IMF Türkiye`ye güveniyor
IMF Türkiye`nin 1 yıldan bu yana sürdürdüğü anti - enflasyon programına duyduğu güveni vurgularken, programın uygulanabilirliğine ve hükümetin program bağlılığına ilişkin konularda piyasada mevcut kaygıların geçersiz olduğunu belirtti.
Türkiye programı IMF`nin bugün dünyada uygulama halinde olduğu en büyük iki programdan biri. Diğer Arjantin`de uygulanıyor, ve gelişmekte olan büyük ülkelerde kemerleri sıkma reçetesinin ekonomik istikrarı sağlamak için geçerli olduğunu göstermesi IMF`nin girişimlerinin odak noktasını oluşturuyor.
Türkiye fon için bir hayli kritik diyen Michael Deppler, IMF`nin, Türkiye`yi de içeren Avrupa bölgesi direktörü. Bir haber brifingi bağlamında telefonla konuşan Deppler şöyle diyor: Programın uygulanması gerçekten teşvik edici. Biz buna inanıyoruz. Yetkililer anlaşmaya harfi harfine uydu hatta ötesine geçti.
Türkiye`nin 2000 yılı Ocak ayında başlayan, geçen 8 yıl itibarıyla ortalama yüzde 80`lerde seyreden enflasyou üç yıl içinde tek haneli rakamlara çekme planı için IMF ve Dünya Bankası birlikte 8 milyar dolar taahhüt etti.
Tüketici enflasyonu 2000 yılında yüzde 39 düzeyinde gerçekleşti. Yıl sonu hedefi yüzde 25 olarak belirlendi. Türk piyasaları, Kasım ayında yaşanan bir nakit krizinden sonra hala kırılgan. Yolsuzlukların ve borca batan bankaların temizlenmesi sürecinden yatırımcıların duyduğu korku sonucunda ülkeden birkaç hafta içinde 7 milyar dolar para çekildi. Bu rakam ülkenin döviz rezervlerinin üçte biri anlamına geliyor.
Bu kriz sırasında da IMF yine yardıma geldi ve acil 7.5 milyar dolar verdi. IMF şimdi, sermayenin üçte ikisinin Türkiye`ye geri döndüğüne inanıyor, ancak, bankerler geçen iki hafta içinde bu paranın sadece çok az bir kısmının taahhüt
edildiğine işaret ediyor.
Türkiye hiçbir yerd özel bir başarısızlık göstermediyse de, ülke, güveni sağlamak konusunda göstermesi gereken basireti bir türlü gösteremiyor, diyen Murat Gülkan, Istanbul`da yerleşik Bender Securities aracı kurumunda çalışıyor. Gülkan`a göre, bu durum sürdürülebilir gerçek faiz oranlarının bütçe açısından ne kadar pahalıya mal olduğunu gösteriyor.
Türk bonolarının getirisi bu hafta 50`lerin ortalarından yüzde 60`lara tırmandı. Piyasalar, parlamentodaki gecikmeler, yerel siyasetin dikkatleri dağıtacak bir genel seçim korkusu ve eski moda bir vergi affı nedeniyle durgunluğa uğradı.
Diğer taraftan, hükümet Salı günü itibarıyla, parlamentonun kanun tasarılarını daha hızlı geçirebilmesi için uzun süreden bu yana beklenen bir önlemi onayladı. (THE WALL STREET JOURNAL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN