Kriz mi, düzeltme mi?
Emlak piyasasında son 10 yılda yaşanan akıl almaz yükseliş<ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349konut963.jpg" align="right" vspace="5"> ve spekülasyonlara neden değinilmiyor?ımg>
Salim BUGAY
Birikimi olmadan geleceği satın almak, herkese krediyle ev dağıtmak ne anlama geliyor? Dünya bu kadar varlıklı değil ki... Kredi verme sarhoşluğu, borçlanma açlığını tetikledi, sektörün çarkları döndü, eee şimdi...
Bu bir piyasa düzeltmesidir kanaatimce. Krizler temelsiz, anlık çıkış ve inişlerden doğmaz mı?
Bugün odunluktan devşirme bodrumlar, karanlık güneş görmez evler, otoban kenarındaki siteler göz boyayan pazarlama tilkilikleriyle gerçek değerlerinin 3 katına satıl mıyor mu?
Kim istiyor ki bu binaları, kim sahip bu kadar varlığa?
Bu, arzu hisleri bozguna uğratılmış insanlık krizidir, ekonomik kriz değil. Teknik olarak da bir piyasa düzeltmesidir.
Resesyona gelince... Tüketme dürtüsünü bileyleyen piyasa kurtlarına, lüks açlığı yaratan ilüzyonistlere karşı savunmasız bırakılırsak büyüme nereye kadar sürer? Büyümenin daimi olması gibi bir beklenti içine neden giriyoruz ki? Çok saçma! Tüketme çılgınlığı, birikimsiz insanı borçlanma eşiğine taşıyınca elbette tasarrufa yöneltecektir. Olağan sonuç resesyondur. Garipsememek gerek!
Önlemlere gelince... Tedbirleri ekonomi üzerine almak geçici rahatlama sağlar. Temel sorun lüks alışkanlıklarında, doyumsuzluk hislerinde, politik psikolojide, risk anlayışında, insani beklentilerdedir.
Asıl tedbirler rayından çıkmış tüketme doyumsuzluğuna ve yarattığı psikolojik deformasyona karşı alınmalıdır. Ekonomi bu psikolojik temel ve alışkanlıklar üzerine oturursa resesyon da kriz de makul sınırlar içinde gerçekleşir.