7 Temmuz Tarihli yazımda sizlere kurun aşağı düşme olasılığının daha fazla olduğunu, 1.52 seviyelerini kırdığı takdirde sert düşüşler yaşayabileceğini ifade etmiştim.
Geçmişe baktığımızda bu beklentinin aynen gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz. Peki, bundan sonra neler olacak? Şimdi mevcut verilere göre bu sorunun cevaplarını birlikte bulmaya çalışalım.
Türkiye de faizlerin özellikle 2011 yılı vadeli gösterge tahvilde tek haneye inmesi, döviz fiyatlarını aşağı itici bir ivme yaratmaktadır. Daha önce yapılan analitik bir çalışmada faiz düşüş trendinin Türkiye’de döviz fiyatlarını aşağı yönde ittiği belirlenmiştir.
Bunun sebebi aslında çok basit. Faizler düştükçe vadeli ve spot arasındaki farkın yeni vade farkına uyum sağlaması için vadeli piyasalarda dövize satış getirmektedir. Bu durum bir süre sonra spotta satışı da tetiklemektedir.
Son veriler dünyada risk iştahının artmakta olduğunu göstermiştir. Bu durum Türkiye’ye para girişine neden olmaktadır. Bunu gören TCMB döviz alım ihalelerine başlayacağını açıklamıştır. Aslında bu açıklama durum tesbiti açısından önemli ancak trendi değiştirmeyecek bir gelişmedir.
Yukarıdaki grafik bize düşüşün henüz başında olduğumuzu gösteriyor. Düşüş dalgalı da olabilir istikrarlı da. Bunu öngörmek mümkün değil. 1.20- 1.30 seviyeleri artık 1 yıl içinde görülme olasığı yüksek seviyeler. Yurt dışında lehimize olan bu hava devam ettiği sürece kurdaki düşüşe hazır olmamızda fayda var.
İhracatçılar gelen dövizi fiyatlama yapılan kurun altında bozacakları için önceden forward, VOB veya option işlemleriyle risklerini sınırlamadıkları vakit zarar edebilirler.
İthalatçılar ise döviz fiyatları düştükçe maliyetlerin yukarda kalması nedeniyle ürün satmakta zorlanacaklar. Bu durumda onlar da düşüşe karşı korunmak için bu enstrümanları kullanmalılar.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com