‘Konut kredisinde beklenen faizleri 2025’te göremeyiz’

2dk okuma

Ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulunan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konut kredi faizlerindeki düşüş beklentisine değindi. Aran, “2025’te konut kredisinde beklediğimiz faizleri göremeyiz. 2025 böyle bir yıl değil” dedi. Aran ayrıca, bu yıl bireylerin kredi kartı ve kredi geri ödemelerinde bozulmanın başladığını; ticari tarafta ise bunun daha yavaş ilerlediğini anlattı.

Haberin Devamı

Ev alma hayali kuran vatandaşın konut kredisi faizinde düşüş beklentisiyle ilgili açıklama İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’dan geldi. Antalya’da düzenlenen 14. Uluslararası Resort Turizm Kongresi öncesi bir araya geldiğimiz Aran, “2025’te konut kredisinde beklediğimiz faizleri göremeyiz. 2025, böyle bir yıl değil” dedi.

‘DÜZELME BAŞLADI’

Konut kredilerinde aylık yüzde 1’in etrafında oluşan oranların konut fiyatlarını da artırdığına işaret eden Aran, “Bunun da dışında şu an aylık faiz seviyeleri ne kadar düşerse düşsün konut kredisi için cazip değil. Ve öyle bir etkisi de olmayacaktır. Vatandaşı yanlış beklenti içine sokup, ‘bankalar uygun faiz verse konut sahibi olursunuz’ gibi söylemler kolaycılık olur. Ancak bizim kolaycılığa kaçmadan doğruları anlatabilmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Faiz bizim belirlediğimiz bir şey de değil. Bulduğunuz kaynağın maliyeti belli” diyen Aran, “Ekonomide tasarruflarla, fon sahipleriyle onlardan ne kadara borçlanabiliyorsam, parayı ne kadara alabiliyorsam ona uygun maliyetle en doğru alanda kullandırarak ekonomiye katkı sağlarım. Bizim gerçekten kolaycılığa kaçmadan sabırla doğru olan adımları atmamız, bunları anlatabilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

Aran, ekonomi politikasına övgüde bulundu. “Umutlu ve mutlu olduğum taraf, izlediğimiz politika Merkez Bankası rezervlerini artırıyor” diyen Aran, “İzlediğimiz politikada enflasyonun gelir dağılımı adaletsizliğini bozma düzeyini azaltıyoruz. En azından enflasyonu düşürerek daha düşük bir hızda bozulmasını sağlıyoruz. Bize zaman kazandırıyor. Eğer konuştuğumuz şey, kamu harcamalarını disiplin altına almak, enflasyonu düşürmekse şu anda o yapılıyor. O yüzden ben ‘doğru yoldayız’ diyorum. Sırayla olacak. Bunun yanına serpiştirilerek güç kazandıkça, kamu maliyesinde ilave alan yaratıldıkça onun artık doğru alanlara kaydırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘BÜYÜKLER’ YÜKÜ KOBİ’LERE YIKIYOR

Türkiye için şu anda en büyük riskin jeopolitik sorunların büyüme ihtimali olduğunu belirten Aran, “Ekonomi için içsel bir risk görmüyorum ancak 2025’te birçok şirket zorluk yaşayacak. Likidite sıkışıklığı yüzünden satın alma ve birleşmeler artacak” dedi.

Hakan Aran 2025’te faiz indirimi ve enflasyonda düşüşe rağmen pek çok şirketin nakit akımında zorluk yaşayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“Çok fazla sayıda satın alma göreceğiz. Likidite sıkışıklığını aşmaları kolay olmayacak. Özellikle tekstil sektörü bozulan sektörlerin başında geliyor. Büyük sanayi kuruluşlarında çok zorluk beklemiyorum ama küçük ve orta boy işletmelerde (KOBİ) sorunların olma olasılığı var. Sanayi sektöründe küçük ölçekli işletmelerin nakit akımını yönetmede biraz daha zorlanabildiğini, büyüklerin üzerindeki yükü onlara yıktığını görüyorum. Küçük işletmelerin dikkatli olması gerekiyor. Sanayi sektörüne üretim yapan işletmeler bu bahsettiğim sıkışıklıktan nasibini alabilirler.”

BİREYSELDE BOZULMA

Haberin Devamı

Aran ayrıca, bu yıl özellikle kredi kartlarındaki takipteki alacak oranında (NPL) belirgin artışlar yaşandığına da vurgu yaptı. 2024’ün yılın ilk 10 ayında kredi kartlarında donuk alacak tutarının yüzde 200 arttığını vurgulayan Aran, “Dolayısıyla çok net bir şekilde kredi kartları başta olmak üzere, bireysel ücretli kesimdeki kredi bozulması görünüyor. Buna karşılık ticari kredi tarafı yüzde 22 arttı. Bu da enflasyona bakıldığında, son derece makul görünüyor” dedi. “Bozulmanın ticari tarafta görülmediği, bireysel tarafta olduğu bir yıl yaşanıyor. 2025te ticari taraf bu kadar iyi kalamaz, çok iyi kaldı” diyen Aran, “Dolayısıyla 2025’te onlar da genel sıkılaşmadan nasibini alacaklar. Ama bireysel tarafta zaten geldiğimiz noktalar alarm veren noktalar, devam etmemesi, normalleşmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Aran ayrıca, “Gelir dağılımı bozuldu. Ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği var. Ay sonunu getirememe problemi var” ifadelerini kullandı.

‘BEN DE EVDEN ÇIKMAK DURUMUNDA KALDIM’

Haberin Devamı

Hakan Aran, “İş Bankası Genel Müdürü olarak ben de ev sahibi-kiracı ilişkisinde, kiracı olarak evden çıkmak durumunda kaldım” dedi. “Tablo o kadar acı ki, bizim verdiğimiz maaşların artık yarısı kiraya gidiyor; tabii şanslıysa... Dörtte üçünün de kiraya gitme ihtimali var” diyen Hakan Aran, “İnsanlar artık eskiden alıştığı yerde, sosyal statüsünün bulunduğu semtlerde değil, yol masrafına katlandığı daha uzak noktalara gitmek durumunda. Bu, çok önemli bir sorun. Şehirlerin dışına çıkma, kiranın önemli bir gider olması insanların enflasyon beklentilerini de bozan bir durum. Toplumsal bir sorun yaratmış durumdayız. İnsanların oturabileceği yerde bir ev sahibi olması konusunda politika geliştirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

KİRA SORUNUNA LOJMAN ÇÖZÜMÜ

İş Bankası olarak çalışanlarının yaşadığı kira sorununa iki çözüm sunduklarını; ilkinin ‘bilançoyu zora sokma pahasına enflasyonun çok üzerinde ücret zamları’ olduğunu söyleyen Aran, diğer çözümün ise lojman inşasına başlamak olduğunu anlattı. “Konut fiyatlarının çok arttığını gördüğümüz Malatya, Adıyaman, İskenderun, Kahramanmaraş’ı kapsayan bölgede arsalar alarak lojman inşaatına başladık” diyen Aran, şöyle devam etti: “Oradaki arkadaşlarımızı lojmanlara alarak kira sorununu çözmeye çalışıyoruz. Kiranın yüksek olduğu yerlerde çalışanlara konut yapmak, her seferinde tek tek bireylerle yardımda bulunarak geçici çözmek yerine, eskiden alışık olduğumuz lojman yapılarına geri dönmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Haberle ilgili daha fazlası: