Araştırmalar “tahsilatlarının gecikmesi” ve “ödenmeyen alacaklar” sonucunda AB’de oluşan zararın senede 300 milyar euroyu bulduğunu göstermiş. Avrupa Komisyonu bu zararın önlenmesi için konulan “KOBİ’lere geç ödeme yapma yasağı”na uyulması için çaba gösteriyor.
AB’de bu kanuna uymayan büyük firmaların, belediyelerin borç ödeme sürelerinin ilan edilmesinin zorunlu olması kuralının getirilmesi düşünülüyor.
dunya.com'dan Celal Beysel'in haberine göre; TTK’da da bulunan “KOBİ’lere geç ödeme yapma yasağı” Türkiye’de yeterince tanınmıyor, uyulmuyor.
Kamu ve belediyelerin TTK’ın 1530. maddesinin kapsamı dışında kalması hem KOBİ’lerimizi zayıflatması, hem de AB’ne uymaması açısından büyük eksik.
Geçtiğimiz günlerde AB’de esnaf ve KOBİ’lerin temsilcisi olan UEAPME’nin üyeliğine kabul edilen TÜRKONFED, esnaf ve KOBİ’lerimiz ilgilendiren AB toplantılarını takip etme ve kamuoyumuzu bilgilendirme kararı aldı. Bu bağlamda takip edilen ilk toplantı da geçtiğimiz günlerde Brüksel’de yapılmış olan “Geç ödemeler direktifi” tanıtım toplantısıydı. Toplantıda pek çok konuşmacı arasında, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani de vardı ve konuya AB’nin verdiği önemi vurguladı. Araştırmalar “tahsilatlarının gecikmesi” ve “ödenmeyen alacaklar” sonunda AB’de oluşan zararların senede 300 milyar euroyu bulduğunu göstermiş. Oysa örneğin Yunanistan’ı krizden çıkartabilecek para, 180 milyar euro imiş. AB’deki KOBİ iflaslarının % 96’sının nedeni geç ya da eksik tahsilatmış. 10 kişinin altındaki firmalarda bu zarar cirolarının %4,3’ü iken, büyük firmalarda %1.9 seviyelerinde kalıyormuş. Yani geç tahsilat ya da hiç tahsil edilemeyen borçlar nedeniyle mevcut zararının asıl yükünü zaten finansman sıkıntılarına en duyarlı olan esnaf ve KOBİ’ler çekiyorlarmış.
KOBİ’lerin geç tahsilat zararına kimler neden oluyor?
AB’de esnaf ve KOBİ ödemelerinin 30 gün içerisinde yapılması, bu durumun sadece özel durumlarda ve yazılı anlaşma ile 60 güne çıkartılabileceği kanunlaşmış durumda. Yine de bazı büyük firmaların bu kanuna uymadıkları, onlarla çalışan esnaf ve KOBİ’lere aba altından sopa göstererek işsiz bırakmakla tehdit ettikleri, KOBİ’lere olan borçlarını “ucuz finansman aracı” olarak kullandıkları toplantıda açıkça ifade edildi. Kamu kuruluşlarının geç ödemeleri ise uzun yıllar İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan’ın sorunu olmuş. Ancak bu durum “Geç ödemeler direktifi” çıkmasından sonra hızla düzelmeye başlamış. TTK’nın geç ödemeler ile ilgili maddesinde kamu kurumlarının kapsam dışı bırakılmıştı. Bu nedenle anlaşmalarına bağlı kalmayıp KOBİ’lere 6, 8, 12 ay gecikmeli yapılan belediye ve kamu kurumu ödemelerinin düzelebilmesi, henüz mümkün değil. Kanunumuzda kamu kuruluşlarının büyük firmalardan ayrı tutulmuş olmaları aslında eşitlik ilkesine de aykırı ancak bu konuya dikkat çekecek, itiraz edecek bir merci, bir kurum çıkmadı, henüz.
Geç ödemeyi hukuka başvurmadan önlemek mümkün mü?
Geç ödemelerin neden olduğu zararlar AB yetkililerini çok rahatsız ediyor ve bunu açıkça ifade ediyor, engellemek için yeni yeni yollar araştırıyorlar. Geç ödeme direktifine rağmen bir KOBİ’nin; ödemesini geciktiren bir büyük firmayı, belediyeyi, kamu kurumunu dava etmesi AB’de dahi zor. Bu nedenle AB’de bulunan KOBİ’lerin karşısındaki devlerle hukuk savaşına girmeden yürüyecek basit bir yöntem gerekiyor. AB’de tartışılan fikirlerden biri, büyük firmaların, belediyelerin, devlet kurumlarının borç ödeme sürelerinin her yıl ilan edilmesinin zorunlu olması. Bu rakam zaten bilançolarda mevcut, fazla bir çalışma gerektirmez, deniyor. Ödeme vadelerini yeterinden uzun tutan firmaları ihalelere sokmama yönünde bir AB direktifi dahi tartışılmaya başlanmış bile. Bu Türkiye’de de kolayca işleme konabilir. Hatta sadece KOBİ’lere yapılan ödemelerin vadeleri dahi firmaların yeminli mali müşavirleri tarafından ayıklanıp ilan edilebilir. Yıl sonu bilançolarında yüz milyonlarca lira kâr ettiklerini keyifle açıklayan bazı firmaların ya da yaptıkları hizmetleri görkemli törenlerle açan belediyelerin, kamu kurumlarının geç ödeme alışkanlıkları gücün kötüye kullanılması anlamına da geliyor. Bunların ifşa KOBİ’leri yaralayan, kötürüm bırakan, hatta iflaslarına neden olabilen bu davranışlarından vazgeçmesine neden olabilir.
Geç ödeme sorununun AB’deki KOBİ’lere etkisi
Toplantının kapanış konuşmasını yapan Avrupa Komisyonu Kurum ve Endüstri Genel Müdürü (DG Enterprice and Industry) Daniel Calleja Crespo konuyu özetlerken geç ödeme alan zaten zayıf finansal yapıdaki KOBİ’lerin yaşamlarını sürdürmelerinin güçleşmesi, Ar-Ge ve İnovasyon kabiliyetlerinin örselenmesi, iflasların artması, bunun sonucu işsizliğin artması, sosyal barışın bozulması, ülke insanının girişimciliği riskli bulup vazgeçmesi, KOBİ boyutunda yatırım yapmak isteyebilecek yabancı yatırımcının ortamı görüp gelmemesi konularının, geç tahsilat yapabilmelerinin sonucu ortaya çıkan ve AB’ye büyük zarar veren sorunlar olduğunun altını çizdi.
Türk esnaf ve KOBİ’lerinin geç ödeme konusundaki durumu
AB’de geç ödemenin neden olduğu bu olumsuzluklar Türkiye’deki KOBİ’ler için de aynen geçerli. Hatta dahası da var. Örneğin, kamu kuruluşlarının ödemelerinin çoğu kez keyfi yapılması, bir prensibe bağlı olmaması, rüşvete davetiye çıkartıyor olabilir. Ayrıca tahsilat güçlüğü Anadolu KOBİ’lerinin, dolayısı ile Anadolu’nun gelişmesinin önünde bir engeldir. Bu engelin orta gelir tuzağından çıkmamızı da zorlaştırdığı görülmelidir. Türk insanının girişimcilik, Ar-Ge, inovasyon hevesini, yaratıcılığını kaybediyor olması, katma değeri ve aynı zamanda riski yüksek işler yapmaması, giderek devlet memurluğunu tercih etmesi, pek çok KOBİ’de ikinci jenerasyonunun babalarının işini devam ettirmiyor olması gerçekleri de görülmeli, araştırılmalıdır.
Türkiye’de geç tahsilatın neden olduğu zararlar hususunda yeterli farkındalık yaratılamamıştır. Bu konuda çalışmalar yapmanın, AB’den konunun önemini anlatacak konuşmacılar çağırmanın gerekli olduğu açıktır.