İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bu haftaki yazısı...
Borsa İstanbul’da ralli devam ediyor. Banka hisselerinin öncülüğünde BIST100 Endeksi’nde yeni zirveler denendi. Özellikle 3. Çeyrek bilanço beklentileri bu çıkışta önemli katkı yaptı. Bankacılık sektörünün yılın ilk yarısındaki bilanço performansları 3.çeyrek bilançoları için de önemli bir referans oldu. Her ne kadar enflasyon muhasebesi uygulanmadığı ve varlık kalitesi konusunda bazı çekinceler dillendirilse de banka hisselerinde oldukça düşük fiyat kazanç oranları fiyatlamada etkili olmaya devam ediyor. Bankacılık dışında ekonomideki büyümenin korunuyor olması nedeniyle sanayi hisselerinde de seçici hareketlerle ciddi primler yakalanmış durumda. Yüksek enflasyon şartlarında borsanın alternatif olarak öne çıkmasında düşük faiz ve döviz kurlarındaki yatay seyrin payı var elbette. Ayrıca konut fiyatlarında yükselişin sürüyor olmasına karşılık son aylarda ivme kaybı söz konusu. Konut satışlarında ise gerileme görüldü. TUİK verilerine göre; 131 bin 402 olarak açıklanan eylül ayına ait konut satışları bir önceki ayın (121.491) ve geçen yılın aynı ayının (147.143) altında kaldı. Dip not olarak vermek gerekirse ABD’de konut satışları eylülde yüzde 1.5 düşerek yıllık bazda 4.71 milyona geriledi. Gerekçe olarak yüksek faiz nedeniyle talebin zayıflaması gösterildi. ABD 2. el konut satışlarında 15 yılın en uzun süreli düşüş trendi gerçekleşti. Ocak ayında ABD konut satışları 6.5 milyon olarak gerçekleşmişti. O tarihten bu yana aylık bazda geriliyor. Konut fiyat endeksi nisan ayında yıllık bazda yüzde 19.4 iken temmuz itibarıyla yüzde 13.9 seviyesine kadar geriledi. Verilere bakılarak değerlendirmek gerekirse, son yıllarda en güvenli alternatifler arasında görülen konutta iç ve dış piyasalarda bir durgunluk sinyalinden söz etmek mümkün. Bu durum geçici mi? Yoksa kalıcı mı olacak bunu zaman gösterecek. Borsa İstanbul’da olumlu hava bilanço beklentileriyle korunurken dış borsalarla uyumsuzluğu sürüyor.
İNGİLTERE’DE SİYASET DURULMADI
İngiltere’de Başbakan Liz Truss istifa etti. İstifa kararını İngiltere ve Avrupa piyasaları sakin karşıladı. Sterlin ve Londra Borsası’nda belirgin bir dalgalanma olmadı ve hafif değer kazandı. İngiltere Başbakanı Liz Truss göreve geldikten 44 gün sonra istifa ederken İngiltere’nin en kısa süre görev yapan başbakanı oldu. Başbakan, Muhafazakâr Parti halefini seçene kadar başbakan olarak kalacağını ve sürecin bir hafta içinde tamamlanacağını söyledi. Yeni başbakan için yarış da başladı. Vergi indirim paketiyle başlayan yanlış politikalar, sonrasında bu politikadan “U” dönüşü, önce maliye sonra içişleri bakan değişiklikleri başbakana kadar uzandı. Piyasaları geren vergi indirimlerinin geri çekilmesi piyasalar tarafından olumlu karşılanmış, sert değer kaybına uğrayan Sterlin toparlanmıştı. Israr edilseydi bankacılık sektörü ve enflasyon ile bütçe üzerinde önemli olumsuz sonuçları olacağı yönünde haklı değerlendirmeler gelmişti.
TCMB SÜRPRİZ YAPTI
Geçen hafta TCMB’den faiz indirimi geldi. Faiz indirim kararı bekleniyordu ancak 150 baz puanlık indirimi biraz sürpriz oldu. TCMB’nin toplantı duyurusundaki “Kurul, takip eden toplantıda da benzer bir adım atıldıktan sonra faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır” ifadesi ileriye yönelik projeksiyon açısından önemli bir vurgu olarak görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde işaret ettiği üzere faizin yıl sonuna kadar tek haneye çekilmesi olasıdır. TCMB faiz kararının piyasalar üzerinde etkisi hissedilmezken enflasyon ile makas daha da açıldı (-72.95). Kararın açıklanmasıyla döviz kurlarında hafif bir yukarı hareket görülse de çok zayıf kaldı. Geçen haftanın diğer dikkat çeken kararı ise TCMB’nin “liralaşma stratejisi” çerçevesinde bankalar için uyguladığı TL cinsinden menkul kıymet tesisi oranını yüzde 3 seviyesinden yüzde 5’e yükseltmesi oldu. Bu karar sonrası tahvil faiz oranlarında düşüş görüldü. Banka bilançolarına etkileri ise önümüzdeki yıllarda ölçümlenecek bir konu.
YERLİ YÜKSELİŞİ
Hisse senetlerindeki yabancı payı yüzde 32 seviyesinin altına gerileyen Borsa İstanbul’da son çıkışa tamamen yerli yatırımcının eseri dersek yanılmış olmayız. TCMB verilerine göre 14 Ekim ile biten haftada; Hisse senetlerinde 169.2 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 16.9 milyon dolar yabancı satışı gerçekleşti. Yabancı yatırımcıların son verilerle birlikte 2022 yılındaki toplam portföy çıkışı 5.8 milyar dolar oldu. Diğer yandan toplamda yabancıların sahip olduğu hisse senetleri 19.4 milyar dolar, DİBS tutarı ise 1.2 milyar dolar olarak açıklandı. Tahvil bonoda yabancı payının yüzde 1 seviyesinin altına düşmesi kayda değer. Bankalar döviz mevduatı bir önceki haftaya göre 100 milyon dolar artışla 213.4 milyar dolara, TCMB brüt rezervleri 2.1 milyar dolar artışla bu yılın en yükseği olan 116 milyar dolara yükseldi.
DIŞ PİYASALARDA FAİZLER YÜKSELİYOR
ABD ve Avrupa Merkez Bankaları bir süredir parasal sıkılaşma ve yüksek faiz politikası uyguluyorlar. Türkiye, Çin ve Japonya hariç diğer merkez bankaları da onları izliyor. Bu çerçevede tahvil faiz oranları yükselmeye devam ediyor. Piyasalar tarafından referans olarak görülen ABD 10 yıllık bono faiz oranı son 13 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4.28 seviyesine ulaşmış durumda. Almanya 10 yıllık faiz oranı ise yüzde 2.50 seviyesiyle son 10 yılın zirvesini test ediyor. Bu görünüme değerlenen ABD dolarını da eklediğimizde altının ons fiyatında düşüş kaçınılmaz oldu ve 1.417 dolar seviyelerine kadar çekildi. Bu gelişme iç piyasalardaki gram/TL fiyatına da yansıdı ve tekrar 1.000 seviyesinin altına geriledi. Kısa süreli tepki alım denemelerine rağmen altının ons fiyatında satış baskısı sürüyor. Euro ve petrol ise zayıflamaya devam ediyor. Euro/dolar paritesi 0.98 seviyesinin altına gerilerken Brent petrol 90 doların üzerinde tutunma çabasında. Ekonomideki resesyon tahminlerinin talebi zayıflatacağı beklentisine ABD Başkanı Biden’ın stratejik rezervlerden 15 milyon varil satış yapılması kararı petroldeki düşüşe katkı yaptı. Piyasalar ekonomiyi petrol ve emtia fiyatları üzerinde okumaya devam ediyor. Petrol ile birlikte emtia fiyatlarında durgunluk korunuyor. Bu arada, 2008 finansal krizini tahmin eden ve “kriz kahini”, “Doktor Felaket” gibi isimlerle anılan ünlü ekonomist Nouriel Roubini “1970’ler ve küresel finansal kriz karışımı” bir kriz bekliyor. Cuma akşamı haftanın kapanışında bazı Fed yetkililerinin hem faiz artışlarının hızını yakında yavaşlatma hem de faiz artışlarını gelecek yılın başlarında durdurma sinyalleri vermeye başladığı yönündeki haberler (The Wall Street Journal), ABD Borsalarına tepki alımı getirirken tahvil faizlerine gevşeme, altının ons fiyatına tepki yükselişi olarak yansıdı.
BORSADA 4 BİN SEVİYESİNE DİKKAT
Borsadaki devam çıkış ile birlikte trend direnç noktaları test ediliyor. İlk destekler 3.850-3.800 noktalarında. Bu seviyelerin altında verilecek destekler 3.700-3.600 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 3.950-4.000 seviyelerinde. Bu noktalar çıkış kanal direnç seviyeleri olması açısından önem kazanmış durumda. Çıkışın devamı için 4.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 4.150-4.200 ve 4.500-4.750 seviyelerinde görülüyor. Çıkış hareketi gücünü koruyor.