Altın fiyatlarının son iki yılın en düşük seviyelerine kadar gerilediği Nisan ayında özellikle Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan merkez bankaları bu durumu alım fırsatı görüp altın varlıklarını artırmış.
Uluslararası Para Fonu`nun bugün yayınladığı ve hemen hemen tüm merkez bankalarının altın aktivitelerinin gösterildiği aylık altın alım raporu eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği`nin üç üyesinin altın rezervlerini Nisan ayında Mart ayına oranla toplamda yüzde 75 artırdıklarını da göstermiş durumda. Resmi alımlar son yıllarda altın fiyatlarına önemli bir destek sağladı. Dünya Altın Konseyi`ne göre merkez bankaları alımları bu yılın ilk çeyreğindeki talebin yüzde 11,3`ünü oluşturmuş.
10 Nisan`da Güney Kıbrıs`ın altın rezervlerinin 10 tonunu satacağı yönünde yayınlanan haber ile altın fiyatlarının düşmesi , altın fiyat oynaklıklarında merkez bankalarının etkinliğini de gösteriyor.Güney Kıbrıs`ın bu hareketi dünyanın en büyük dördüncü altın rezervine sahip ülkesi İtalya gibi diğer borç yükü altındaki ülkelerin de bu tarz bir adım atabileceği yönünde endişeler doğurmuştu.
Diğer yandan IMF verileri geçen ay merkez bankası varlıklarının toplam 972 bin ons artığını gösterdi. Nisan ayı başında bu miktar altının değeri 1,5 milyar dolara son 27 ayın en düşük fiyatının görüldüğü 16 Nisan`da ise 1,3 milyar dolara tekabül ediyordu. Rusya geçen ay 269 bin ons alım yaparak altın rezervlerini 31,8 milyon onsa, Kazakistan 85 bin onsluk alım yaparak 4 milyon onsa, Azerbaycan ise 32 bin ons alım yaparak 192 bin onsa yükseltti.
Nisan ayı, Aralık ayında hiç altın rezervi olmayan Azerbaycan`ın alım yaptığı dördüncü ay olması açısından da önem taşıyor.
Nisan ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da 586 bin ons alım yaparak altın rezervini 13,73 milyon onsa yükseltti. Analistler, Merkez Bankası`nın bankalardan teminat olarak altını da kabul etmesinin bu artışın temel sebebi olduğunu belirtiyor.
Altında merkez bankalarıyla ilgili bu önemli verilerden sonra teknik yapısına bakalım.Teknik olarak yatay seyirde ve her geçen gün orta vade aşağı sinyalleri zayıflıyor. Ons/USD değeri 1,425 seviyesini test edebilirse yukarı sinyalleri gelmeye başlayacak. Bence paniklemeye gerek yok.
USD/TL paritesine baktığımızda; Aşırı riskli bölgede orta vade yukarı sinyalleri devam ediyor. Yani kısa vadede çok fazla yükselmiş ve henüz kar satışı gelmemiş demek. Cuma günü 1,8463 seviyesinden güne başlayan parite 1,8429-1,8495 bandında dalgalanarak 1,8470 seviyesinden kapanmıştır. Bu sabah ise 1,8418-1,8489 aralığında dalgalanmaktadır. Son 4 gündür yatay seyirde dalgalanması satışların gelme ihtimalini artırmaya başladı. Önemli desteği 1,82 seviyelerinde olduğundan alınmasını önermiyoruz.
Avro/TL paritesine baktığımızda; Cuma günü 2,3882 seviyesinden güne başlamış ve 2,3832-2,3960 bandında dalgalanmıştır. Kapanışı 2,3874 seviyesinden yapan parite sabah 2,3832-2,3905 aralığında dalgalanmaktadır.
Burada sözümü Alman Bundesbank Başkanı Weidman’ın açıklamasıyla noktalayalım. Kendisi batması gereken ülkelerin kurtarılması yerine batışına izin verilmeli demiş. Kısacası kurtarılması gereken ülkeler varken dikkatli olmakta fayda var.
Önerimiz; Aşırı alım noktasında bulunan USD/TL paritesinde kısa vadeli kar realizasyonları için 1,85 seviyesinin üzerinde satış yapmak teknik açıdan mantıklı görünüyor.