Gereksiz zam yapmayın
Merkez Bankası, faiz oranlarında 3`er puanlık indirim yapıp, sonra da hükümete uyarılarda bulundu. Merkez Bankası, ‘‘Yılın kalan aylarında dolaylı vergilerde ek artış yapmayın. Kamu zamlarında aşırıya kaçmayın. Enflasyonda başarının devamı için programa uyum şart’’ dedi.
MERKEZ Bankası`ndan beklenen faiz indirimi dün geldi. Banka, kısa vadeli faiz oranlarında dünden itibaren 3`er puan indirime gitti. Merkez Bankası, enflasyon konusunda ise hem övgü dolu, hem de uyarıcı mesajlar verdi.
Gecelik faizlerde bu yıl içinde dördüncü kez indirime giden banka, gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 35`ten yüzde 32`ye indirdi. Borç verme faiz oranını yüzde 41`den yüzde 38`e çeken banka, bir haftalık borçlanma faiz oranını yüzde 35`ten yüzde 32`ye düşürdü. Geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası`nda saat 16:00-16:30 arası gecelik vadede uygulanan banka borç verme faiz oranının da yüzde 46`dan yüzde 43`e indiren banka, yüzde 5 olan borçlanma faiz oranını ise değiştirmedi.
Ayrıca, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanının faiz oranları da yüzde 37`den yüzde 34`e düşürüldü.
AMAN GEVŞEMEYİN
Enflasyon değerlendirmesi de yapan banka oranlarında gözlenen olumlu eğilimin, uygulanmakta olan programın bir sonucu olduğunu vurguladı. Mali piyasalarda dalgalanmalara yol açacak davranış ve uygulamalara izin verilmemesi uyarısını yineleyen Merkez Bankası, yaptığı açıklamada; enflasyonist süreçte bekleyişlerin de önemli bir faktör olduğunu da vurguladı.
Haziran ayından sonra temmuz ayında da eksi enflasyon çıkmasının önümüzdeki dönem bekleyişlerini olumlu etkileyeceği tahmininde bulunan banka, bunun yanı sıra, gelirler ve maliye politikalarındaki disiplinin sürdürülmesinin, enflasyonla mücadeledeki önemini tekrarladı. Banka, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Kamu maliyesine ilişkin politika uygulamalarındaki herhangi bir gevşeme nedeniyle, yılın kalan bölümünde kamu fiyatlarında ya da dolaylı vergilerde artış öngören ek tedbir ihtiyacının ortaya çıkmaması, enflasyon hedefi açısından önem taşımaktadır.’’
İÇ TALEBE DİKKAT
Tüketimdeki canlanmanın kontrollü bir şekilde gerçekleştiğini ve enflasyon üzerinde henüz belirgin bir baskı yaratmadığını belirten banka, bu konuda ise şu değerlendirmeyi yaptı:
Gelirler ve maliye politikalarındaki disiplinin sürdürüleceğine dair edinilen kuvvetli izlenimler de, iç talepteki artışın, ekonominin üretim kapasitesinin mümkün kıldığı üretim artışının çok da üzerinde olmayacağı sinyalini verdi.
Buna karşın, iç talepteki gelişmelere yine de ihtiyatla yaklaşıyoruz. Önümüzdeki dönde iç talep gelişmelerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmeli.
Döviz kurları, yıl sonu enflasyonu için önemli değişkenlerden biri olmaya devam edecek. Döviz kurlarının önümüzdeki dönemde izleyeceği seyrin istikrarlı olması ve bu sürecin, enflasyondaki düşüşeğilimine yapacağı katkı, hiç şüphesiz, programın kararlılıkla uygulanmasına bağlı.
Enflasyonun inişi başarıyı gösteriyor
MERKEZ Bankası, enflasyon oranlarında gözlenen olumlu eğilimin, uygulanmakta olan programın bir sonucu olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Çarpıcı olan nokta, iktisat politikaları uygulamalarından çok, hava koşulları gibi kontrol altında olmayan unsurlara bağlı olarak belirlenen alt gruplar dışarıda tutulduğunda enflasyon oranlarında uzunca bir süredir devam eden bilirgin azalış eğiliminin temuz ayında da sürmesi ve ulaşılan düzeylerin son derece olumlu olması. İlk yedi aylık değerlerin Irak Savaşı`nın olumsuz etkilerini de taşımasına karşın, bu gelişmelerin gözlenmesi, enflasyonla mücadelede elde edilen başarıya işaret etmekte.’’
Yıl sonu enflasyon hedefine ulaşılabilmesi için istikrar programının ödünsüz bir biçimde sürdürülerek yapısal reformların devam etmesini isteyen banka, mali piyasalarda dalgalanmalara yol açacak davranış ve uygulamalara izin verilmemesi uyarısını da yineledi.
Düşük kurla zamlar da düşük kaldı
MERKEZ Bankası, yansımalarını şöyle anlattı:
Kamu imalat sanayi nisan-haziran döneminde, gerileyen kurlarla birlikte, uluslararası hampetrol fiyatlarındaki gelişmeler kamu imalat sanayi fiyatları artış oranını olumlu etkilemişti. Temmuz ayında, uluslararası ham petrol fiyatlarından gelen olumlu katkının ortadan kalkmasına karşın, kurların seyrinden kaynaklanan olumlu etki sürdü.
Maliyet yönlü baskının olmaması, özel imalat sanayi fiyat artış hızlarını da olumlu yönde etkiledi. Nitekim, nisan-temmuz döneminde özel imalat sanayi fiyat artış oranının ortalaması yüzde 0.4 oldu. Yıllık olarak ise, bu sektördeki fiyat artış oranı haziran ayındaki yüzde 24.7 düzeyinden yüzde 20.3`e geriledi.
Tüzmen: Faiz iniyor istikrar sağlanıyor
DEVLET Bakanı Kürşad Tüzmen, faiz oranlarının aşağı çekilmesinin, istikrarın sağlanması, kurların ihracatçı için de uygun bir seviyeye inmesi anlamına geldiğini söyledi. Aksaray`ın Sultanhanı Beldesi`nde halı tamir ve dokuma atölyelerini gezen Tüzmen, iktidara gelmeden önce enflasyonu yüzde 20`ler seviyesine çekeceklerini söylediklerini anımsatan Tüzmen, şöyle konuştu: ‘‘Enflasyon son 3 ayda eksi rakamlara düştü. Belki henüz vatandaşın net bir şekilde rahatlaması sağlanamadı ancak biz `ilk 5 yıl fazla bir şey beklemeyin` demiştik. Ama 3 yıl içinde bu rahatlamayı sağlayacağız. Enflasyon düştükçe halkın alım gücü artacak. Alınan radikal tedbirlerle Türkiye, beklediği güzel günlere kavuşacak.’’
TİM: Merkez Bankası risk almaktan çekiniyor
TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı Oğuz Satıcı, ‘‘Bundan sonra beklediğimiz adım, gecelik faizlerin reel kısmının gelişmiş piyasalar düzeyine gerilemesidir’’ derken, döviz piyasasının serbest olduğu bir ülkede gecelik faiz piyasının da libere edilmesi gerektiğini savundu. Merkez Bankası`nın faiz indirimini olumlu bir davranış olarak değerlendirildiğini belirtmekle birlikte, ekonominin çıkan rakamlar doğrultusunda iyiye gittiğini söylemenin proaktif bir davranış olmadığını da öne süren Satıcı, şu açıklamayı yaptı: ‘‘Yılbaşından beri iç talebin daralmasına ve döviz kurlarının düşmesine paralel olarak enflasyonun gerileceğinin para otoritesince farkedilememiş olması ve mart ayında yapılması gereken faiz indiriminin bugünlerde yapılması Merkez Bankası`nın risk almaktan çekindiğine dair bir izlenim veriyor. Piyasa aktörlerinin buradan çıkaracağı sonuç, para otoritelerinin öngörülenden çok, gerçekleşen rakamlarda göre hareket ettiği. Bu nedenle de ekonominin gidişatıyla ilgili kuvvetli öngörüsü olanlar Merkez Bankası`ndan çok daha önce pozisyon alabilme şansına sahip. Bu da para politikalarının da tüm çabalara rağmen piyasa aktörlerince manipüle edilmesine neden oluyor. Sonuç olarak, reel sektör ihtiyacı olan kaynağı faiz piyasasına kaptırıyor ve rekabetçi olmayan maliyetlerden borçlanıyor.’’
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN