Milliyet Gazetesi'nden Meral Tamer'in bugünkü yazısı...
Kadın sivil toplum örgütleri yıllardır, kadınlara siyasette ve iş hayatında pozitif ayrımcılık yapılmasının, sadece kadınlar için değil ülke ekonomisi için de ne denli gerekli ve yararlı olduğunu anlatmaya çalışır.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB’un Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise KOBİ’ler (Küçük ve Orta Boy İşletmeler) için pozitif ayrımcılık istiyor; buna neden çok ihtiyaç olduğunu da şöyle izah ediyor:
Pozitif ayrımcılık
“Küreselleşme, ekonominin mantığı gereği büyüklere avantaj sağlıyor. Eğer bu süreç doğru yönetilmezse, rekabet ortamı bozuluyor ve piyasalar, tamamen büyük şirketlerin kontrolüne giriyor. Buna karşılık KOBİ’lerimiz ve sanayicimiz de fasoncu haline geliyor. Oysa ki bugün KOBİ’ler ihracatın % 63’ünü sırtlanmışken, ithalatın sadece % 39’unu gerçekleştiriyor. Demek ki dış ticaret açığının çözümü de KOBİ’lerde. KOBİ’lerin büyüyebilecekleri ve büyük şirketler tarafından piyasadan silinmeyecekleri, onlarla eşit şartlarda rekabet edebilecekleri bir eko-sisteme, pozitif ayrımcılığa şiddetle ihtiyaç var.”
İhracatta KOBİ’ler
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in sitesine girdiğimde gördüm ki, Hisarcıklıoğlu’nun dikkat çektiği ihracat-ithalat oranlarının alt kırılımları da oldukça ilginç:
- İhracatta 1-9 kişi çalıştıran mikro ölçekli işletmelerin payı % 21
- 10-49 kişi çalıştıran küçük işletmelerinki % 24
- 50-249 kişi çalışanı olan orta ölçekli şirketlerin payı % 18
- 250 kişiden fazla çalışanı olan büyük işletmeler ise ihracatımızın % 37’sini gerçekleştiriyor.
10 kişiden az çalışanı olan mikro işletmelerin 30 milyar dolardan fazla ihracat yapabildiklerine ikna olmak ilk anda zor gelse de müthiş heyecan verici ve umutlandırıcı bir durum.
İthalatta büyükler
İhracatta arslan payı KOBİ’lerde ama ithalatta büyük şirketler başı çekiyor:
- İthalatta 1-9 kişi çalıştıran mikro ölçekli şirketlerin payı % 6
- 10-49 kişi çalıştıran küçük şirketlerinki %14
- 50-249 çalışanı olan orta ölçekli işletmelerin payı %19
- 250’den fazla çalışanı olan büyük şirketlerin payı ise % 61.
Hisarcıklıoğlu’nun vurguladığı gibi dış ticaret açığının çözümü, gerçekten de KOBİ’lerde; pozitif ayrımcılık denince benim ilk aklıma gelen ise KOBİ’lerin e-ticaretle daha hızlı buluşmalarının yolunu açmak.
İnternet artık ekonomilerin bel kemiği haline geldiği halde, Türkiye’de faaliyette bulunan şirketlerin % 99.9’unu oluşturan KOBİ’ler neden hâlâ e-ticaretin nimetlerinden yararlanamıyor?
Bugün bile sınırlı olanaklarıyla yurt dışına açılmayı başarabilmiş ve 155 milyar dolarlık ihracatın 100 milyarlık bölümünü gerçekleştirebilen KOBİ’lerimiz, akıllı bir yönlendirmeyle kanatlanıp uçabilir.
İnternet sayesinde her KOBİ, dağıtım ağına muhtaç olmadan tüm dünyaya ulaşabilir. Bir yandan dünyaya kendini tanıtma fırsatı bulurken, diğer yandan maliyetlerini de düşürebilir. Aslında ihracat yaptıkları müşteriler de bunu talep ediyor.