Dolarda yön neresi? İşte beklenti!

Dolar/TL'de hafif aşağı yön devam ederken, kur 3.64 seviyesinde işlem görüyor. Piyasalarda iç siyaset ve küresel piyasalar izleniyor.

Dolar/TL'de referandum sonrası beklenen iyimserlik siyasi gündemin sakinleşme eğilimine tam olarak girememesi nedeniyle sınırlı bir şekilde hissedilebiliyor.

Dolar/TL dün akşam saatlerinde 3.6450 civarında bir seyir izledikten sonra bu sabah güne 3.63 seviyesinden başladı. Dolar kuru saat 12.22 itibarıyla 3.6425 seviyesinden işlem gördü. Euro/TL ise güne 3.89 seviyesinden başlarken aynı dakikalarda 3.8979 seviyesinden işlem gördü.

Bankacılar TL'de belirgin değer kazancının ancak siyasette sakinleşmenin sağlanabildiği kadar hissedilmesini bekliyorlar.

DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...

Siyasi belirsizliğin referandum ile ortadan kalkacağına yönelik beklentiler, referandumun hemen ardından OHAL'in uzatılması, referandum sonuçlarına ilişkin tartışmalar, Avrupa'nın yaklaşımı, idam cezası referandumunun gündeme gelmesi gibi unsurlar nedeniyle gerçekleşemedi.

Referandum öncesinde bankacılar siyasi tansiyonun azalması ve gündemin yeniden ekonomiye odaklanması beklentileriyle bu hafta kurun hızlı bir şekilde 3.60 seviyesinin altına 3.50 seviyesine doğru ineceğini öngörüyorlardı.

DOLARDA DÜŞÜŞ DEVAM EDER Mİ?

Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekçen, "Türk lirası varlıklarının yükselişine bağlı olarak düşüşünü sürdüren Dolar/TL tarafında, sert geri çekilme sonrası tepki alımlarının zayıf olduğunu izliyoruz. Referandum sonrası beklenen düşüş gecikmeli de olsa gerçekleşti ve Türk lirası gelişen ülke para birimleri arasında Dolar’a karşı en çok değer kazanan para birimi olarak pozitif ayrıştı. Türk lirası Dolara karşı yüzde 2.5 primli iken, Güney Afrika Randı yüzde 2 ile haftalık ikinci en çok yükselen para birimi olarak işlem görüyor" dedi.

Çekçen değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Düşüşte Deutche Bank’ın raporunun ana etmen olduğunu söyleyebiliriz. ABD verileri de beklentileri karşılayamadı. Haftaya TCMB’nin PPK toplantısından faizleri sabit tutacağı beklentisi ortaya çıkmazsa Dolarda düşüşler devam edebilir. Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri doların Pazar açılışını etkileyebilir. Fakat teknik görünümde düşüşlerin devam edebilmesi 3.6300-3.6000 destek bölgesinin aşağı yönlü kırılması gerekiyor. Tepki alımlarının sınırlı kalması düşüş için önemli bir sinyal olabilir ancak bu bölgenin kırılması durumunda satışların devam etmesi beklenebilir. Bu bölge aşağı geçilirse kurda 3.5500 noktaları gündeme gelebilir. 3.7000 ana direnç noktası olarak izleniyor."

HENÜZ SİYASETTE DURGUNLUK BAŞLAMADI

Üst düzey bir bankacı, "Henüz siyasette durgunluk başlamadı. Bizim öngörümüz arasında referandum sonucuna ilişkin tartışmalar olacağı beklentisi yoktu ve referandum öncesinde bu haftayı bu sonuçla 3.55'te kapatırız diye düşünüyorduk. Şu an piyasa ile ilgili öngörülerimiz siyaset ile benzer şekle geldi" dedi ve ekledi:

"TL'de belirgin değer kazancının ancak siyasette sakinleşmenin sağlanabildiği kadar hissedilmesini bekliyoruz. Bir aşağı yön başladı ancak bunun ne kadar süreceğini ve ne kadar kuvvetli olacağını siyaset belirleyecektir."

GÖZLER MUHALEFETİN ADIMLARINDA

Yüksek Seçim Kurulu'nun siyasi partilerin 16 Nisan referandumunun iptaline ilişkin başvurularını reddetmesinin ardından gözler muhalefetin adımlarına çevrildi.

CHP'nin Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, YSK kararının ardından bundan sonraki hukuki süreçte Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi hangi yollar olacağını planlayacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise dün referandum konusunun Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yetki alanında olmadığını, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararının kesin olduğunu söyledi.

Referandumda anayasa değişikliğinin yüzde 51'in biraz üzerinde çıkan "evet" oyları ile kabul edilmesi erken seçim riskinin oldukça azalmasına neden olurken; analistlere göre piyasalar için önümüzdeki dönemde ana gündem konuları siyasi gelişmeler, AB ile ilişkiler, idam referandumu, yapısal reformlar ve jeopolitik riskler olacak.