KİM BU KERVIEL?
Jerome Kerviel, Brittany adlı küçük bir kasabada doğmuştu. <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349societe.jpg" align="right" vspace="5">Annesi kuaför, babası demir çelik işçisiydi. Societe Generale’in vadeli işlemler bölümünde düşük bir pozisyonda çalışıyordu. Kendinden daha iyi eğitimli ve daha çok maaş alan iş arkadaşlarından eksiği değil, fazlası olduğuna inanıyordu. 2007’de birgün müdüründen 600 bin ile 1 milyon euro arasında “bonus” istedi. Bu rakam, onun seviyesindeki bir çalışanın alabileceğinden çok fazlaydı.
Kerviel, bankadaki statüsünün farkındaydı. Ama sorgu sırasında “Bu durum, hayallerimi yıkmıyordu” demişti.
Kerviel, zengin olma hayalleri peşinde koşarken, Societe Generale, o ve onun gibi sıradan işlemcilerle değil, okullarından çok yüksek derecelerle mezun olan ve gelişmiş matematik modellerle bankaya para kazandırmaya çalışan işlemcilerle yakından ilgileniyordu. Vadeli piyasalarda işlem yapan bu elit bölüm, Societe Generale’e yıllardır “vadeli payasaların en iyi bankası” ödülünü kazandırıyordu. Başlarında da aynı özellikleri taşıyan Mustier vardı.
Kerviel, Mustier’nin ekibine 2005 ortalarında katıldı. İyi bir eğitimi yoktu, Nantes ve Lyon’da ikinci sınıf okullarda okullarda okumuş, back-office denetimi eğitimi almıştı. Mustier, Kerviel’i Delta 1 ekibine verdi. Bu ekibin işlemlerinde, gelişmiş matematik yöntemleri kullanılmıyor, çok fazla risk alınmıyordu.
Ekipte Kerviel’in iki görevi vardı. İlki, Everest ve Kilimanjaro gibi ilginç isimleri olan yapılandırılmış yatırım ürünleri satmak, diğeri ise Avrupa borsalarının yönünü tahmin ederek vadeli pozisyon almak. Ekibin elemanları aynı anda borsaların yükseleceği ya da düşeceği öngörüsüyle farklı yatırımlar yapabiliyordu. Her iki yöndeki toplam pozisyonların farkı bankanın net pozisyonunu oluşturuyordu. Bu pozisyon bankaya ya para kazandırıyor ya da kaybettiriyordu.
Kerviel, ekipteki düşük pozisyonuna rağmen, borsaların yönünü herkesten daha iyi okuyabildiğine inanıyordu. Delta 1’e katıldıktan sonra pozisyonunu risklerden korumak (hedge etmek) yerine, tüm parasını tek bir yöne doğru yatırmaya başladı.
Örneğin 2005 yazında borsaların düşeceği beklentisiyle pozisyon aldı. Hemen ardından Londra metrosu saldırısı gerçekleşti. Borsalar düştü. Kerviel ilk kez ciddi bir para kazanmıştı. Sorgusuna katılanlan biri, Kerviel’in sevincini şöyle anlattığı aktardı: “Bingo, 500 bin euro.” Sonuçtan gurur duyuyordu.
İlk kazancı izleyen 18 ay boyunca, banka kurallarının kendisine tanıdığı limitleri aşarak, ancak çok büyük pozisyonlara girmeden vadeli piyasalarda oynamaya devam etti. Limitleri aşıyordu ama banka denetiminden nasıl kurtulacağını çok da iyi biliyordu. Çünkü, bankaya girdiği 2000 yılından, yeni bölümüne geçtiği 2005’e kadar back-office’te çalışmış, vadeli işlem trader’larının işlemlerini denetleme görevini yapmıştı.
Sorgusu sırasında banka denetimlerine ilişkin çok ilginç bir şey söyledi Kerviel: “2007’de sadece 4 gün tatil yaptım. Bankalarda iç denetimde ilk bilinmesi gereken şu olmalı: Hiç tatile çıkmayan işlemci, aldığı pozisyonu başkalarının görmemesini isteyen işlemcidir.”ımg> Devamı için tıklayın...