Kripto paralarda yapılması planlanan regülasyonlar gündeme otururken ödemelerde kripto para kullanımına ilişkin esaslar hiç olmadığı kadar farklılık gösteriyor. Hemen hemen hiçbir ülke kripto paraları yasaklama yoluna gitmezken birçoğu ödemelerde kripto para kullanımı konusunda hassas davranıyor.
ÇOĞU ÜLKE ÖDEMELERDE DİJİTALLEŞTİRİLMİŞ İTİBARİ PARALARI DESTEKLİYOR
Genellikle ülkeler ödemelerde blockchain tabanına ılımlı bakarken bu tabanda yapılacak olan transferlerde kendi para birimlerinin dijitalleştirilmiş versiyonlarını kullanmayı tercih ediyor. Bu kapsamda, Çin ‘dijital yuanı’; Rusya ‘dijital rubleyi’; Venezüela ‘dijital petroyu’ öne çıkartıyor. İsveç’ten atak gecikmiyor, sadece ödemelerde değil, 2022 yılında tüm sistemine dijital İsveç kronunu entegre etmeyi planlıyor.
Blockchain avantajlarından ve kripto para ekosisteminden yararlanmanın geleneksel finansa ışık tutacağı düşüncesi gitgide oturmaya başladı. Ancak, merkeziyetsiz yapıyı birçok devlet sindirebilmiş değil. Bu sebeple, kripto paraları yasaklamıyorlar, ancak kendi itibari para birimlerini korumak ve yapılacak olan her türlü transfer ve ödemeleri kontrol altında tutmak istiyorlar. Ödemeler konusunda artan bu hassasiyet sonucunda yapılacak olan düzenlemelerde Türkiye son zamanlarda fazlasıyla yol katetmiş durumda. Belli başlı itiraz davaları açılmış olsa da henüz kesin bir sonuç çıkmış değil, dava süreci devam ediyor.
Değişen ve dönüşen dengeler kapsamında ise kullanıcının davranışı belirleyici bir alanda konumlanıyor. Alternatif aramakla sistemde yapılan düzenleme arasındaki ince çizgide görüşler de ikiye ayrılmış durumda. Bu iki kategori ülkeler bazında bakıldığında da karşımıza çıkıyor. Kripto paraları, özellikle Bitcoin’i, ödeme sisteminde kullananlar, stablecoinlere kapı açanlar ve ödemelerde kripto para kullanımını yasaklayanlar… İleriki vadede kapsamların değişebileceği ve ortak paydada buluşulabileceği düşüncesi hakim durumda. Bu süreye kadar geçen zaman diliminde ise deneme yanılma yoluna açık bazı aksiyonlar alınabileceği görüşleri bulunuyor. Çoğu ülkenin hemfikir olabileceği dijital itibari para birimleriyle ödeme kabulü ise uluslararası piyasada kabul gören kurumlar tarafından destekleniyor. Öyle ki ileride geçerli olmasına neredeyse garanti gözüyle bakılan bu sistem için şimdiden projeler planlanıyor, altı doldurulmaya çalışılıyor. Bunun en başta örneği ise, geçtiğimiz günlerde projesini açıklayan JPMorgan oldu. JPMorgan, küresel ödeme ağı yapılacağını, bu sistemin blockchain üzerine kurulu olacağını ve geçerli olan para birimlerinin ise dijital paralar olacağını deklare etti. JPMorgan gibi köklü aktörlerin sisteme bu şekilde dahil olması hem alışkanlık yaratmada kolaylık sağlayabilir hem de benimsenmesini makul düzeye çekebilir.
İRAN ÖDEMELERE FARKLI BİR SOLUK GETİREBİLİR Mİ?
Çoğunluğun kabul ettiği sistemin aksine İran, ödemelerde kripto para birimlerinin kullanılmasını daha farklı yorumluyor ve hayata geçirmek için kritik adımlar atıyor. Uluslararası arenada rahat nefes almak isteyen İran için kripto paralar bambaşka bir anlam ifade ediyor. Dolar baskınlığını azaltmak ve ambargoları delmek için kaynak bulan İran’ın kripto paraları gündeme alması ise adım adım gerçekleşen bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bitcoin madenciliğini lisanslı hale getiren İran bu anlamda rekabetçi elektrik fiyatlarıyla Çin’le yarış halinde. Büyük tesislerin ardından alınan diğer karar ise İran Merkez Bankası’nın Bitcoin alacağı yönünde gelişti.
İran’ın son atılımı ise dünyanın genelinde oluşan algının çok dışında bir alanda konumlandığını gösterdi. Bu anlamda, ihraç edilen mallarda kripto para ile ödeme serbestisi hayata geçmiş oldu. Ödeme yetkisi ise sadece Merkez Bankası kapsamından çıkartılarak finansal kurumlara ve bankalara devredildi. Tek şart, çıkartılan Bitcoin’lerin İran’da lisanslı madencilik şirketleri tarafından çıkartılmış olması. İran hükümeti bu şekilde hem kazanç hem de fayda sağlamayı hedefliyor. Yapılan bu atılımın ise farklı ülkelere sistemsel olarak örnek teşkil etmesi yönünde. Yine bir kontrol mekanizması ve kazanç kapısı oluyor, ancak ödemeler sadece dijital itibari para birimleriyle sınırlandırılmıyor.
Sistemin altyapısı ve kullanım alanının çok geniş olduğu bilinen bir gerçek. Bunu ne şekilde değerlendirileceği ise hem ülkelerin hem kurumların hem de kullanıcıların kendi elinde. Piyasanın ekosistemine zarar vermeden, yatırımcıyı korumaya ve kazanç yaratmaya yönelik atılımların yapılması zaman alsa da süreç içerisinde değişkenlik göstereceği ve birçok forma bürüneceği de aşikar.