Yarı yılın resmi netleşiyor. Peşpeşe açıklanan BIST’te işlem gören banka ve şirket bilançoları, piyasadaki yüksek tansiyona ve ekonomideki yavaşlamaya rağmen analistlerin beklentilerinin üzerinde. Holdinglere ve büyük şirketlere, bir başka ifadeyle ‘plazalara’ ilişkin veriler görece olumlu seyrederken, KOBİ lere ilişkin uyarı geldi. KOBİ’lerin ticari hayatında kritik bir rol oynayan, dolayısıyla ‘sokağın’ nabzını gösteren çek verilerinde olumsuz bir trend izleniyor.
Karşılıksız çek adedi, yılın ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15; karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 47 oranında arttı. 2014 yılında adet bazında her 100 çekten 2.9’u karşılıksız çıkarken bu yıl her 100 çekin 3.2’si ödenmiyor. Tutar bazında bakıldığında ise her 100 TL’lik çekin 3.7 TL’si karşılıksız çıkıyor. Bankacılık sektöründe ise tahsili gecikmiş alacak rasyosu yüzde 2.6 düzeyinde seyrediyor.
Sorunlu alacaklarda gelinen bu durumu “Karşılıksız çek aslında KOBİ’nin nabzı demek. KOBİ’nin nabzı erken uyarı sinyali veriyor. Henüz sorun plazalara yansımış değil” sözleriyle değerlendiren Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, “Karşılıksız çekteki gelişimi büyüme için hep öncü gösterge diye bakarım. Büyüme hızlı yavaşlarsa ticaret ve üretimde yavaşlıyor. Bu da KOBİ’lerin rakamlarına yansıyor. Plazaların nabzı daha iyi. Bu belirsiz dönemin hızlıca atlatılması reel sektörün risklerini daha iyi yönetebilmesine ve desteklenmesine bağlı” uyarısını yaptı.
Kredi Kayıt Bürosu tarafından hazırlanan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından açıklanan haziran ayı karşılıksız çek istatistiklerine göre bankalara ibraz edilen çek tutarı Ocak – Haziran 2015 döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarak 317 milyar TL oldu. Karşılıksız çek adedi, yılın ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15; karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 47 oranında arttı. Bu dönemde, parasal tutarı 13.2 milyar TL olan 359 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Aynı dönemde karşılıksız işlemi yapılan 1.6 milyar TL tutarındaki 65 bin adet çek daha sonra ödendi. Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı, Haziran 2015 itibariyle, adet olarak yüzde 3.2 ve tutar olarak yüzde 3.7 oldu. Türkiye’de 1.4 milyon keşideci var. Bunların 308 bininin son 10-15 yılda en az 1 karşılıksız çeki çıkmış. 308 bin kişinin 230 bininin de bir taraftan ödemediği diğer taraftan da yazabileceği boş bir çek sayfası var.
150 MİLYONA YAKIN TİCARİ İŞLEM ÇEKLE DÖNÜYOR
Karşılıksız çek başta olmak üzere sorunlu alacak verilerinde rakamlar ‘makul’ görünse de trend ‘rahatsız edici’ bulunuyor. Çünkü Türkiye’de çek bir ödeme aracından çok finansman aracı olarak kullanılıyor. Yılda 22 milyon çek keşide edilirken ortalama 5 ciranta ile işlem görüyor. Türkiye’de 150 milyona yakın ticari işlem çekle dönüyor. Karşılıksız çeklerdeki resim 2 ay gecikmeyle de bankacılık sistemine yansıyor. Çünkü borç ödeme tercihlerinde birinciyi sırayı bankalar ikinci sırayı piyasa alıyor.
Bundan en çok etkilenen de sokağın asıl aktörleri KOBİ’ler. Sermaye yetersizliği çeken KOBİ’ler sorunlarla çok hızlı karşı karşıya kalırken gelişimi değerlendiren KKB Genel Müdürü Kasım Akdeniz, “Yapılması gereken en önemli hareket bu süreçten reel sektörü hasarsız bir şekilde çıkarmak. Özellikle KOBİ’ler tarafında bu tür dönemlerde dayanabilecekleri sermaye yetersiz. KOBİ’lerin batmasının en önemli sebebi nakit akışlarını yönetememek. Birkaç ödemeyi alamazsa ki bu çekin arkasının yazılmasıyla ortaya çıkıyor ve nakit akışını döndüremiyor” dedi.
BANKA NE BİLİYORSA SİZDE ÖĞRENEBİLİRSİNİZ
Bankalar risklerini azaltmak için ne yapıyorsa reel sektöründe aynısını yapması gerektiğini vurgulayan Kasım Akdeniz, şöyle konuştu “Bir bankadan kredi almak istediğinizde sizi tanımak ve ödeme performansınızı görmek ister. Reel sektör için ‘ben malımı satayım devlet benim yerime tahsil etsin’ dönemi bitti. Reel sektör de mal sattığı karşılığında çek aldığı kişinin ödeme performansını görecek. Çek ve risk raporlarına baksınlar ve kare kodlu çek kullansınlar. Bir risk raporunda ya da çek raporunda siz neyi görüyorsanız banka da onu görüp kredi veriyor.”
Dünya da ilk defa çek ve risk raporlarında bilgi güncellemesini 32 saate indirdiklerini de açıklayan Akdeniz, “Risk raporunda tüm bankalardaki limitiniz, ilk ve son krediniz yasal takipte ya da gecikmeli krediniz olup olmadığı yer alıyor. Her bireyin de bir notu var ve bu da raporda yer alıyor. Bu notun Türkiye ortalamasına göre nerede olduğu da gösteriliyor. Çek raporunda ise kaç bankadan çek aldığınız, kaçını keşide ettiğiniz, ödemeleriniz, arkası yazılmış çekleriniz, arkası yazıldıktan sonra ödediğiniz çek bilgileri, şu anda ödenmemiş bir çekinizin olup olmadığını görüyorsunuz” diye konuştu.
Akdeniz, bir çek endeksi oluşturduklarını bu endekste en yüksek değerin 1.000 olduğunu da belirtirken endekste ‘0’ değeri kişinin hiç çeklerini ödemediğini gösteriyor. Endeks 1-499 arasında bir puan ise çeki veren kişinin en az 1 ödenmemiş çeki olduğunu gösteriyor. Akdeniz, “Çek endeksinde 770 puanın altına dikkat edin” uyarısını yaparken bu seviyenin karşılık çekin ödenmeme halinin yakın bir zamanda gerçekleştiğine işaret ettiği bilgisini de paylaştı. Akdeniz, ödenmemiş çekin 3 yıl öncesine ait olması halinde ise endeks değerinin 950’ye çıktığını da söyledi.
KARE KODLU ÇEK VEREN BANKA SAYISI ARTIYOR
Haziran 2015’te kullanılmaya başlanan kare kodlu çeki ise bugün 6 banka aktif olarak veriyor. 3 banka daha sisteme bugünlerde katılmış olacak. Şimdiye kadar 500’den fazla kişiye kare kodlu çek verildi ve büyüme trendi geometrik. Kasım Akdeniz çek ve risk raporlarının aktif kullanılmasıyla bankacılıkta son 10 yılda yaratılan hacim artışını reel sektöre de sağlıklı çek finansmanı olarak yansıyabileceğine değinerek “Bir banka sadece kendi deneyimine bakmaz. Diğer bankaların deneyimine de bakar. Karşılıksız çekte sadece bilinci artırarak fark yaratabiliriz. Rapor almadan çek almak arabayla 180 km hızla gidip emniyet kemeri takmamaktır. Bankalar hangi bilgiye ulaşıyorsa onu reel sektöründe görebilmesini sağladık. Reel sektörün aksiyon alma zamanı geldi. Şimdiye kadar 25’e yakın ticaret odasına gidip neler yaptığımızı anlattık” ifadelerini kullandı. Akdeniz, Findeks’te 8 bin üyeye ulaştıklarını her ay 400 bin risk raporu ürettiklerini ama iş Çek Raporu’na gelince talep sayısının 1.500 buna karşılık onay sayısının sadece 1.000 olduğuna dikkat çekti. Akdeniz, “Geçen ay 80 bin çek karşılıksız çıktı. Bu 80 bin KOBİ için darbe demek. Burada hiçbir oran makul olamaz. Geçen ayki 80 bin karşılıksız çeki 20 bin kişi imzalamış. Raporları alınsaydı yüzde 80’inin en az bir karşılıksız çeki olduğu görülecekti. Yani 16 bin kişinin zaten karşılıksız çeki vardı. Üstelik bu 16 bin kişinin risk raporları da istenseydi yakalanma oranı yüzde 92’ye çıkacaktı. Çünkü bankaya da kredi borçları vardı” dedi. Akdeniz raporların en çok otomotiv kiralama şirketleri, beyaz eşya bayileri, emlak, GSM ve enerji şirketleri tarafından kullanıldığını da söyledi.
'BANKACILIĞA; HAYALLERİN FİNANSE EDİLDİĞİ YER DİYE BAKARIM'
Akdeniz, KKB’nin açıkladığı bazı istatistiki bilgilerde bakan kişilere rehber olması için ufak bazı açıklamaları da eklemeyi de kendi içlerinde değerlendirdiklerini aktardı. “Bir rakam açıkladığınızda bu o kadar farklı yansıyor ki” diyen Akdeniz, “Kredi rakamlarına bakarken ‘bankalar ekonomiyi finanse etti’ diye de bakabilirsiniz, ‘borçluluk arttı’ diye de. Herkes bankacılığa kapitalizmin kaleleri diye bakar, ben hayallerin finanse edildiği yer diye bakarım” ifadelerini kullandı.
‘TEMİZ ŞİRKETİ AL, 3 AY İŞLET SONRA ÇEKLE DOLANDIR’I BİTİRECEK
KKB, çek ve risk raporlarının ardından kare kodlu çeki çıkartarak piyasada çekle yapılan 2 dolandırıcılık yöntemine karşı önlem çıkarttı. KKB şimdi 3’üncü dolandırıcılık yönteminin önlenebilmesi içinde hazırlıklarını tamamlıyor. Son dönemde ‘temiz şirketi al, 3 ay işlet ardından çekle piyasayı dolandır’anların arttığını hatırlatmamız üzerine Akdeniz, “Son bir yıldır sisteme 40 farklı kategoride ticaret sicil bilgilerini giriyoruz. Ortaklık yapısından, adres değişimine kadar her şey var. Bunu 2014'te bankalara açtık. Bu yıl sonuna kadar da reel sektöre açacağız. Findeks içinde ‘ticaret sicil değişiklikleri’ uygulama haline gelecek” dedi.