İşler rayına oturuyor
MB, kısa vadeli faizleri düşürdü, banka, olumluya giden bu süreç kesintiye uğramazsa faiz, döviz ve enflasyonun iktisadi temellerde uygun bir yere oturacağını bildirdi
Merkez Bankası, Türkiye`nin iktisadi temellerinin giderek düzelmekte olduğunu, bu çerçevede kısa vadede uyguladığı faiz oranlarını 2-3 puan düşürdüğünü açıkladı. Buna göre gecelik faizler yüzde 62`ten 60`a, 1 haftalık yüzde 68`ten 65`e ve iki haftalık faizler yüzde 69`tan 66`ya çekildi.
Merkez Bankası`ndan yapılan açıklamada, gerçekleştirilen reformların bozuk iktisadi yapıyı büyük bir değişime uğrattığı, bankacılık sektörünün sorunlu bankalardan arındırıldığı, kalan bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi yönünde önemli adımlar atıldığını belirtilerek, `Türkiye`nin iktisadi temelleri giderek düzeliyor. Bir istikrar programının olmazsa olmaz koşulu olan mali ve parasal disiplin tümüyle sağlanmıştır` denildi. Merkez Bankası`ndan yapılan açıklama şöyle:
Bekleyişlerin olumlu ya da olumsuz olmasına bağlı olarak aynı iktisadi temeller çok farklı iktisadi sonuçlar doğurabilir. Bekleyişlerin, uluslararası tüm ölçütler açısından son derece başarılı bunca iktisat politikası uygulamasının hak ettiği olumluluk düzeyinde oluşması halinde, toplumca arzu edilebilir sonuçlara kısa sürede ulaşılacağı açıktır.
Türkiye`nin iktisadi temelleri giderek düzeliyor. Bir istikrar programının olmazsa olmaz koşulu olan mali ve parasal disiplin tümüyle sağlandı.
Ağustos ayı bekleyişlerin olumluya çevrilmesi açısından son derece önemli gelişmelere sahne oldu. Haziran ve temmuz aylarında ekonomiye bir dizi şok etkisi yaparak olumsuz bekleyişlerin yaygınlaşmasına yol açan gelişmeler ağustos ayında giderek gündemden düştü.
Merkez Bankası`nın 16 Temmuz`da kısa vadeli faiz oranlarını artırmasının temel nedeni, söz konusu gelişmelerin özellikle döviz kurları üzerindeki etkisiyle enflasyonist bir süreç başlatabileceği endişesiydi.
Köpükler dağılıyor
Olumlu iktisadi bekleyişler, sadece döviz kurlarındaki hareketlerin iktisadi temellerden uzaklaşmasına ve giderek köpük niteliğine bürünmesine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda, algılanan riskler arttığından faiz oranları da yükseliyor, bu süreç içerisinde `iç borç stokunun ne kadar çevrilebilir` olduğu sorusu da hep gündemde kalmaktadır. Ağustos ayı içerisinde Hazine`nin açıklamaları ve gerçekleştirdiği başarılı ihaleler, iç borcun çevrilebilirliği açısından oluşan soru işaretlerinin azaldığını göstermesi nedeniyle son haftalarda, faiz oranlarında sürekli bir düşüş eğilimine sebep oldu.
Dövizde rahatladık
Gelişmeler, ağustos ayında Merkez Bankası müdahalelerinin yok sayılabilecek bir düzeye inmesine imkan verdi. Döviz piyasalarının daha sağlıklı bir şekilde işlemesinin ön koşullarından birisi sağlandı.
Bankaların bir kısmı yeni dış kredi anlaşmaları imzalarken, bir kısmının da kısa süre içerisinde benzer anlaşmaları gerçekleştireceği gözlendi. Giderek artan cari işlemler fazlası ile birlikte ele alındığında bu gelişmelerin, döviz piyasalarını daha da rahatlatacak gelişmeler olduğu görüldü.
Bu süreç kesintiye uğramaz ise faiz, döviz kuru ve enflasyon gibi değişkenler iktisadi temellere uygun bir düzeye oturacaktır.