Köprüden Önce Son Çıkış…

Ve beklenen hafta geldi çattı...

Haberin Devamı

Ve beklenen hafta geldi çattı. ECB ( Avrupa Merkez Bankası ) Perşembe günü toplanarak ekonomiye destek olmak amacı ile atacağı adımları açıklayacak. Nasıl kararlar alınacak, piyasalar üzerinde etkisi ne olacak?

Eral Karayazıcı
Gedik Yatırım Yurtiçi Satış Müdürü
ekarayazici@gedik.com

Bugün pusulada hem bu konuyu irdeleyecek hem de okurlardan e-mail ve twitter üzerinden gelen sorulara yanıt arayacağım.

Hepsi bu mu ? Tabii ki hayır. Sizler için borsanın Behzat Ç’si sevgili Harun Kahraman’dan da teknik bir değerlendirme aldım, bunu da paylaşacağım.

Geçen hafta hisse marketlerinde kıtalar arası bir ayrışmaya şahit olduk. ECB beklentisi ile Avrupa borsaları ralli yaparken dünyanın kalan kesiminde negatif bir seyir hakimdi.

Borsa İstanbul’a endeks 100 penceresinden bakarsanız yatay bir seyir olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak şeytan ayrıntıda gizli der ve sektör bazında bakarsanız geçen hafta BIST Banka Endeksi % 1,5 değer kazanırken BIST Sanayi Endeksi % 2,4 değer kaybetti.

ECB Sonrası Piyasalar

Piyasalara yön veren, bu bir dans deseniz ritmi belirleyen temel dinamik beklentilerdir. Gerçekleşeceği önceden belli olan bir beklenti gerçekleşene kadar güçlü şekilde etki gösterir. Gerçekleştikten sonra ise beklenti bitti satışları ile düz mantığa meydan okuyan bir refleksi tetikleyerek bilim adamlarına saç baş yoldurur.

Bunu ilk olarak 1996 yılında Türkiye AB ile gümrük birliğine imza atarken yaşamıştım. Bu işten güçlü yarar sağlayacak tekstil şirketleri imzalar atılmadan önceki 10 haftada borsada % 50 prim yapmış beklentinin gerçekleştiği gün çift dip yaparak % 20 değer kaybetmişti.

Güçlü beklentiler gerçekleşene kadar piyasaları etkileyebilecek diğer faktörlerin üzerini örterek aktörlerin tali başlıkları görmezden gelmesine neden olur. Ancak bir beklenti gerçekleştikten ve gündemden düştükten sonra meydan o zamana kadar yok hükmünde kabul edilen tali faktörlere kalır ve bir bakarsınız yardımcı oyuncu başrole oturmuş.

Ben her iki açıdan da 22 Ocak Perşembe gününün ( ECB Toplantısı ) uluslararası piyasalar için önemli bir kavşak olabileceği görüşündeyim.

1- Piyasalar tarafından gerçekleşmesi umulandan öte adımlar beklemiyorum. Draghi tüm mermileri kullanırsa Atina menşeli bir yangın senaryosuna cephanesiz yakalanır.

2- ECB adımlarının gerçekleştikten sonra gündemden düşebileceğini ve piyasaların konsantrasyonunun 25 Ocak Pazar günü yapılacak Yunanistan genel seçimlerine yönelebileceğini düşünüyorum.

Bu nedenle de haftaya ECB öncesi ve ECB sonrası diye iki ayrı bölüm halinde bakılmasının daha doğru olacağı görüşündeyim. Şimdi okur soruları ve marketler bazında devam edelim.

EURO ‘nun hali ne olacak ?

Euro ECB ‘nin Haziran 2014 toplantısından ( değer kaybı Mayıs 2014’de başladı ) bugüne nerede ise tüm ülke paralarına karşı fena dayak yedi. Euro’yu bollaştıracak ve parayı euro’ya park etmenin ödülünü önemli ölçüde azaltacak adımların beklentisi ile Avrupa para birimi dolara karşı % 18  Türk Lirasına karşı % 7 değer kaybına uğradı.

Perşembe günü bu beklentinin gerçekleşmesini ( veya umulan ölçüde gerçekleşememesini ) takiben Euro cephesinde yaraların sarılacağı ve ibrenin ( asgari 4-5 hafta süreli ) yukarı döneceği bir seyre yelken açılacağını düşünüyorum. Kesin mi ? Elbette değil.

Ben pusulada yüksek sesle düşünür gibi görüşlerimi paylaşıyorum. Bu köşede okuduğunuz tahminler gerçekleşebildiği gibi pekala büyük yanılgılara da neden olabilir. Her tasarruf sahibi son kararı kendi vermeli. Okurlar yanılmaz hacı yatmazım iddiasındakilerle veya yanılma korkusu ile ortadan konuşan & yazıp çizenlerle pusulayı karıştırmamalı.

EURUSD cephesinde asgari 1,20 ( veya 1,23 ) seviyesine kadar sürmesi muhtemel bu seyahatin 2,66 ‘da destek oluşturan EURTRL cephesinde de asgari 2,79 ( haber akışına bağlı olarak belki 2,88 ) seviyesini hedefleyecek bir yükselişe tetikleyici olabileceği görüşündeyim.

Dolarda yükseliş sürecek mi ?

Bu cephede yakın vade adına gerek ECB öncesi gerek ECB sonrası 2,34-2,36 bandını tepe adresi olmaya aday buluyorum. 2,31 yakın desteğine ve 2,2750 görece güçlü desteğine sahip olan ABD para birimini döviz cinsi yatırımlarda daha az tercih edilir bulmaya devam ediyor, Euro ‘nun alternatifinin Sterlin olabileceğini düşünüyorum.

Kısa vadede 2,2750 – 2,35 bandı içinde kalması daha olası gözüken ABD para biriminin güçlü negatif haber akışı yaşanması durumunda 2,40-2,41 bandına yönelim şansı olsa da, 2015 sonunda 2,10 seviyesine gerileme ihtimalini halen daha olası görüyorum.

TCMB Faiz indirirse ne olur ?

Yarın TCMB toplantısında ne karar alınırsa alınsın piyasalar üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum. TCMB’nin 2015 yılı genelinde 2 puan kadar faiz indirimine gideceği görüşündeyim. Bu toplantıda da 0,25 veya 0,50 puanlık bir indirim gerçekleştirilebilir. Bu bence doğru da olur.

Ancak gerçekleştirmese bile sonraki toplantılara ötelenerek beklentinin varlığını korumasına neden olacağı için önemli bir negatif yansıma beklemiyorum.

“ Ama bizim 10Y tahvil faizi geride kalan 5 haftada % 8,8 ‘dan % 7,1 ‘e düştü bu cephede büyük hayal kırıklığı oluşur “ diyenler varsa da ben bu görüşe katılmıyorum.

Geride kalan 5 haftada dünyanın her yerinde tahvil faizleri geriledi.  G.Afrika 10Y tahvilinde 0,8 puanlık Brezilya’da 0,6 puan düşüş yaşanırken Türkiye tahvilinde 1,7 puan gerileme yaşanması bu haftaya yönelik TCMB beklentisinden değil,

Petrol fiyatlarındaki gerilemenin 2015 enflasyonunu düşüreceği ve yıl içinde TCMB’nin rahatlıkla 2 puan indirime gidebileceği beklentisi ile ilgili.

Özetle TCMB bu toplantıda faiz değişikliğine gitmezse bunun tahvil faizlerinde geçici ve kısıtlı bir yükselişe neden olması muhtemel. Ancak arabanın bal kabağına dönmesine neden olacağı düşünülmemeli.

Bu cephede bence kritik başlık farklı. Cumhurbaşkanının son çıkışını takiben ekonomi yönetimi işimize karışılıyor biz haziran seçimlerinden sonra yokuz der mi, demez mi ?

Genel seçimler yaklaşırken ekonomi yönetiminde felsefe değişikliğine gidilebilir kaygısı ön plana çıkabilir ve Türkiye piyasaları seçim arifesinde değişim riskini fiyatlar mı ? Bu başlıkları önümüzdeki aylarda tartışırız.

Borsa İstanbul yeni zirvelere yelken açar mı ?

Yılın ilk yarısında asgari 93.000, yılın ikinci yarısında asgari 107.000 beklediğimi altı aydır paylaşıyorum. Bir adım ileri gidelim;

Ocak ayının ikinci yarısı içinde 93.000 puana ulaşılmasının kolay olmadığını, yakın vadede 91.500-92.000 bandının aşılmasının da hayli güç olduğunu düşünüyorum.

Bu hafta özelinde haftanın ilk yarısında 88.500 direncine ( belki 89 – 89.5 ) yönelen ancak haftanın ikinci yarısında ECB beklentisinin tüketilmesi ve radara SYRIZA kaygılarının girmesi ile birlikte ibreyi aşağı çeviren bir endeksi daha olası görüyorum.

Bu bakıma haftanın ilk yarısında yükselişlerin hisse senedi portföylerinde nakit ağırlığını arttırmak adına değerlendirilebileceği ve Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası kararlarının açıklanmasını takiben borsalarda ibrenin aşağı dönebileceği görüşündeyim.

Alman DAX endeksinde de haftanın ilk yarısı içinde 10,550 puan test edilse dahi ocak ayının ikinci yarısında bu seviyenin aşılmasının kolay olmadığını düşünüyorum.

BIST önümüzdeki haftalarda ne oranda bir geri çekilme yaşayabilir ?

Aslında önceki hafta 81.200 puanı test edip geçen haftayı 78.600 puanda tamamlayan BIST Sanayi Endeksi % 3,3 geri esneme ile örtülü bir düzeltmeye imza attı.

Yeterli mi ? Ocak ayının ikinci yarısında bir bu kadar daha geri çekilmeye sahne olarak BIST Sanayi endeksi 76.000 puana gerileyebilir. Ancak ötesinde bir değer kaybı için güçlü negatif haber akışına ihtiyaç olduğu görüşündeyim.

Diğer cephe olan bankacılık endeksi geçen haftayı 165.000 puan ile tamamladı. Haftanın ilk gününde 167.500, haftanın ilk yarısı içinde 170.000 puana kadar yükselme şansı olan BIST Bankacılık endeksinde perşembeden itibaren başlayabilecek bir düzeltmede 155.000 puana kadar bir geri çekilmeye şahit olabiliriz ki,

Yukarıdan aşağı % 9 ‘u bulabilecek bu menşe de bir hareket BIST Banka endeksini düzeltmenin merkez üssü haline getirecektir.

BIST 100 özelinde önümüzdeki haftalarda 80.000 - 83.000 bandına kadar sürebilecek bir düzeltmenin prensip olarak hisse senedi varlıklarını arttırmaya yönelik bir fırsat olarak görülebileceğini düşünüyor,

Olasılığı düşük olmakla birlikte başta uluslararası terör, Yunan bankalarında iflas zinciri veya şu an öngöremeyeceğimiz olağan dışı major haber akışı ile karşılaşılması durumunda hisse senedi fiyatlarının çok ucuz sayılacak düzeylere ( 75.000 ) gerilemesi ihtimalini de dışlamıyorum.

Harun Kahraman – Teknik Analiz ( @kahraman_harun )

Borsa İstanbul bu hafta son 1,5 yılın en yüksek seviyesi olan 88.738’i gördü.

Dolar bazlı ve TL bazlı grafiklerde bir ters omuz baş omuz formasyonu var. Aylar önce o formasyona göre 107.000 hedefini belirtmiştim.

Ancak şu anda yarı yola gelmiş durumdayız. 86.800-87.000 üstünde haftayı kapatması olumlu olsa da önümüzdeki hafta hem TCMB faiz kararı hem de ECB'nin parasal genişleme kararı borsa için çok önemli.

Grafiği büyütmek için grafiğin üzerini tıklayın...



Daha önceki tepe düzeltmelerinde görüldüğü gibi önümüzdeki hafta da büyük önem taşıyor. Endeks gelecek haberler paralelinde yükselen trend desteğine geri mi çekilecek yoksa 91.000 veya 94.000'i hedef mi yapacağının kararını verecek.

Hisse alımlarında ve satımlarında aceleci davranılmamalı. 86.800 desteğinin aşağı kırılması durumunda stoplar çalıştırılarak destekler beklenmelidir. Çünkü ana desteğin kırılması 84.250 ve 80.000'i hedef yapabilir. Bu hafta dünya borsalarıyla birlikte Borsa İstanbul'un da sert dalgalanmalar yaşamasını bekliyorum

BIST Strateji

Perşembe öğleden sonra açıklanacak ECB kararlarını takiben gerek dünyada gerek Türkiye’de hisse senedi marketlerinde ( kısıtlı veya güçlü ) beklenti bitti manşetli bir düzeltmenin başlaması ihtimalinin % 50 ‘den aşağı olmadığı görüşündeyim.

Bu nedenle haftanın ilk yarısı içinde hisse senedi portföylerinde nakit ağırlığının arttırılmasının, sürdürülen hisse pozisyonlarında da iskontolu sanayi hisselerine yönelerek banka ağırlığının azaltılmasının daha emniyetli olacağını düşünüyorum.

Gerçekten bir düzeltmenin başlaması durumunda BIST hangi seviyeye gerilerse ofansif ( cesur & atak ) stratejilere yönelmek gerekir sorusuna bugünden yanıt aramak yerine bu riskten korunmaya yönelik stratejilere odaklanmak,

Bu sorunun yanıtını Pazar günü gerçekleştirilecek Yunanistan seçim sonuçlarını ve Avrupa marketlerindeki ilk etkilerini gördükten sonra tartışmaya başlamak daha sağlıklı olacaktır.

Köprüden önce son çıkış ifadesini manşete taşımam biraz reyting arttırmayı biraz da bu kavşağın önemine dikkat çekmeyi hedefliyor. Yoksa neler olacağını mutlak biçimde öngörebilmek mümkün değil.

Ancak neresinden bakarsanız bakın Pazar günü öne çıkacak Atina faktörü ile birlikte haftanın son iki işlem günü gizli buzlanma riski içeriyor.

Altın Cephesi

Geçen hafta paylaştığım öngörülere paralel biçimde altında % 6,2 gümüşte % 8,7 yükseliş yaşandı. Eski şampiyon ve yaveri modlarını yakaladılar pupa yelken bir ralli mi başladı ?

Sanmıyorum. Aksine Ons altında 1,280-1,290 bandı içinden ( gram fiyat içinde 96-97  ) ibrenin aşağı dönmesi riskinin % 50 ‘den aşağı olmadığı görüşündeyim.

Gerek geçen hafta İsviçre Merkez Bankasından gelen ve İsviçre Frangına TL karşısında % 19 prim yaptıran faiz kararı, gerek ise ECB tarafından atılacak adımlar elbette Altın için pozitif.

Ancak ECB beklentisinin gerçekleşmesini takiben beklenti bitti algısının tıpkı borsalar gibi Altın için de tehdit olabileceği ve sert satış getirebileceği unutulmamalı.

Bu bakıma ben Altın cephesinde cari fiyatlardan alış yapılmasının yeterli emniyeti barındırmadığını, aksine güncel fiyatların satış fırsatı olarak değerlendirilmesinin daha doğru olabileceğini düşünüyorum.

Anlık – Günlük Değerlendirmeler

Genel stratejiye yönelik görüşlerimi her pazartesi BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık değerlendirmeleri & günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde (@eralkarayazici) düzenli olarak paylaşıyorum.

Kar veya zarara neden olan şey fikirler değil, kararlardır. Tüm okurların doğru kararlar alması ve bir sonraki pusulada yeniden görüşmemiz dileği ile...

Yazarın Tüm Yazıları