IMF programı tehlikede
Finansportfoy`ün icracı Başkan Yardımcısı Orlando Calumeno `yüksek faiz oranları Türkiye`nin büyüme olanaklarına zarar verdi` dedi
Özge, 10 yıllardır devam eden enflasyon ve yolsuzluğa karşı Türkiye`nin IMF tarafından desteklenen programının kalbinde yer alan önceden belirlenmiş döviz kurları mekanizmasında olası bir çöküş durumunda Türk piyasalarına ne olacağına ilişkin karanlık tablolar çizmişti. Türkiye`nin koalisyon hükümeti geçen gece geç saatlere dek süren toplantılarda, yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere duyduğu güveni zorlayan siyasi krizi çözmenin yollarını bulmaya çalıştı. Moskova yüzde 8 değer kaybetti ve yatırımcılar Latin Amerika`da borç ve paralarının düzeyini aşağı çekti.
IMF ve Dünya Bankası, Türkiye`nin 200 milyar dolarlık ekonomisini reforma tabi tutacak üç yıllık programa destek veriyor. Bu iki kurum programın başında 8 milyar dolar destek yardımında bulundu ve 2000 yılının Ocak ayında program iyi bir biçimde başladı. 2001 yılı ocak ayında, 12 aylık tüketici enflasyonu, 1990`lar boyunca yüzde 80`lerde seyreden düzeyden aşağı indi ve yüzde 36`lara kadar geriledi.
Ancak Kasım ayı itibarıyla giderek keskinleşen rekabet Türkiye`nin 80 bankası arasında en zayıf olanların vurmaya başladı. Söz konusu bankalar bugünlere kadar yüksek faizli hükümet borçları ve gevşek düzenleme ortamlarında yaşamaya alışmıştı.
Bazı bankalar birbirine borç vermeyi durdurdu ve büyük riskler alan bir bankayı iflasa sürükledi. Bu kriz programın belini kıracaktı ve 7.5 milyar dolarlık ek IMF yardımıyla durduruldu.
Ancak, aslında piyasalar gerçekten düzelmemişti. Pazartesi günü, piyasalar 75 yaşındaki Başbakan Ecevit`in Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile siyasi sürtüşmesini halka açıklamasıyla birlikte patlayan siyasi istikrarsızlık korkusuna tutuldu.
Yatırımcılar Türk Merkez Bankası`ndan 7.6 milyar dolar tutarında alım yaptı ve parayı dolara ve euroya çevirerek güven altına aldı - bu rakam bir başka rekora daha işaret ediyor.
Bu kez IMF`den para yardımı alamayacağını farkına varan ve geçen Kasım ayındaki deneyiminin getirdiği dersler çerçevesinde - piyasaya Türk lirası sürmenin yabancı dövizin kaçmasını daha da süratlendirmesi gibi - Merkez Bankası bu hafta tahammül etme kararını verdi. Banka lira üzerinden faiz oranlarını muazzam düzeylerde tutarken, bankalar Salı günü 4.3 milyar dolar satın almaya zorlandı. Ancak Çarşamba günü, çıkışlar yine 3 milyar dolara düştü.
Büyük kredi bankaları kar yapıyor. Ancak (daha çok yüksek faiz oranı günleri) borç alan bankaları ortadan kaldıracak.
Bu da bankacılık sistemini tehlikeye atacak, diyen Orlando Calumeno, İstanbul`da yerleşik Finansportfoy`ün icracı başkan yardımcısı. Yüksek faiz oranları daha şimdiden Türkiye`nin büyüme olanaklarına büyük zarar veriyor, ve böylece ülkenin uzun dönemde orijinal IMF programını uygulamasını zorlaştırıyor.
Çarşamba günü, rating kurumu Standard & Poor`s Türkiye`nin ükle borç durumunun derecesini düşürme incelemesi altında izlemeye aldı. Bu rating kurumu Türkiye`nin devlete ait bankaları arasında en büyüğü olan Ziraat Bankası`nın dış borç ratingini daha şimdiden düşürdü, zira banka Salı ve Çarşamba günleri yapması gereken ödemeleri sonraya bıraktı. (THE WALL STREET JOURNAL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN