Faiz indirimine devam

18.02.2008 - 14:30 | Son Güncelleme :

Her an kur artışı olabileceğini dikkate alarak, faiz indirimleri konusunda daha muhafazakâr davranmak gerekiyor

Her an kur artışı olabileceğini dikkate alarak, faiz indirimleri   <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/bozukparaYTL.jpg" align="right" vspace="5">konusunda daha muhafazakâr davranmak gerekiyor. 

Baturalp CANDEMİR / REFERANS GAZETESİ
 
Para Politikası Kurulu (PPK), geçen hafta kısa vadeli faiz oranlarını 0,25 puan düşürdü. Piyasadaki oyuncuların büyük bir bölümü de faiz indirimi olacağını tahmin ediyordu.

Biz faiz indirimi olmayacağını düşünen azınlıktandık. Faiz indirimi olmayacağını (aslında olmaması gerektiğini) düşünmemizin temel nedenini şöyle özetleyebiliriz:

Merkez Bankası faiz indirimlerine eylül ayında başlarken bankanın 2008 sonu enflasyon tahmini yüzde 3.2 idi. Yani banka hedefin yakalanacağını düşünüyordu ve faiz indirimlerine başladı. Ekim ayı sonunda, 2008 enflasyon tahmini yüzde 4.1`e yükseltildi, faiz indirimleri devam etti. Burada da bir problem yok; zira enflasyon hedefi yüzde 4 iken, bankanın tahmininin hedefin sadece 0,1 puan üzerinde olması, faiz indirimine engel değil. Ancak ocak ayı sonunda yayımlanan Enflasyon Raporu`nda, Merkez Bankası, 2008 sonunda enflasyonun büyük bir olasılıkla hedefin üzerinde gerçekleşeceğini ifade ediyor ve yeni tahmin yüzde 5,5 olarak açıklanıyor.
 
Makul düzeye mi çekiliyor

Geçen hafta faizin indirilmesi, enflasyon hedefi yüzde 4 değil de yüzde 6 olsaydı makuldü ancak hedeften bu kadar çok sapılacağının 11 ay önceden öngörülmesine rağmen (yani enflasyonu etkileme şansı varken) faiz indirimine gidilmesi akla şu soruları getiriyor:

1. Para otoritesi her ne kadar yüzde 4`ü hedeflediğini ifade etse de acaba gerçek hedefi yüzde 5.5`in de üzerinde olabilir mi?

2. Daha önce, piyasa beklentileri düşmediği halde, kendi tahminlerini öne çıkaran ve faizleri indirmeye başlayan Merkez Bankası, yüzde 5,5`lik tahminine rağmen faiz indiriyorsa kendi tahminlerine güvenmekten vazgeçmiş olabilir mi?

3. Merkez Bankası, faiz indirimlerinin sinyal etkisini göz ardı edip, faizleri makul bir düzeye mi çekmeye çalışıyor? Enflasyon hedeflemesinde en önemli şey, piyasadaki karar alıcıları, enflasyon hedefinin tutturulacağı konusunda ikna etmek ve enflasyonun hedefi aşabileceği yönünde beklentiler oluştuğunda faizleri yükselterek, bu beklentileri törpülemeye çalışmaksa geçen haftaki faiz indirimini bu bakış açısına nasıl oturtacağız bilemiyoruz.
 
Enflasyon hedefe çekilmeli

Merkez Bankası`nın PPK toplantısı sonrasında yayımladığı notta şöyle deniyor: İşlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklanabilecek dalgalanmalar enflasyonu geçici olarak etkileyebilecekse de gıda ve enerji kalemleri dışlanarak hesaplanan enflasyon yüzde 4 seviyesine yaklaşmaktadır.

Merkez bankaları, etkileyebildikleri kalemlerden oluşan bir grup göstergeyi çekirdek enflasyon olarak tanımlayıp, ana hedef olan TÜFE`nin yanı sıra bu göstergeyi de takip edebilir. Ancak hedef TÜFE`ye konuyorsa ve TÜFE hedeften uzaklaşıyorsa Merkez Bankası kendi etkileyebildikleri kalemler üzerindeki baskısını daha da artırarak enflasyonu hedefe doğru çekebilmeli. 
 
Çekirdeğin düşmesi iyi

Sonuçta, çekirdek enflasyon yüzde 4, TÜFE enflasyonu yüzde 8 olursa, Merkez Bankası başarılı olarak nitelenmeyecektir, çünkü hedef TÜFE`dir. Enerji ve gıda fiyatlarındaki sorunlar varken 2008 hedefinin yüzde 4 olarak belirlenmiş olması, Merkez Bankası`nın çekirdek enflasyonu aslında yüzde 2,5-3 civarında tutması gerektiğini ima eder. Çünkü ancak çekirdek enflasyon yüzde 2,5-3 dolayında kalırsa, gıda fiyatlarının olumsuz etkisi ortadan kaldırılabilir. Çekirdeğin yüzde 4`e düşüyor olması iyi haberdir ancak faiz indirimi için yetersizdir. 

Kur etkisi göz ardı edilemez

Son olarak, şimdi yüzde 4`e indiği için sevindiğimiz çekirdek enflasyonun kur değişimlerinden etkilendiğini de unutmamak gerek. Dünya piyasalarındaki çalkantının sadece talebi aşağıya çekmesinden dolayı enflasyon üzerindeki olumlu etkisinden söz edip, kur etkisinin göz ardı edilmesi, aşırı iyimserlik gibi geliyor. Kimse yarın kurun nereye gideceğini bilmiyor. Ancak, 2008`de 70-80 milyar dolar civarında dış kaynağa ihtiyaç duyan Türkiye`de, kurlarla ilgili bir varsayım yapılacaksa, bugünkü koşullarda en makul gözüken; global piyasalardaki likiditedeki ve risk alma iştahındaki kalıcı düşüşü dikkate alan bir senaryo çerçevesinde düşünmek.

Kurlardan enflasyona geçiş yüksek ve piyasaya her an yüzde 2-3`lük kur artışını tetikleyecek haber geleceği bilinmiyor. Bu nedenle her an kur artışı olabileceğini dikkate alarak faiz indirimleri konusunda daha muhafazakâr davranmak gerekir diye düşünüyoruz. Gelecek ayki toplantıya kadar geçen sürede, herhangi bir ABD veya Avrupa Birliği kaynaklı veriye ya da habere bağlı olarak kurlar ve bono faizleri yükselirse, bu bir dış şok mudur, yoksa öngörü hatası mı?
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu
 
KAPANIŞLAR (BIST)
BUGÜN 1000 TL NE OLDU?
1.000 TL        
BORSA
1.001 TL        
DOLAR
999 TL        
EURO
997 TL        
ALTIN
 
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.