Piyasada faiz sancısı
Enflasyon düşerken, Merkez Bankası iki aydır faizleri indirmiyor. Otomobilden emlağa kadar kredi faizleri hâlâ arzulanan düzeye inemedi....
Ekonomi dünyası, Merkez Bankası`nın faiz çelişkisini tartışıyor. Enflasyonda yükselme riski görünmemesine rağmen Merkez yine faizleri indirmedi. Faizler bu halde kaldığı sürece, Türkiye `sıcak para cenneti`ne dönüyor.
ÜRETİM AZALIYOR KRİTİK NOKTADAYIZ
İhracatçı zorda. İç tüketimde önemli bir azalma görülüyor. Uyarı İSO Başkanı Küçük`ten geldi: Sanayi yavaşlama eğilimine girdi. Çok kritik noktadayız. Çünkü bu durum ekonomik büyümemizi tehdit etmemeli...
CARİ AÇIK 21.5 MİLYAR DOLARI BULABİLİR
Veriler ortada. Faiz ve cari açık tavan; kur ve sanayi üretimi taban... Ekonomi durgun, ithalat ise tam gaz. Bu tabloya ekonomimiz daha ne kadar dayanabilir? Sanayimizin çarklarını kim nasıl hızlandıracak?
Dün önce İstanbul Sanayi Odası`nın Ekonomik Durum Tespiti Anket Çalışmasının sonuçlarını dinledim.
İSO Başkanı Tanıl Küçük, Sanayinin yavaşlama eğilimi içine girdiğini ve bunun büyümenin devamını tehdit edecek boyutlara varmaması gerektiğini söyledi. İSO danışmanı Erdoğan Özötün de Sanayide ve ihracatta yavaşlama oldukça kritik bir noktada dedi.
İSO Anketi iç talebin azaldığını ve sanayinin yurtiçine mal satmakta zorlandığını gösteriyor.
İçeriye mal satamayan sanayinin ihracata yönelmesinin önünde ise kurun düşük olması var. Yurtiçine ve yurtdışına satışlarını artıramayan sanayi sektörü üretimden ciroya, istihdamdan yeni yatırımlara, kârlılıktan kaynak yaratmaya kadar bir çok konuda kırılma yaşıyor. 2004, Türkiye ekonomisinin olduğu gibi, sanayinin altın yılı olarak kalmaya aday görünüyor. Yükselme döneminin ardından sanayide düşüş dönemi yaşanıyor artık.
Merkez`in tavrı
Dün ikinci olarak, Merkez Bankası`nın ağustos ayı Enflasyon Görünümü raporunda faizleri neden düşürmediğinin gerekçelerini okudum. Banka geçen ay Önümüzdeki aylarda kısa vadeli faizlerin eğiliminin aşağı yönlü olma olasılığı bir önceki döneme kıyasla azalmıştır cümlesiyle kendisini bağlamıştı. Onun için faiz düşürmesi pek beklenmiyordu. Ancak Banka, son bir aydaki gelişmeleri yurtiçi talebin, ihracattaki durgunluğu da, yurtdışı talebin gevşemesine yordu. Merkez Bankası değerlendirmesini Son bir ay içinde açıklanan verilerle, toplam talepteki olası gelişmelerin gelecek dönem enflasyonu üzerindeki etkilerine ilişkin kaygılarımız geçen aya kıyasla azalma eğilimi göstermiştir. Bu eğilimin önümüzdeki dönemde devam etmesi ve önemli bir dışsal şok oluşmaması durumunda kısa vadeli faizlerin aşağı inme olasılığı artacaktır diye sonlandırdı. Yani bu ay yapamadığı faiz düşürmeyi gelecek ay yapacağının mesajını verdi. Faiz düşürme konusunda elini çözdü.
Cari açık tavan
İyi ki çözdü, çünkü akşam saatlerinde açıklanan ödemeler dengesi verileri, cari işlemler açığının haziranda 2.3 milyar dolara, son bir yıllık açığın da 19.3 milyar dolara vardığını ortaya koydu. Eğer cari açık geçen yılki seyrini tekrarlarsa, bu yıl ikinci yarıda 7.8 milyar dolarlık açık oluşabilir. Bu da yıllık cari açığı 21.5 milyar dolara taşır.
Ekonominin, ihracatın ve sanayinin çarkları durgun ama ithalat tam gaz. Bir yanda faiz ve cari açık tavan, diğer yanda kur ve sanayi üretimi taban. Bu tabloya ekonomi ne kadar dayanabilir? Dışarıdan sermaye girdiği sürece açığı finanse ederiz, bu doğru. Ama bu durumda sanayinin çarklarını kim nasıl hızlandıracak? Aslolan da bu değil mi?