Bugüne kadar alınan tedbirler Türk Lirasının Dünya’da en fazla değer kaybeden para olma unvanını engellemeye yetmedi.
Bugün TCMB Para Piyasası Kurulu toplanacak. Kurda meydana gelen yükseliş hareketinin makro ekonomiye zarar vermemesi için ne yapacağını da yakında göreceğiz.
Bugüne kadar alınan tedbirler Türk Lirasının Dünya’da en fazla değer kaybeden para olma unvanını engellemeye yetmedi.
Piyasada yapılan yorumlara baktığımızda kimsenin faiz artırımı beklemediğini görüyoruz. Aksine daha çok karşılıklarla oynar düşüncesi hakim.
Nedir bu karşılıklar? Nasıl etkiler?
TCMB yasa gereğince bankaların mevduatının belli bir kısmının kendi hesabında tutulmasını isteme hakkına sahip bu kısma karşılık diyoruz. Ne kadar fazla tutulursa piyasadan o kadar fazla para çekilmiş olurken, karşılık oranı ne kadar azalırsa o kadar da piyasaya likidite verilmiş oluyor. Çünkü bankalar paralarının daha fazla kısmını kullanabilir duruma geliyorlar.
Bugün yapılacak toplantıda bizce alınması gereken karar TL cinsi karşılıkların artırılması ve döviz cinsi karşılıkların azaltılmasıdır. Bunun dışında TL cinsi fonlamanın önemli oranda azaltılacağı sinyali vererek alacağınız dövizin TL’sini kendiniz bulun mesajı da verebilir.
Özetle iyice ipin ucunu kaçıran piyasaya patron benim burası benim kontrolümde mesajı vermek zorundadır. Bunu ne kadar iyi başarırsa piyasa da o kadar normalleşme sürecine girecek.
Gelelim faizlere, Dünya’da faizler ekonomik canlanma isteğiyle minimumda tutulurken Brezilya’nın izinden gidip artırım yapılması son derece dikkat edilmesi gereken bir süreç. Şimdilik TL sıkılaştırma etkili olabilir. Bu arada spekülasyonun yakından takip edilmesi şart. Örneğin yakın zamanda USD/TL için 2.2500 hedefi koyan yabancı bir yatırım kuruluşunun bugünlerde bankalar arasında en iyi alıcılar arasında boy göstermesi düşündürücüdür.
Piyasanın ihtiyacı olan kurların öngörülebilir olması ve mantık içerisinde hareket etmesidir. Kurların seviyesi değildir. Bu açıdan bakıldığında öngörülemez bir kur seviyesi geleceğe yönelik beklentileri tamamen bozacaktır.
Geçen sene ortalarında bugünleri düşünerek TC Hazinesinin fazla borçlanmaya düşük faiz seviyesinde gitmesi gerekliliğinin altını çizerek kur dalgalanmalarında kullanmak üzere rezerv oluşturmasının zorunlu olduğunu belirtmiştik. Eski yazılarımızda bu açıklamalarımızı görebilirsiniz. Hatta eksik borçlanma mevcut konjonktürde başarı değildir demiştik. Bu açıklamayı bugünleri öngördüğümüz için dedik.
Şimdi iflas erteleme haberler görmeye başladık. Yazık... Bir sürü insan ekmeğinden olmak üzere...
USD/TL rekor RSI seviyesiyle alanın eli yanar sinyali verse de dananın kuyruğu bugünün sonunda netleşmeye başlayacak.
Gelelim teknik verilere;
USD/TL grafiğine baktığımızda; Dün 2.2392 seviyesinden güne başladığını ve 2.2233 seviyesine gevşedikten sonra gelen alımlarla 2.2505 seviyesini (henüz Türkiye piyasaları açılmadan) görüldüğünü gözlemliyoruz. Daha sonra gelen satışlarla bir miktar gevşeyen paritenin 2.2400 seviyelerinden kapanarak bugün için kararsız bir sinyal ürettiğini görüyoruz. RSI aşırı yükseldi sinyali verirken Bollinger Bandı yukarıdan delmiş olması da ikinci bir kar realizasyonu gelebilir sinyalidir. Sabah 2.2408 seviyelerinden işlem gören paritede bugün önemli hareketler olabilir. Eğer TCMB toplantısı yeterli etkiyi yaparsa bu bahaneyle 2.2230 seviyelerinde oluşmuş boşluğun teknik olarak dolması söz konusu olabilir.
Avro/TL grafiğine gelince; Dün 3.0330 seviyelerinden güne başladıktan sonra 3.0030 seviyelerine kadar gevşemiş ve gelen alımlarla 3.0465 seviyesini görmüştür. Kapanışı 3.0362 seviyesinden yapan parite USD/TL grafiğinde olduğu gibi aşırı riskli sinyalleri ile beraber bollinger bandı yukardan kırmış vaziyette kar realizasyonu sinyali vermektedir. Bu sabah 3.0360 seviyesinden işlem gören paritede 3,0000 seviyelerinin kırılma yönünde denenme ihtimali artmış durumdadır.
Önerimiz; TCMB PPK toplantısı yapılana kadar Döviz/TL alımı yapmamakta yani TL vererek döviz almamakta fayda olabilir.