TÜSİAD ‘bertaraf’a isyan etti

Erdoğan’ın, “Bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin, bitaraf olan bertaraf olur” diye eleştirdiği TÜSİAD, isyanını ortaya koydu

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Bu anayasayı beğenmiyorsa <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349tusiad.jpg">çıksın açıkça hayır desin, bitaraf olan bertaraf olur” diye eleştirdiği TÜSİAD, isyanını sözlükten yararlanarak ortaya koydu. Başbakan’ın sözleri için “talihsiz bir yaklaşım” diyen TÜSİAD, yaptığı açıklamanın sonuna bir dipnot ekleyerek, TDK Türkçe Sözlüğe göre ‘bertaraf olmak’ın, ‘yok edilmek’ anlamına geldiğine dikkat çekti.

TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bitaraf olan bertaraf olur” sözlerine isyan etti. Başbakan Erdoğan’ın önceki akşam Habertürk Televizyonu’nda katıldığı programda, “TÜSİAD şöyle bir kendini çek eksin, bu anayasayı beğenmiyorsa çıksın açıkça hayır desin” sözlerinin ardından kullandığı ‘bertaraf olur’ sözcüğüne tepki gösteren TÜSİAD, açıklamasına bir de dipnot koydu. Dipnotta ise Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğü’nde ‘bertaraf olmak’ın ne anlama geldiğine dikkat çekildi. Buna göre bertaraf olmak, “ortadan kalkmak, yok edilmek” anlamına geliyor.

Başbakan’a da anlattık

TÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, derneğin anayasa değişiklik teklifinin açıklandığı günden bu yana TÜSİAD’ın her fırsatta görüşlerini dile getirdiği vurgulanırken, bu görüşlerin 13 Nisan’da TBMM ziyareti kapsamında siyasi parti gruplarına ve ilgili TBMM komisyon başkanlarına, 14 Temmuz’da da Başbakan Erdoğan ile yapılan görüşmede dile getirildiğini hatırlatıldı.

Oy tercihi açıklanmaz

Kamu yararına olan bir dernek olarak TÜSİAD’ın çalışma geleneğinin, “kamuoyuna ışık tutmaya çalışmak” olduğu vurgulanan açıklamada, şu değerlendirme de yer aldı: “Referandum, seçmenlerin hür iradeleri ile tercihlerini ortaya koyacakları bir halk oylamasıdır. TÜSİAD Yönetim Kurulu bir referandum veya seçimden önce oy tercihi açıklamaz. Kaldı ki, hiçbir kurum veya kişi, herhangi bir konuda, tercihte bulunmaya veya bu tercihini açıklamaya zorlanamaz.”

Bitaraf değiliz

Başbakan’ın sözlerine “TÜSİAD bitaraf değildir” diye yanıt veren açıklamada, şöyle denildi: “TÜSİAD eksiksiz bir demokrasiden ve bireylerin hür iradeleri üzerindeki her türlü baskı ve vesayetin kaldırılmasından yanadır. Türkiye’nin demokrasi içinde gelişmesi ve refahı vazgeçilmez hedefimizdir.”

Endişe duymamalıyız

“Durum böyle iken, bir sivil toplum örgütüne ‘bitaraf olan bertaraf olur’ şeklindeki bir uyarı, talihsiz bir yaklaşım olmuştur” denilen açıklama, şu sözlerle bitti: “Çağdaş demokrasilerde sivil toplumun rolünü güçlendirici bir görev görmeyecektir. Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin, çağdaş sivil toplum anlayışının gereğini yerine getirerek, ancak bertaraf olma endişesi duymadan, daha müreffeh bir Türkiye’ye katkı sağlayacağından şüphemiz yoktur.”

İki dipnot eklendi

İki dipnotta ise, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner’in konuyla ilgili olarak mart ayından bu yanaki basın temaslarının tarihlerinin yanı sıra, TDK Türkçe Sözlüğü’ndeki ‘bertaraf olmak’ deyiminin anlama da yer verildi.

Biz Meclis’e çağrı yaptık

AÇIKLAMADA, TÜSİAD’ın 2001 yılındaki anayasa değişikliklerini destekleyen bir ilan verdiği yönündeki hatırlatmalara da şu yanıt verildi: “TÜSİAD’ın da aralarında bulunduğu bir bir grup sivil toplum kuruluşunun 2001 yılındaki anayasa değişikliklerini destekleyen ilanı TBMM’de üzerinde uzlaşılamadığı için halkoyuna sunulan bir metne değil, tam tersine TBMM’de sağlanan uzlaşma ile hazırlanmış bir metne ilişkin olduğu ve TBMM’yi muhatap aldığı unutulmamalı. TBMM’ye çağrıda bulunmakla, vatandaşlara belli bir yönde oy kullanmaları çağrısı yapmak kıyaslanamaz iki ayrı durum.”

Yeni anayasa gerekiyor

REFERANDUM süreci boyunca TÜSİAD’ın “Halk oylamasının sonucunun evet veya hayır olarak çıkmasının Türkiye’nin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacı ortadan kaldırmayacağını” savunduğu vurgulayan açıklamada, şöyle denildi: “Anayasa, birlikte yaşamayı sağlayan toplumsal sözleşmedir. Bu düşünceyle TÜSİAD, katılımcı bir süreçle hazırlanacak, bireyi öne çıkaran, kuvvetler arasında kontrol-denge mekanizmalarını içeren ve çoğulculuk anlayışını esas alan yeni bir anayasa çağrısında bulunmaya devam edecek.”