IVA Sanat, pandemi dönemi sonrası ortaya çıkan yeni nesil sanat pasajlarından biri. Ben de Hayat Holding’in daveti üzerine gittiğim sergide haberdar oldum bu pasajdan. Ortaköy’deki tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nın müthiş atmosferinde 41 sanatçının katıldığı sergi, aslında Hayat Holding’in sanat alanındaki ilk toplumsal yatırımının sahaya yansımasıydı. Dijital banka Hayat Finans sponsorluğunda en çok da Anadolu’da görünürlük sıkıntısı çeken sanatçılara odaklı bir proje yürütüleceğini öğrendim. Iva Sanat gibi yeni bir oluşumu tercih etmeleri ise beni şaşırttı, merakımı da artırdı.
IVA Sanat Genel Koordinatörü Seçil Aydın’la serginin galerilerini gezerken, “İva ne demek” diye sordum. Balkan dillerinde ‘söğüt ağacı’ demekmiş. “Peki bu ağacın sanata nasıl bir katkısı olacak, hikâyesi nedir?”
Aydın’ın yanıtı şöyle oldu: “Ben aslında görsel iletişim tasarımcısıyım. Ekibimizde yazılım kökenli arkadaşlarımız var. Biz özellikle Anadolu’daki sanatçıların görünür olma, eserlerini sanatseverlerle buluşturma, üretme konularında sıkıntılar yaşadığını içimizdeki sanatçı arkadaşlarımız aracılığıyla yakından biliyorduk. Bu fikir ortaya çıktı. 2022’de temelleri atıldı Iva’nın. 2023 ortalarında pazar yerini erişime açtık. Sanatçıları kabul etmeye başladık. Burada sanatçılar mağaza açıyorlar, biyografilerini yazıyorlar, profil oluşturuyorlar. Sanatseverler de eserlere rahatlıkla ulaşabiliyor. Aslında burada bir ağ kurmaya çalışıyoruz.”
FİNANSMANSIZ OLMAZ
Sanatın da her alan gibi sürdürülebilir olması finansmana bağlı. Bütün dünyada bu zor bir iş ve desteksiz olmuyor. Bu noktada dijital banka Hayat Finans ile yollarının kesiştiğini söyleyen Seçil Aydın, birlikte ‘Sanatta Hayat Var’ projesini geliştirdiklerini ifade etti.
Seçil Aydın ve Iva ekibinin çantasında çok plan var. Aydın, “Şu anda bu pazaryerinde 350’ye yakın sanatçı ve bin 200’e yakın eser var. Deprem bölgesi dahil Türkiye’nin her yerinden sanatçı geliyor. Kategori olarak da sınırlama koymadık. Dijital eserler de var yağlı boya tablo da... İlerleyen dönemde yeni alanları da ekleyebiliriz. Sanatın her alanında herkesin görünürlüğe ihtiyacı var. Sanat herkes için şifa. Bunu Instagram gibi platformlarda da yapabiliyorlar ama ciddi anlamda sıkıntılar çıkabiliyor. Eser farklı geliyor, ödeme sanatçıya ulaşmayabiliyor. Biz Hayat Finans ile birlikte aslında sanatçı ve koleksiyoner arasında bir köprü oluyoruz. Konforlu bir ödeme sistemimiz var. Garantör biziz. İlerleyen dönemde sanatçılara malzeme desteği vermek, yurtdışında sergiler açmak gibi planlarımız var. Hayat Finans ile sanata yatırımın da önünü açmak istiyoruz” diye özetledi bunları.
HAYAT’IN CEVHERLERİ
Lansman gecesinde Hayat Global Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent ile konuştuk. ‘Sanatta Hayat Var’ projesiyle, sanat alanında erişilebilirliği desteklemekten büyük gurur duyduklarını söyledi. Hayat Holding Başkan Yardımcısı Avni Kiğılı başta olmak üzere Hayat Holding’in üst yönetimi ve aileleri de sergideydi. Kiğılı, holdingin sanat alanındaki ilk toplumsal yatırımı kapsamında sanatçı sayısının da sanatsever kitlenin de genişleyeceğine inandıklarını söyledi. “Projedeki temel motivasyonumuz, İVA Sanat’ın sanatçılarla sanatseverleri dijital dünyanın sunduğu fırsat eşitliği sayesinde bir araya getiren bir platform olması. Sanatın, sadece belli bir yaş grubu ya da sosyo-ekonomik kesimle sınırlı kalmayıp toplumun her kesimine ulaşması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Sergiyi gezerken farklı teknikle çalışılmış üç eser dikkatimi çekti. Eser sahibinin ismine bakınca şaşkınlığım daha da arttı. Eserlerin Hayat Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep İncesaraç Akça’ya ait olduğunu görünce hemen sordum. Meğer pandemide biz ‘Ekmek yaptım’ diye kendimizle gurur duyarken Akça, içindeki cevheri tuvallere döküyormuş. Eserlerini de şöyle anlattı: “Pandemide eve kapandığımız dönemde resme başladım. Resimlerime doğruların ve yanlışların ötesine geçen, alışageldiğimiz kalıpları kırarak hayat bulan bir ifade arayışını yansıtmaya çalıştım. Kumaş ve ip ile yaptığım dikim teknikleriyle resme farklı boyutlar katıyorum.”