Temel analiz borsa için ne diyor?

05.04.2011
Nehir ER

<ımg hspace="10" vspace="5" align="left" src="http://i.bigpara.com/i/55big/nehirericsayfa.JPG">Bu yıl GSMH bakımından ABD`nin ardından ikinciliği Çin`e kaptıran Japonya (GSMH: 5.474 trilyon dolar), son deprem ve tsunami faciasında binlerce vatandaşını kaybetti ve 100 milyar dolar civarında da maddi kayba uğradı (GSMH’nin yüzde 2 `si kadar).

İkinci dünya savaşı sonrasında hızla büyüyen Japonya`nın bu faciayı da 2-3 yıl içinde atlatması beklenebilir. Ancak yine de halen 127 milyon olan nüfusunun 2050 yılında 101.7 milyona düşmesi beklendiğinden (BM raporu) giderek bölgedeki ekonomik gücünün azalabileceği ve Çin ile diğer gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyümeleriyle geçmişteki gücünün yavaş ta olsa gerileyeceği tahmin edilmektedir.

Citigroup`un son şubat raporunda ise ABD`nin de 2050 yılında 3.büyük ekonomi olabileceği, Çin’in ise 2020 civarında dünyanın birinci ekonomik gücü olabileceği öngörülmekte. Allianz 2011 Ocak ayı demografik eğilimler raporuna göre ise, artan yaşam süresi, ödenen emekli maaşlarının azalması vb. nedenlerle ABD`yi de 2020`de (9 yıl sonra) tsunami beklemekte. Bu dalganın 2025 civarında Almanya, Fransa ve İngiltere`yi de içine alması hesaplanmakta.

Türkiye bu durumda en iyi ülke olmakta. Genç nüfusumuzun penetrasyonu nedeniyle bu süreç bizde en erken 2045 yani 34 yıl sonra ihtimal içinde olup ki, önümüzde değerlendirilecek uzun bir süre olduğundan özellikle SGS sistemimizin yanı sıra özel emeklilik sistemlerinin de artık özendirilmesi önem taşımaktadır.

Türkiye`ye gelince; büyüme odaklı politikalar sürdükçe diğer GOP`dan ayrıştığımız ölçüde çok daha iyi yerlere geleceğimiz açıktır. Daha şimdiden çok sayıda yabancı kuruluş mevcut global krizde Türkiye`yi güçlenmiş görmekte ve bölgesinde lider ülke vasfını analiz etmekte, Arap hengameleri de sonlandıktan itibaren hinterlandımızda önemli sosyal ve ticari başarılar sağlayacağımız öngörülmektedir. Elbette çözümlenecek çok sayıda sorunlar bulunmakta ise de akılcı çözümler bulunduğu ölçüde 2050`lerin Avrupa`nın lider ülkesi olma hedefimizden sapma olmayacaktır kanısındayım.

(ULI)Urbanland Institute ile (PWC) Price Waterhouse Coopers`ın 2011 gayrimenkulde gelişen trendler raporunda bu yılın flaş kenti İstanbul olmuştur. Bunun nedenleri arasında stok çeşitliliği, yerel yatırımcı tercihleri, uluslararası yatırımcıların İstanbul`a pozitif yaklaşımı vb. önde gelmektedir. Raporda İstanbul`un en iyi kazanç sunan yatırımları arasında depo, fabrika, lojistik, ofis, konut ve otel konseptleri şeklinde sıralanmaktadır. Bu da göstermekte ki dış yatırımcılar İstanbul`u, iş, finans ve konut merkezi olarak görmekte ve yatırımları arttırmaktadır. Irak, İran ve diğer Arap Ülkelerindeki karmaşaların süreç içinde azalmasıyla Türkiye`nin önemli kalıcı yatırımlar çekmesiyle birlikte önemli gelişmeler yaşayabiliriz.

İMKB VE PİYASALAR

Arap Ülkelerindeki son karışıklıkların hafiflemesi beklenirken aniden Japonya`daki doğal felaket dünya piyasalarını dalgalandırmaktadır. Ancak eğer Japonya’nın bu felaketteki kaybının GSMH’nin sadece yüzde 2`si gibi bir etki yaratabileceği ve sigorta sistemleri de düşünülürse, yıkım sonrası yeniden yapılanmanın gelecek 2-3 yılda yerini toparlanmaya bırakabileceği de hesaplanarak aslında çok fazla piyasa panikleri yapılmaması da gerekli olabilir. Bu hafta ve sonrasında gelişmeler izlenmelidir bu konuda.

İMKB’de ise halen banka ağırlıklı endeksler nedeniyle fiyatlamalar dalgalı görünümdedir. Oysa bankaların endeksler üzerindeki ağırlığının çoktan yeniden ayarlanması ve özellikle reel sektör hisselerinin ön planda olması gerekiyordu bence ama daha geç kalınmadı kanısındayım. Bankaların 2010 bilançoları karlı geldiyse de 4. çeyrek karlarının beklentiler altı kalması (munzam artışı, hedging, türev işlem zararları) 2011`de de sorun teşkil edebilir.

Bankalardaki mevduatın kısa vadeli oluşu ise düşük faiz ortamında (enflasyona göre reel getiri düşüklüğü de düşünülürse) önemlidir. 2001’den, 2011’e dek lira cinsi (borsa, tahvil, mevduat, emlak yatırımı vb.) varlıklarda çok iyi paralar kazanılmasına rağmen, tasarruflarını DTH`larda tutanlar (2001=1 Dolar:1.60 TL, 2011= 1 Dolar:1.58 TL) korkunç derecede para kaybetmişlerse de bu yıldan itibaren eğer bu tür verimsiz yatırımların TL varlık yatırımlarına dönüşmesi durumunda İMKB, emlak ve iş piyasalarında beklenmeyen canlılıklar yaşanabilir de.

İMKB`de yeni bir ralli için önce Arap ve sonra da Japonya etkisinin atlatılması ve 12 Haziran seçimlerinin sonuçlanması yanı sıra, beklenen Türkiye notlarının yükseltilmesi önem taşıyacaktır. Bu arada petrol varilinin 100 dolar altına inmesi, ABD 10 yıllıklarının yüzde 4 civarlarında işlem yapılması, Dow`un 13 bini aşması, Euro/Dolar paritesinin 1.35-1.40 bandında oluşması ve BDİ endeksinin de nisan itibarıyla tekrar hareketlenmesi takip edilmelidir bence.

Her zaman belirttiğim gibi borsada, önceden değerlenmemiş, ancak önünde önemli projeler bulunan, ciro ve karlılığı artabilecek dolayısıyla defter değeri artabilecek, temettü verebilen kendi alanında önemli piyasa hakimiyeti olan ve son bir yıldaki veya en düşük değerdeki endeksteki fiyatlamalarda olan şirket hisseleri düşüşlerde kademeli alınıp uzun vadeli elde tutularak iyi kazanç sağlanmıştır geçmişte ve bu her dönem aynı olmaktadır. Yani hisse iyi seçilip düşük fiyatlarda ise yatırım yararlı olmaktadır bence.

Ayrıca dış ve iç haber akışlarındaki dalgalanmalarda sabırlı olunmalı, hissenin olası gelecek hedef değeri iyi saptanmalı ve uzun süreli düşünülmelidir. Hedef değeri her analist kendi bilgi ve tecrübesince görebilir, ancak bir şirketin diğerlerinden ayrışabilecek ciro, kar, yeni proje beklentileri doğru ve herkesten önce önceden görülebilir ve fiyatlar da düşükken saptanıp portföy yapılırsa, endekslerin hareketi dışında uzun vadede iyi para kazanılır. Nitekim bazı hisselerin endekslerin çok üzerinde prim yapması da bunun iyi kanıtıdır.

Teknik analizler daima geçmiş fiyat hareketlerine bakarak ileriyi görmeye çalışırsa da, her analist aynı verilerle aynı sonuca varacağından kimse para kazanamaz. Önemli olan analizlerde görülmeyenleri görebilmektir ki bu da temel analizle olur. Temel analiz, diğer sistematik olan ve olmayan risk unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde sonuca götürebilir yatırımcıyı veya analisti. Eğer bir de şirket özelinde olası beklenmeyen bir yeni proje veya ciro, kar arttırıcı gelişmeler de saptanmışsa, işte Temel analiz burada daha sağlam al verir bu durumu teknik analistler göremeyeceğinden Temel analiz yöntemleri yatırımcılarca iyi bilinmelidir.

Beklentili hisselerde keriz silkelemelerine dikkat edilmelidir. İç ve dış piyasa dalgalanmalarında (gelecek beklentili hisselerde toplanma amaçlı) satış gelirse, bu tür hisseler fiyatı düşüyor diye kaptırılmamalıdır yatırımcılarca. Nitekim son çeyrekte yüksek prim yapmış bazı hisselerin en düşük değerlerdeyken nasıl dalgalandırılıp baskı ile toplanıp sonra nasıl hızla yükseltildiği buna bir örnektir de.

WSJ son sayısında stratejist ve fon yöneticilerinin Türkiye, Tayland ve Çek Cumhuriyeti’ni sağlam büyüme ve ılımlı enflasyon temelinde en iyi yatırım yerleri olduğunu yazdı. Bu cümleden PİMCO yöneticisi B.Gros`un ABD tahvillerinden çıkıp, GOP`nın ülke ve şirket tahvillerine (yıllık 5-6 faiz veren) yatırım yapmaya başladığını açıklaması da çok anlam taşımaktadır.

Unutmayalım ki çıkan vergi affı ve haziran sonrası çıkması beklenen 2B yasası ile beklenen 70 milyar liralık ek bütçe kaynağı, sürmekte olan Arap ve Japonya gündemi dışında Türkiye ekonomisini 2.çeyrek sonrasında yatırımlar için daha cazip hale getirecektir. Bugünlerde nakitte kalan, fırsat bekleyen tasarruflar için (özellikle borsa dalgalanmaları) uzun vadeli yatırımlar için fiyat düşüşlerinde okazyon yaratmaktadır.

W.Rostow`un (Mobius`un hocası) Take Off yani üretim artışının (büyümeler) borsalarda da yükselişe neden olması şeklinde özetlenen teorisine göre, global krizin hafiflemesi, ABD, AB ve Asya ülkeleri özelinde 2011 3.ve 4. çeyreklerinde görülebilecek olası büyümelerle birlikte dünya borsalarında artışlar yaşanabilir (Arap Ülkelerinde karışıklıkların sonlanması şartıyla).

Özetle, Arap Ülkelerindeki karışıklıkların bitmesi, Japonya’daki son büyük deprem ve tsunami kayıplarının telafisi sağlandıkça, ABD ve AB ülkelerindeki finansal ve reel sektör sorunlarının yıl içinde azalmasıyla birlikte (daha başkaca dış, iç olaylar olmayacaksa) 2007`den beri piyasalardaki iniş çıkışların azalmasıyla daha iyi bir yıl yaşanabilir (özellikle 2.çeyrek sonrası) yatırımcılar açısından tahminen.

Nehir ER
Mali Analist

  • BIST
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
10.277 Değişim: 0,67% Hacim : 118.334 Mio.TL Son veri saati : 18:05
Düşük 10.177 03.05.2024 Yüksek 10.287
Açılış: 10.237
32,3281 Değişim: -0,10%
Düşük 32,2330 03.05.2024 Yüksek 32,4654
Açılış: 32,3591
34,8481 Değişim: 0,16%
Düşük 34,6979 03.05.2024 Yüksek 35,0006
Açılış: 34,7913
2.389,87 Değişim: -0,29%
Düşük 2.368,37 03.05.2024 Yüksek 2.413,16
Açılış: 2.396,82
  • PİYASALAR
  • ENDEKSLER
Sembol Son %
bigpara

Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır.
Hürriyet Gazetecilik Matbaacılık A.Ş.

YASAL UYARI:
Piyasa verileri Foreks Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Üye girişi yapılan Canlı Borsa sayfaları haricinde Hisse senedi verileri 15 dk gecikmelidir. Tahvil-Bono-Repo özet verileri her durumda 15 dk gecikmelidir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bununla beraber gerek site üzerindeki, gerekse site için kullanılan kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve sitedeki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan ve üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararlardan dolayı Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez.

BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz.