Piyasalar durulsa da Japonya korkutuyor
ABD`de düşük çıkan enflasyon rakamı piyasaları sakinleştirdi. Ama likidite riski hâlâ sürüyor. ABD tahvillerine 600 milyar dolar civarında para yatıran Japonların ellerindeki stoğu azaltma ihtimali piyasaları korkutuyor Finans atölyesi / SONGÜL HATISARU Japon Merkez Bankası kısa dönemde faizi yükseltme sinyali vermese de likidite fazlasını çekme kararı global piyasalarda ciddi bir dalgalanma yarattı. Bu dalgalanmanın temelinde Japonların ve bu ülkeden kredi alarak yatırım yapan spekülatörlerin, ABD hazine kağıtlarına yatırım yapma iştahlarının azalabileceği endişesi yatıyor. Önümüzdeki dönemde ABD Hazine kağıtlarına yatırım azalır ve 10 yıllık gösterge tahvilinin faizi artarsa para büyük ölçüde ABD`ye akacağından, gelişmekte olan piyasalara eskiden olduğu gibi oluk oluk likidite akmayacaktır. 7.9 trilyon dolarlık ABD hazine kağıtlarının yaklaşık yüzde 26`sı yabancıların elinde. Bu yüzde 26`lık stoğun yaklaşık yüzde 31`ne ise Japonlar yatırım yapmış durumda. Bu da Japonların ABD tahvillerine 600 milyar doların biraz üzerinde yatırım yaptığı anlamına geliyor. Dünyada en fazla rezerv bulunduran iki ülkeden biri olan Çin ve Japonya rezevlerinin önemli bir kısmını ABD Hazine kağıtlarında tutuyor. 6 trilyon yene çekecek Japonya, ekonomisinde yaşanan durgunluğu aşmak için son 5 yılda piyasayı likiditeye boğdu. Piyasaya yaklaşık 30 trilyon yen likidite verildi. Şimdi Japon ekonomisinde kıpırdanma belirtileri ve yıllardan sonra ilk kez enflasyon görülmesinin ardından bu likiditenin yavaş yavaş geri çekileceğini açıklandı. Japon Merkez bankası üç ay gibi bir süre zarfında bu 30 trilyon likiditeyi 6 trilyona çekmeyi planlıyor. Arkasından Japon Merkez Bankasının önümüzdeki ağustos ayında kısa vadeli faizi 0.25 puana çekmesi bekleniyor. Japon Merkez Bankası ağustos ayına kadar paranın faizini sıfıra yakın tutarken, piyasadaki likidite miktarıyla oynayacak. Önümüzdeki üç aylık sürenin sonunda etkinin hissedilebilir düzeye ulaşması bekleniyor. Japon tahvilleri Japonya`da sirkülasyondaki para miktarının azalacak olması gelişmekte olan piyasalar için iyi haber değil. Çünkü Japonya`dan para borçlanıp gelişmekte olan piyasalara yatıran spekülatörlerin, paranın maliyeti yükseleceği için gelişmekte olan piyasalara eskisi kadar yatırım yapma iştahları olmayacak. Bu nedenle oyuncular ABD`nin yanısıra Japonya`nın da gösterge 10 yıllık tahviline bakmaya başladı. Japonya`nın gösterge 10 yıllık tahvilinde faiz geçen Cuma itibariyle yüzde 1.71 civarındaydı. Gelişmekte olan piyasalara para girişi açısından ABD, Avrupa ve Japonya gibi ülkelerin faiz düzeyleri hâlâ çok önemli. Kısa vadeli faizler gelişmiş ülkelerde hala düşük olduğu için bizim gibi ülkelerde portföy yatırımı yapanlar finansmanı bu ülkelerden sağlıyorlar. Dolar likiditesinde büyüme hızı yavaşladı Çin ve Japonya dolar karşısında para birimlerinin değerlenmesini engellemek için rezervlerin önemli bir bölümünü ABD hazine kağıtlarına yatırıyorlar. Japonya ve Çin`in kurun değerini dengede tutmak için uyguladığı bu politikadan en kazançlı çıkan ülke ise büyük cari ve bütçe açığını bu yolla finanse eden ABD. Ancak Japonya`nın 2006 yılının sonlarına doğru para politikasını sıkılaştırması ile özellikle bu ülkeden borç alıp gelişmekte olan ülkelere yatıranların stratejilerini değiştirme ihtimali bile büyük bir korku kaynağı. Ancak tablodan da izlenebileceği şimdilik yıllık küresel dolar likiditesinde kayda değer bir gerilime yok. Dolar likiditesi artmaya devam ediyor, sadece yıllık büyüme oranında bir yavaşlama var. Çünkü ABD`de faizler yükseldiği için dolara talep geliyor. Yani yabancıların hazine bonosu almasıyla,dolar likiditesi hala artıyor sadece artış hızı yavaşlıyor. Japon Merkez Bankası Başkanı piyasaları rahatlattı Japon Merkez Bankası Başkanı Toshihiko Fukui, Japon Parlementosu`na yaptığı bir sunumda piyasa kaygılarını azaltmak için bankanın faiz artırımında acele etmeyeceğini açıkladı. Piyasa kısa donemde bankanın gecelik faizlerini yüzde 0.1`de tutacağını ve piyasadan fazla likiditenin çekilmesinden sonra faizlerin yüzde 0.25`e çıkartılacağını düşünüyor. Bu açıklamanın yanı sıra ABD`de şubat ayı enflasyon verisinin beklentilerin altında kalması gelişmekte olan piyasaları rahatlattı. Yurtiçi piyasada borsa 45 binli seviyelere yükselirken, dolar kuru 1.3200`li seviyelere geriledi. Global dolar likiditesi göz önüne alındığında, uluslararası piyasalarda ağustos ayına kadar olan vadede rüzgar Türkiye`nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan piyasaların arkasından esmeye devam edecek. Henüz trend değişimi için güçlü sinyaller olmadığı söylenebilir.