Faiz indirmedik, çünkü...

12.08.2005 - 09:51 | Son Güncelleme :

Finansal istikrar raporunu açıklayan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, faizlerin daha da aşağı gitmesi için güven ve istikrar ortamında daha fazla mesafe alınması gerektiğini söyledi


Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Para Kredi Kurulu`nun son iki toplantısından `faiz indirimi` kararı çıkmaması sonrası başlayan tartışmalara yanıt verdi. Serdengeçti, Faizlerin aşağı gelmesi herkesin arzu ettiği bir durum. Hükümetler, dünyanın her yerinde, faizlerin daha aşağıda olmasını ister. Arkasından seçime giderler. Merkez bankaları da tam da bu yüzden bağımsızdır. Ama bize faiz indirimi için telkin gelmedi dedi.
32 ülke merkez bankalarının hazırladığı, Türkiye`de ise ilk kez açıklanan Finansal İstikrar Raporu`nu tanıtan Serdengeçti, gazetecilerin soruları üzerine, faiz indirimi yapılmaması ile ilgili eleştirileri değerlendirdi. Faiz indiriminin ekonominin temellerinin daha da düzelmesine bağlı olduğunu belirten Serdengeçti, Merkez Bankası`nın belirlediği kısa vadeli faizlerle piyasada devlet iç borçlanma senetleri ve TL mevduat faizleri arasındaki farka dikkat çekerek, istikrarda mesafe alınırsa faizlerin daha aşağılara düşebileceğini söyledi.

`Güven artarsa düşer`
İki - üç yıl önce beklenen faizlerin yüzde 30`un üzerinde olduğunu, bugün ise yüzde 10`lar civarında olduğuna dikkat çeken Serdengeçti, bu başarının fiyat istikrarında kaydedilen mesafe ve istikrar programlarıyla kamuoyuna verilen güven sayesinde olduğunu söyledi. Serdengeçti, beklenen faiz düzeyindeki yüksekliği kabul ederken, Bu güveni verme ve istikrarda da mesafe almaya devam edersek, faizlerin genel düzeyi daha gerileyecektir diye konuştu.
Faizlerin aşağı gelmesinin herkesin arzu ettiği bir durum olduğunu belirten Serdengeçti şunları söyledi:
Hükümetler, sadece Türkiye`de değil, dünyanın her yerinde, faizlerin daha aşağıda bir yerde olmasını isterler. Gayet doğaldır. Arkasından seçime giderler. Bunun olumlu etkisi olmasını bekler. Merkez bankaları işte bu yüzden bağımsızdır. Kısa vadeli bakış açısıyla faizler düşerken, orta ve uzun vadede daha olumsuz etkisi olabilir. Faizlerle ilgili hükümetten en ufak telkin gelmedi.
Serdengeçti, Merkez Bankası politikalarının doğru okunmadığını ve yapılan duyurularında doğru anlaşılmadığından şikâyet etti.


`Devlet hiç bir yerde şantaja boyun eğmez`
Serdengeçti, menkul sermaye gelirlerinin vergilendirilmesinde 2006`dan itibaren uygulamaya geçecek yeni düzenlemenin yabancı yatırımcılarda stres yarattığına ilişkin soruyu yanıtlarken sert ifadeler kullandı. Türkiye`de vergilerin ahenkli olması gerektiğini, çarpık yapı yaratılmaması gerektiğini belirten Serdengeçti, 2006 başında da bu amaca ulaşılmış oluyor. Hiçbir mali otorite şantaja boyun eğerek karar vermez. Bizde de böyle birşey olacağını sanmıyorum diye konuştu.


`Enflasyonla mücadele büyümeye engel değil`
Faiz indirmeyerek büyümeyi kösteklediği eleştirileri alan ve zaman zaman `durgunluk`tan sorumlu tutulan MB`nin ana görevinin fiyat istikrarı olduğunun altını çizen Serdengeçti, Enflasyonla mücadele büyümeyi kösteklemez. Tersine, kronik enflasyondan geliyorsanız büyümeyi destekler. Son üç yılda enflasyon düşerken Türkiye yüzde 25 büyüdü dedi.


`Dört yılda 7 kez TL`de ani değişim oldu`
Serdengeçti, sermaye çıkışıyla karşılaşılırsa, maliye ve para politikalarının sıkı olması yeterli olmazsa o zaman kurun yer değiştireceğini, bundan endişeye gerek olmadığını söyledi. Serdengeçti, devalüasyon tartışmalarına da dikkat çekerek, Ben hesapladım, son 4 yılda 7 kere TL ani değer kaybetmiş. Bunun adı devalüasyon değil. Bunda bir mahsur yok dedi.


`Cari açık eski anlayışla değerlendiriliyor`
Serdengeçti, cari açıkla ilgili sorular üzerine şöyle konuştu: Cari açık değerlendirmelerinde 2001 öncesi alışkanlıkları sürüyor. O dönemde kur rejiminde MB`nın belli bir düzeyi savunma zorunluluğu vardı. Bunun rezervler üzerinde yarattığı baskı ve arkasından devalüasyon olurdu. Bugün durum farklı. Maliye politikası sıkı. MB bağımsız. Para politikasını sıkı şekilde uygulayabiliyor. Üçüncüsü kur rejimi değişti. Merkez Bankası rezervi üzerinde baskı yok. Kimseye döviz satmak zorunda değil. Bütün bunlar cari açık değerlendirilmesinde göz önüne alınması gereken hususlar.


`Tezgâh altı faiz ve konut kredileri endişe verici değil`
Tezgâh altı faiz konusunda BDDK`yla işbirliğinin sürdüğünü belirten Serdengeçti, Yakından izliyoruz, bize göre endişe edecek bir durum yok dedi. Serdengeçti, konut kredileri konusunda ise şöyle konuştu:
Türkiye`de daha önce doğru dürüst konut kredisi yoktu. Toplam kredilerde konut kredisi payı yüzde 4.16. AB`deki 15 ülkede yüzde 32. Çok arttı diyoruz ya, daha geldiğimiz nokta burası. Konut kredilerinin ulusal gelire oranın yüzde 1.2, AB`nin 15 ülkesinde yüzde 39. MB konut kredileri ve diğer krediler üzerinde gelecekteki iç talep üzerindeki etkisi açısından duruyor. İç talepte gelecekteki enflasyonu dizginlemek açısından önemli olabilir. Biz burada `Dikkatle izliyoruz, temkinli olma gereği vardır` diyoruz.


`Koordinasyon geleneksel olarak zayıf ama iyileşiyor`
Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gibi kurumlar arasındaki ilişkinin güven duymayı sağlayacak düzeyde olup olmadığına ilişkin bir soruyu değerlendirirken, bu alanda son dönemde ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Süreyya Serdengeçti şöyle konuştu:
Güven duymak kamuoyunun kendi bileceği iştir. O konuda bir şey söyleyemem. Türkiye`de bu tür eşgüdüm geleneksel olarak zayıf ve bu durum AB`nin Türkiye`ye ilişkin ilerleme raporlarında da vardır. Şunu da kabul etmemiz lazım; son yıllarda kurumlar arası işbirliği, ekonomi politikalarının tasarlanması ve uygulanmasında büyük ilerleme kaydetmiştir. Tabii ki daha iyi olabilir.


Bankaların özkaynakları güçlü
Merkez Bankası`nın Finansal sektörün taşıdığı riskleri ve kırılganlıkları belirleyip bunlara karşı alternatif politikalar geliştirmek üzere ilk defa hazırladığı Finansal İstikrar Raporu`nda oldukça iyimser sonuçlara varıldı. Rapordaki uyarı ve tespitler ana hatlarıyla şöyle:
Piyasa riski: Kur riskinin dalgalı kur rejimi nedeniyle piyasa riski içindeki payı azalma eğilimine girdi. Bankacılık kur şoklarına karşı dayanıklı durumda. Özkaynaklarının faiz şokları ile ortaya çıkacak değer kayıplarını karşılayabilir.
Piyasa riskinin en önemli unsuru faiz riski. Faizler düşme eğilimini sürdürürken, bankacılık sektörü kısa vadeli kaynaklara daha fazla yöneldi. Bu da vade uyumsuzluğunu artarak devam etmesine yol açtı.
Kredi riski: Kredi hacmi 2004 yılında hızla genişlerken, kredilerin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı halen düşük.
Tüketici kredilerinin değişken faizli olarak da kullandırılabilmesi için yeni düzenlemeler yapılabilir. Taşıt ve diğer tüketici kredilerindeki artış hızı önümüzdeki dönemlerde yavaşlayacaktır. Konut kredilerindeki artışın ise devam etmesi bekleniyor.
Kredi riski senaryo analizlerine göre bankalar asgari sermaye yükümlülüğünün oldukça üzerinde özkaynağa sahip.
Likidite riski: Enflasyon ve faiz oranlarındaki gerilemenin kalıcı olduğuna dair bekleyişler arttı.Bankacılık sektörünün portföyünde bulunan menkul değerlerin önemli bir kısmının teminat olarak kullanıma hazır bulunmasının, likidite açısından olumlu olarak değerlendiriliyor.
Kârlılık: Bankacılıkta daha istikrarlı gelir kaynakları olan ücret ve komisyon gelirlerindeki artış da devam ediyor. Bankaların açık pozisyonlarının (döviz cinsindn yükümlülükler ile varlıklar arasındaki farkın) ihmal edilebilir seviyelerde olması, negatif yönlü kur şokları karşısında kur riskinden kaynaklanacak olası zararın düşük seviyede kalmasına neden olur.
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.031 TL        
BORSA
998 TL        
DOLAR
1.001 TL        
EURO
1.013 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.