Hayat standardı esası yine hedefte!
Hükümet özel sektör zirvesinde, yıllardır tartışılan, 1998’de kaldırılıp 2000’de tekrar getirilen hayat standardı esası bir kez daha masaya yatırıldı. Esnaf birlikleri ve ticaret odaları hayat standardı esasının kaldırılmasını veya en az bir yıl ertelenmesini istediler.
Hayat standardı esası, yapılan gideri karşılayan bir gelir olmalı ki, yaşam düzeyi sağlanabilsin varsayımına dayanan götürü bir asgari vergileme tekniğidir. Beyan esasına dayalı olan vergi sistemlerinde bu mekanizmaların yeri yoktur. Vergi sistemimizde bu tür vergileme tekniklerinin bulunması çaresizliklerden kaynaklanmıştır. Hayat standardı esası ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı için getirilen bir vergi güvenlik önlemidir. Kazanılsın kazanılmasın belirli bir verginin ödenmesini zorunlu kılar. Beyan edilen kazanç temel gösterge tutarından prensip olarak az olamayacaktır. Bu temel gösterge tutarları kalkınmada öncelikli yörelerde yüzde 50 indirimli ve büyükşehir belediye sınırları içinde ise yüzde 25 artırımlı olarak uygulanıyor.Bu temel gösterge tutarlarına kişinin yaşam düzeyi dikkate alınarak belirli ekler yapılıyor. Bunlar da binek otolar, birden fazla gayrimenkuller, yarış atları, tekneler, turistik amaçlı yurtdışı seyahatler vb.’dir.
Son günlerde yurtdışı seyahatler bu anlamda çok tartışılmaya ve amacından öte yorumlara neden olmaya başladı. Yurtdışı turistik amaçlı seyahatler ilave gösterge arasındadır. Hayat standardı esasına tabi olan mükelleflerin kendileri, eşleri, çocukları ve bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin her birinin turistik amaçlı yurtdışı seyahatlerinde, her bir seyahati için ilave gösterge tutarının ayrı ayrı dikkate alınması gerekir.Tedavi maksadıyla ve sayısı ne olursa olsun yapılan yurtdışı seyahatler için ek göstergeler uygulanıyor. Bir defaya mahsus olmak üzere yapılan hac seyahatleri için hayat standardı ilave göstergeleri uygulanmaz.
Öte yandan ticari seyahat dövizi ile yapılan veya konferans ve mesleki toplantılara katılmak üzere, giderleri bağlı olduğu kurumlarca veya toplantıyı düzenleyen kuruluşlarca karşılanmak suretiyle yapılan yurtdışı seyahatle hayat standardı esası uygulamasında ek gösterge olarak dikkate alınmıyor. Ancak turistik seyahat dövizi alınırsa bu seyahatler turistik seyahat sayılır.
İş seyahati kabul edilen seyahatlere birden fazla kişinin katılması durumunda, ilave gösterge tutarları her bir kişi için ayrı ayrı uygulanır. Seyahatin iş seyahati olduğu işletmenin özelliğine göre tevsik edildiği veya bağlantı kurulduğunda ilave gösterge tutarı olarak dikkate alınması söz konusu değildir. Ayrıca yurtdışı seyahatlerin büyük kısmı şirket yönetici veya ortaklarınca yapılmaktadır. Bunlar için de zaten hayat standardı esası uygulanmıyor. Dolayısıyla seyahate çıkarken eşinin yerine sekreterini al hem ek göstergeden kurtul, hem de masraflarını vergiden düş şeklinde ortaya atılan görüşlerin geçerliliği yoktur. Ayrıca sekreterler için metres çağrışımları yaptırılması da sekreterlere haksızlıktır. Öte yandan yurtdışına çıkışlarda 900 milyon göstergenin yüzde 20 oranında 180 milyon vergi alınıyor gibi açıklamalar geçerli değildir. Bu gösterge uygulamada çok az rastlanan göstergelerden biridir. Aslında bu tür açıklama ve yorumların temelinde hayat standardı esasına duyulan tepki yatmaktadır. Ancak savunma yolunun bu olmaması gerekir. Nitekim bu yönde güçlü tepkiler TESK’ten gelmeye başladı. Ancak vergi dışı ekonominin önlenmesinin yolları da bulunmalıdır. 2000 yılının beyana dayalı Gelir Vergisi rakamları Maliye’nin hayat standardı esasına nasıl mahkum olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN