Güncelleme Tarihi:
8. Dönem Toplu Sözleşme zammı son dakika haberleri ile Temmuz ayının son günlerinde ekonominin öne çıkan konuları arasında yer almayı sürdürüyor. Kara yolları, demir yolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 600 bine yakın işçiyi kapsayan 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç devam ediyor. 600 bin kamu işçisinin beklediği zam oranı için hükümeti temsil eden TÜHİS ile işçi kesimi arasında sürpriz bir görüşmede gerçekleşti. Görüşmede, işçi tarafına ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 olarak zam oranları teklif edildi. Memur-Sen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleşen 8'inci Dönem Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında yapılan görüşmede, 2026 yılının birinci 6 ayında; 10 bin TL taban aylığa zam ve ayrıca yüzde 10 refah payı, yüzde 25 de oransal zam talep etmişti. İkinci 6 ayında ise yüzde 20 oransal artış istendi. Bakan Işıkhan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 1 Ağustos'ta başlayacak bu görüşmeler sonucunda her dönemde olduğu gibi memur ve emeklilerini ilgilendiren mali ve sosyal haklar kapsamındaki birçok konuyu sosyal diyalog mekanizması ile istişare etmiş olacaklarını söyledi. Peki, kamu işçisi toplu sözleşme zammı ne kadar olacak? İşte, son durum gelişmeleri.
Memur-Sen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleşen 8'inci Dönem Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında yapılan görüşmede, 2026 yılının birinci 6 ayında; 10 bin TL taban aylığa zam ve ayrıca yüzde 10 refah payı, yüzde 25 de oransal zam talep etti. İkinci 6 ayında ise yüzde 20 oransal artış istendi.
Memur-Sen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleşen 8'inci Dönem Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında yapılan görüşmede, memurlara dini bayramlarda 23 bin 400 TL ikramiye verilmesini talep etti.
Toplantının ardından basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Masaya, hizmet kollarımızla birlikte genel toplu sözleşme tekliflerimizle geldik. Tekliflerimizi belirlerken de özellikle bu gelişen süreç içerisinde, seyyanen zammın emeklilere verilmemiş olması dolayısıyla, kamu görevlisi emeklilerinin yaşadığı mağduriyeti ısrarla ifade ettik. Bunun mutlaka emeklilere de verilmesi gerektiğini ifade ettik. Fakat bunu ifade etmek yetmez. Çünkü görev aylığıyla emekli aylığı arasındaki makas, üzülerek ifade ediyorum ki koptu. Ve görevdeyken aldığı aylığın 45’ini emekliyken alan bir çarpıklık ortaya çıktı. Bunu tez elden telafi etmenin yollarından birisi de taban aylık iyileştirmesi yapmaktır" dedi.
Gelir adaletsizliğini önlemeye yönelik tekliflerine değinen Yalçın, "Tekliflerimizi oluştururken, 2026 yılı için 10 bin TL taban aylık iyileştirmesi, geride bıraktığımız süreç içerisinde yaşadığımız mağduriyetin telafisi için de yüzde 10 refah payıyla başlanması gerektiğini ifade ettik ve teklifimizi buna göre şekillendirdik. 2026’da ilk 6 ay için yüzde 25 oransal zam teklif ettik ayrıca. İkinci 6 ay için yüzde 20 zam teklif ettik. 2027 ilk 6 ay için yine emeklilerin durumunu da dikkate alarak, 7 bin 500 TL taban aylığa iyileştirme teklif ettik. İlk 6 ay yüzde 20 oransal zam olmak üzere, ikinci altı ayda yüzde 25 oransal zam teklif ettik. Toplamda ilk yıl yüzde 88, ikinci yıl yüzde 46 olmak üzere iyileştirme teklifiyle masada bulunuyoruz. Bu yeni toplu sözleşme sürecinde, özellikle çalışanların gelir adaletsizliğinden kaynaklı olarak sitemlerini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Onun için tekliflerimiz gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak şekilde şekillenmiş durumda. Aynı işi yapan çalışanlar farklı ücretlere tabi tutulduğu için, çalışma barışı da her geçen gün bozuluyor. Onun için kamu personel sistemine ilişkin bir revizyon ihtiyacı var" diye konuştu.
Işıkhan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve konfederasyonlara bağlı sendika başkanlarının katılımıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri" kapsamındaki hazırlık toplantısına başkanlık etti.
Işıkhan, yaptığı konuşmada 1 Ağustos'ta başlayacak bu görüşmeler sonucunda her dönemde olduğu gibi memur ve emeklilerini ilgilendiren mali ve sosyal haklar kapsamındaki birçok konuyu sosyal diyalog mekanizması ile istişare etmiş olacaklarını söyledi.
Geçmişte Kamu İşveren Heyeti ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti olarak uzlaşı mekanizmasıyla çok sayıda kazanıma şahit olduklarını anımsatan Işıkhan, "Bu yılki toplantımızda da kamu çalışanlarımız ve kamudan emekli olan vatandaşlarımız için çeşitli kazanımlara şahit olacağız." ifadesini kullandı.
Işıkhan, Bakanlık olarak sosyal paydaşlarla her fırsatta bir araya geldiklerini, istişare ve diyalog mekanizmalarına ayrı önem verdiklerini dile getirdi.
7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu görevlilerinin geneline yönelik çok sayıda kazanım elde edildiğini anımsatan Işıkhan, "Enflasyon farkı dahil olmak üzere bu dönemde kamu görevlilerimize kümülatif olarak yüzde 130 oranında artış sağladık. Bu kapsamda 2002'de 392 lira olan en düşük memur maaşı, 2025'te 50 bin 503 liraya ulaşmış olup böylece reel olarak yüzde 264 oranında artış sağlamış olduk." diye konuştu.
Mevcut durumda yılda dört defa ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin, aylık ödenmesini sağladıklarını kaydeden Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:
"Teknik hizmetler ve sağlık hizmetleri sınıfı personeli ile avukat, müdür ve müdür yardımcıları, şef gibi birçok kamu çalışanının maaşlarında iyileştirmeler yaptık. 2023'te 1400 lira olan öğretim yılına hazırlık ödeneğini, katsayıya çevirerek bugünkü verilere göre 5 bin 265 liraya yükselttik. Akademik personelin, eğitim öğretim ödeneğini iki kat artırdık. Fazla çalışma ücretlerinde önemli artışlar gerçekleştirdik. İnsanlık onuruna yaraşmayan ve demokrasinin önünde kara leke olarak duran kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, kamuda alt işveren statüsünde çalışan işçilerimizin kadroya geçirilmesi gibi kamu personel yönetimini ilgilendiren birçok konuda AK Parti hükümetleri döneminde önemli adımlar atılmış ve bu konular başarıyla çözüme kavuşturulmuştur."
TÜRK-İŞ Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) gündemiyle toplandı. Yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay açıklamalarda bulundu. Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda 22 Temmuz'da 5 buçuğa kadar toplantı yaptıklarını belirterek, imza aşamasına gelindiğini kaydetti. Atalay, "Ramazan Bey bizi aradı. Dedi ki ‘belli bir yere geldik, ara vereceğiz.' Bizim kamuoyuna açıkladığımız şuydu; ‘Nereye gelirse gelsin. Bize getirin. Biz bunları genel merkezlere, başkanlara bildirelim. Başkanlar şubelerine bildirsinler. Şubelerim üyeleriyle konuşsun. 2 gün içerisinde gelip kararı verin. Ona göre de kararı açıklayın. Çünkü biz burada Kamu Koordinasyon Kurulu'na öncülük yapıyoruz. Ben de TÜRK-İŞ Başkanı olarak temsil niteliğinde, bununla ilgili ülkeyi yönetenlerle benimle yönetip HAK-İŞ'teki arkadaşlar defalarca da orada görüşme yapıyoruz. En son geldiğimiz noktada da hükümet ilk 16'yı teklif etti. Aradan bir hafta geçti, dedi ki 17-10. Ayın 18'inde sayın bakan televizyonların karşısına çıktı. Dedi ki sayın bakan; ‘2025 yılının ilk 6 ay içinde yüzde 24 zam teklif ediyoruz. İkinci 6 ay için gerçekleşen enflasyon.' Sayın bakan 18 Temmuz'da kamuoyunun önüne çıktı bunu Türkiye'ye açıkladı. Şimdi bundan sonra arada bir sessizlik oldu. Resmi bir teklif yok. En son resmi teklif ayın 22'sinde sayın bakanın Koordinasyon Kurulu'na, HAK-İŞ üyelerine ve bizim üyelerimize iletildi. Ama ondan sonra aradan 5 gün geçti, bir daha görüşme olmadı. Duyumumuz, bize verilen gayriresmi bilgi olarak 'Gerçekleşen enflasyon düşünmüyoruz. Bunu 10'a çekelim, 11'e çekelim' gibi laflar duyuyoruz" dedi.







