 2.2379 seviyesinden kapanmıştır. Orta vade aşağı sinyalleri devam etmekte ola paritede sinyallere hala çok fazla güvenemiyoruz. 2.2030 desteğine doğru ilerleyen paritede 2.2000 seviyesinin altında alım düşünmek şimdilik daha mantıklı görünüyor. Her ne kadar son hareketlerde mantık kalmadıysa da.
Önerimiz; Dalgalanma fırsatını değerlendirmek için €/$ paritesinde 1.3430 seviyesinin altına kademeli alım emirleri (gelenlerin 1.3568 seviyesine satılmasını sağlayacak şekilde) girildiği takdirde günlük kar fırsatları teknik açıdan değerlendirilebilir.